AGAÇ SAYIMIZI MUHAFAZA ETMELİYİZ

Agaçların ister iklim degişikliği, isterseniz yangın nedeni ile ölmesine, yada ısınma, kereste maksatlı keserek, öldürülmesine insanların agaçları yok etme nedenleri diyebiliriz. Sayılarının azalmasInın nedeni ne olursa olsun, sonuçta agaçlar azalıyorlar, biz onların yaşamlarını tehdit ediyoruz, onları azaltıyoruz, yaşamlarını tehdit ediyoruz, onlar da dolaylı olarak, bizim yaşamımızı tehdit ediyor. Yani dogaya zarar vererek, onları yok ederek dogal yaşamı yok ediyoruz. Yalnız şunu biLmeliyiz agaç sayısı azaldıkca dünya yaşamı sorunlara gebe hale geliyor, ağaç sayısını artırmalı, doganın dogal denge de kalmasına yardımcı olmalıyız… Örnegin Çinliler bunu yapmış… 

Her ülkenin ağaç nüfusu/orman alanı azalırken Çinlilerin Dünyaya yeni kazandırdıkları 40 milyon hektar orman alanı ile hem sanayinizi geliştirebilirsiniz hem de dogal orman alanlarını artırabilir. Dünyada iki örnegini görüyorum İnşallah başka örneklerde vardır, İsrail çölü tarım yapılır hale getirirken, Çinlilerde çölü orman haline getiriyorlar. Kendilerine dünyaya örnek oldukları için teşekkür ediyorum.

Agaçları koruma yaşatma, cabaları yok degil ama yeterli olduğunu da söyleyemeyiz. Bu çabaları takdirle karşılayarak, bunları örnek degil insanlığın dogaya karşı düşünce ve yaşam tarzı haline getirirsek dünya agaç nufusunu artırma yolunda ciddi adımlar atmış oluruz. Bilim insanları insanlığın gelecekte acı verecek olaylarla karşılaşmamaları için uyarıyor. 

Gelecek bir şekliyle gelecek, her şeyi planlayabiliriz, her şeye müdahale edebiliriz, ama saldığımız kabon artarken bunun emilimi azalırsa sorun kaçınılmaz olduğu uyarısıyla, yapılan iyi şeylere de bir bakalım isterseniz. 

Son yıllarda kamuya veya özele ait milyonlarca hektar orman alanları dogal koruma alanları ilan edildi ve korunuyor. Bu alanların sayısını artırarak ormanlarımızı korumaya alabiliriz. Bunu tropikal ormanlar içinde yaparak dünyanın dogal mirası olan alanlar diyerek buraları dogal koruma alanları ilan edilmeli ve bu ülke devletlerine dünyadaki bütün taşıtlardan 10 sent para alınarak bu paralarla bu ülke ekonomilerine katkılar sunarak insan eliyle kesimleri engellenebilir. Bu ülkeler kereste için kestikleri kadar tarım arazisi içinde ormanları yok etmektedir. Bu ülkelerin başında Brezilya ve Endenozya gelmektedir. Son yıllarda zengin ülkeler prensipte bu ülkelere yardım etmeyi kabul etmelerine rağmen henüz dişe dokunur bir gelişme sağlanamamıştır. Zengin ülkeler karbondioksit salınımı yüksek firmalardan para alarak sınırları içinde büyük orman alanları barındıran ülkelere bu paralar aktarılacakken bu işleyiş tam olarak hayata geçememiştir. 

Bu anlamda karbon salan bireyler devreye sokularak saldıkları karbon oranında çevre koruma vergisi alınarak dünya çevre fonu oluşturulmalıdır. Bu kullanım üzerinden çok rahat yapılabilecek bir fon oluşturma yöntemidir. Buradan sağlanacak kaynakla ormanları koruma proğramı için projeler hayata geçirilebilir. Bunu daha önce üzerinde anlaşılan ama uygulanamayan, karbon salan holdiginlerden alarak aktarma işindeki başarısızlıktan sonra, karbon salan bireylerden ve tüketim anında faturalara yansıyacak %1 oranı üzerinden Düyada ki oksijen yakan elektirik, dogalğaz, odun, kömür ve araçlar gibi düşünülürse el de edilecek kaynağın sorunu çok rahat ağaç sayısını artıracağını ve çevre projelerinin çok rahat finans sorununu çözecegini düşünmekteyim. Böylece ormanlarımızı kurtarmış oluruz, ormanlarımızı kurtararak doğal hayatı korumuş oluruz ki, bu dogal hayatın içinde bizde yaşamaktayız. 

Biz dogayı korurken, dogada bizi korur. Fikri Adil

www.vatandasfikri.com  >> Hüseyin Benek << Ankara

Kaynak: Sabah gazetesinin eki “The New York Times” 9 Ekim 2011