AYIP, KABAHAT, SUÇ, GÜNAH (Kavramlarla Düşünmek)
AYM Kararlarına, Uymamayı Hak, Gören Kim?
“”Adaletin Işığının Güçlü Yanmadığı Yerlerde, Herkes Yolunu Kaybeder. Fikri Adil””
“Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” (Md. 153)
Konusuz tartışmayı, kavramlarda uzak düşünmeyi, hatta bizim ekonomik, siyasi cıkarımıza terse düşünmemeyi seçeriz, bu algı üzere oluşturulan, gündem ve tartışmalar üzere yapay algı yaratarak haklı çıkmayı çok seviyoruz... Tartışmalar aslında konulu olur, konumuz da daha iyi olan nedir, sorun varsa daha az zararla nasıl çözülür olmalıyken, biz öyle bir konu buluyoruz ki, gerçek konuyu bile gölgede bırakıyoruz...
Tali, yol, ana yol, tali konu, ana konu ayırımı yapamayan toplumlar sürekli sosyal kazalar yaşar, bu ne demektir... Son yaşananlara ve bunlar üzere yapılan tartışmalara bakarsak, nasıl algı yaratmak için gündem yaratılıyor, saptırılıyor anlarız...
Bunun için konuya girişi uzatmamız gerekecek, her toplumun bir toplumsal düzeni vardır, bu düzen için de en üst kurallar anayasal kurallardır, bu kuralları degiştirmek zordur, bu kurallara uyma zorunluluğu herkes için, her kurum için vardır... Bu nedenle Anayasa Mahkemesi en üst hukuk mahkemesi ve kuralları en üst kurallardır... Bu kurallara uyulmadığında suç işlenmiş oluyor, ayıp degil, kabahat degil, hesap günün de yargılanmaya neden olacak günah degil, direk suç.... Bu sucu mahkemeler işlerse kim cezalandıracak? Oysa mahkemeler suçları önlemek için, adaleti Anayasaya, kanunlara dayalı bir şekilde sağlamak için kurulmuş adli organlarken, kendilerinin hukuk hiyerarşisine uymaması ne demektir... Suç demektir, iyide biz neyi tartışıyoruz?
Anayasa mahkemesi üyelerinden birinin Işıklar yanıyor, paylaşımına, İçişleri Bakanlığının buna cevaben bizimde ışıklar da yanıyor paylaşımını tartışıyoruz... Tartışma yıllar önce Genel kurmayın ışıkları yanıyor diyerek seçilmiş hükümete baskı yapılmasını, Askerlerin darbeye hazırlık yapıyor, bu nedenle ışıklar sabaha kadar yanıyor ifadesine benzetilerek... Oysa durum çok farklı elmalarla bırakın armudun karıştırılmasını cileklerin karıştırılmasıdır... AYM, üyesinin bu paylaşımıyla bağlantı kurarak, mahkemenin kararına uymayan mahkemenin, işlediği hukuksuzluğu gizleme niyeti olsa gerek.. Bu üye böyle bir amacım yok dedimi, özür diledi mi, evet, Anayasa mahkemesi acıklama yaptı böyle bir amaç yoktu dedi mi, evet... Yaratılan gündeme dayalı olarak, yapılan tartışmalar altında Mahkemenin AYM kararına uymaması ikinci soruna dönüştümü, evet... Bu ne demektir?
Sucun algıyla kapatılması demektir, tartışmalara bakıyorum, hükümetin rahatsız olacağını bilen, hükümet destekcisi hukukcular bile, hükümet partisi sözcüleri bile düşük sesle, muhalefet ise yüksek sesle bazı marjinaller dışında AYM kararları herkesi bağlar, bizi bağlamaz diyen yok... En üst mahkeme kararına uymayan bir mahkeme var, böyle bir uygulama başlarsa, mahkemeler kendi, kendilerini, kararlarını kadük etmiş olurlar... Yargı sistemi bir hiyerarşi içinde karar verir, bu şöyle oluşmuştur.
Bir yerel mahkeme, buna ilk derece mahkeme denir, iki, yeni oluşmuş istinat mahkemeleri ve bölge mahkemeleri, sonra yargıtay, kişisel başvuru hakkından sonra vatandaş ve insan hakları konusun da Anayasa Mahkemesi en üst mahkemedir... Kararları iç hukuk sistemin de son kararıdır, yerel mahkeme ya bu karara uyar, yada kişilerin yaptığı gibi evrensel yargılama sistemi olarak kabul edilen bizimde, bunu sözleşmelerle kabul ettiğimiz Avrupa İnsan hakları Mahkemesine, başvurabilir-mi? Bu ise başka bir abes durum ortaya çıkarır ki, mahkeme kararlarımızın, hukuk kurallarımızın tartışılır olmasını ortaya çıkarırki bu mahkemelerin kendi elleriyle kendi güvenilirliliklerine zarar vermesi demektir... Bu da olmayacağına göre, son olarak..
Hukuk sistemimize güvenilirliğin çok düşük olduğu bu dönem de, bir alt mahkemenin, kendinden daha üst bir mahkeme kararına uymaması demek, bu güven endeksinin dahada düşecek olması demektir... Işık tartışması dışında kalan bu durum, yargı sisteminin dinamitlenmesidir, biz bunu tartışmıyor da ışıklar yanıyor, al senin ışığına bizden daha kuvvetli ışık, bunu görenlerde kimin ışığı daha güçlü onu tartışıyor... İnanın enin de sonunda görülecektir, gerçegin ışığı daha güçlüdür, gerçek yerel mahkemenin en üst mahkemeye uymaması demek, toplumsal düzenin sorunlara acık hale gelmesi demektir... Anayasa kararlarının bağlayıcılığının kalkması demek, toplumumuz sosyal kaoslara acık halde demektir.... İnşallah bu sorun HSK müdahalesiyle çözülür, İnşallah hükümetin gözünü ışıklar almazda, geçegi görür, muhalefet ve barolar birligi birlikte hareket eder, abesi önlerler, inşallah yerel mahkeme üst mahkeme kararlarına uyar... Bizde konusuz kalırız, hangi ışık ne için yanıyor, türlü tartışmalara döneriz, adaletin ışığı daha güçlü yansın dileriz... Selam ve Saygılarımla...
Hüseyin Benek – 16.10.2020 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* Taha Akyol - https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/ey-mahkeme-1587423
2* Kemal Gözler - https://www.anayasa.gen.tr/berberoglu-2.htm
|