SOSYAL MEDYA KÜLTÜRÜ
(Web Kameradan Cilve)
Veb kameradan cilve dönemi epeydir revaçta kimi işin puştluğundan, kimi işin eğlencesinden, kimi haz peşinde koşmasından, kimi rutinin verdiği can sıkıntısını aşmak için, kimi macera arayışından, kimi heyecan arayışından kimi ise toplumsal yerleşik kurallara tepki için… Bana kalırsa hepsi birden… Bir de teknoloji böyle bir imkan sunmuşken, insana yakışan şekilde kullanıldığın da insana katkı sunacak bir imkan…
Bize genç bir kız/erkek kameradan/ekrandan size özel işmar, cilve yapıyor sizi tahrik ediyor adınızı zikrediyor, sessiz, sessiz bizi iştaha getirecek sözler söylüyor, hareketler yapıyor, günah mı bilemem kimse, kimseye zorla bir şey yaptırmıyor… Ekonomik sömürü yok, şantaj yok, dedikodu yok iki insan iradesini kullanarak kendilerince bir şeyler yaşıyorlar… Hataysa da yaşanılıyor, degilse de, o kadar kirlenmiş ki insanlık, bu belkide en mahsum insan hatalarından biri….
Kötü olan ne burada biliyormusunuz bu iki kişi arasında yaşanılanları ifşa etmek yoksa gerisi öyle veya böyle yaşanılan hayatın içinde de var olanlardı… Biz bu zamana kadar bazı şeyleri görür, bazı şeyleri duyar, bazı cilveleri yapar zaten etkilenirdik/etkilerdik... Bu etkileşimde amaç, nihai hedef fiziksel temastır, dokunmaktır, hissetmektir, sarılmaktır, yani duygusal ve tensel, temaslarla, biyolojik tatmin de hazla sonuca ulaşmaktır… Bu bir türkümüz çok güzel ifade eder… ""odam kireç tutmuyor kumunu karmayınca, sevda (istek, arzu) baştan gitmiyor sarılıp yatmayınca""" Yani nihai hedef içindir bütün duyusal etkiler….. Bütün bunlar, ruhsal ve fiziksel etkilenmeler, biyolojik boşalmayla sonuçlanma, hatta üreme amacı içindir... Bu yeni durum karşısın da biyolojik, duyusal, ruhsal dengemizi nasıl sağlayacağız acıkcası bilmiyorum…. Bunun üzerine sosyoloğlar ve psikoloğlar çalışıyordur herhalde...
Bu işte baka bir çelişki ise, ne yazık ki o ekranda görünen kız/erkek kim bilir bize/size kaç kilometre uzakta, işte büyük bir çelişki.. Biz biliriz ki çelişkiler insanı mutsuz eder… Duyulardan gelen etkilerin sonucu tatmin yoksa... Acaba kendimize yeni bir mutsuzluk kapısı daha mı acıyoruz? Bunu da aşarız, ya mutlu olarak, yada mutsuz olarak aşılır… Amaç mutlu olmak ve etmekse, düşünce ve yaşam uyumu ve karşılıklı haklara, hukuklara saygı her ilişkide gerektiği gibi sosyal medya ilişkilerinde de gerekmektedir… Dikkat ediliyordur umarım...
Öteden beri yaşanılan toplumun algısıyla, bireyin algısı çatışması ve arasında ki farklı algı burada da karşımıza çıkıyor… Toplum abes buluyor ama toplumun içinde bir çok kişi bunda bir beis görmez... Oysa hepimiz biliriz, toplumların ahlak gösterisinin sadece gösteriden ibaret kaldığı, derinde camda cilveleşmeyi çok mahsum kılacak, aşan ahlaksızlıkların( Hazine malını savurganca harcamak, yandaşlara ihale, işin ehli olmadığı halde görev vermek ve işe alma) normal sayıldığnın bilinen bir durumdur.. Ahlak kurallarıan uyulup uyulmadığını toplumsal hayatın içinde hepimiz gözlüyoruz... Ahlak çelikisi de en yoğun çelişkiler olarak toplumsal yaşanıyor... Toplum bireysel alanan degil toplumsal alana bakarak, ahlaksızlık veya ahlaklılık yargılarında bulunması gerektiğini, Veb cam ise bireysel alana giriyor, düşünüyorum... Toplumun bireyin olayları algılama çelişkisi toplumsal alanla bireysel alanların ayrı ayrı düşünülerek aşılaşacagı umudundayım...
Bu çelişki de yaşanıyor, bu çelişkiyi de bir şekilde aşmak gerekiyor... Bunu kişisel haklar çercevesinde degerlendirerek aşabiliriz.. Yani yaşanılan toplumsal bir hayat mı, kişisel bir hayat mı? Kişiselse, kişisel haktır... Toplumun kişisel alana çok müdahalesi hep baskıların önünü açmıştır, kişisel hakların toplumsal yargılarla düşünülmesinin yanlış olduğu kanatindeyim...
Bir kız/erkek size ekrandan cilve yapıyor, sizinle mahremini paylaşıyor öncelikle karşının paylaşımları size/bize göre sırdır, sizin/bizim paylaşımlarınız da onun için sırdır.. Kamera kapatılınca etki devam etse de, etmese de paylaşılan anlar sır olarak kalmalıdır… Buradan bir rant ve çıkar sağlama en yakışıksız durumlardır ve biz buna tanık oluyoruz ki bunlarda yaşanılıyor…
Her olayda olduğu gibi bu olayda da risk vardır, karşılıklı dikkatle minimize edilebilir… Yoksa risk vardır diye uzak durmak da hayatın dışında kalmak demektir... Her olayda insanlar güven bunalımı yaşar buradan da bir güven bunalımı çıkarmayalım çünki nihai olarak kimse bunalımlardan mutlu olmuyor… Neden mi? Sizin bunalttığınız, mutsuz ettiğiniz kişi panik ve bunalımla size de bunu yansıtır, bu bilinçle paylaşımların sırrı korunmalıdır… Her ne, nere de yaşanıyorsa, dürüstlükle, karşılıklı sevgiye, sağlığa, mutluluğa neden olacak şekilde yaşanmalıdır önerisiyle…
Böylece davranılması durumun da bu Sosyal Medya dan saygıya sevgiye dayalı bir iletişim çıkar, iletişim, ortamların da siz/biz ne istiyorsak o olacak gibi… İnsanlık kamerayla çilveleşme imkanı buldu, o zaman güzellikle, iyilikle karşılıklı saygı ve sevgiyle dürüstlükle güvene dayanan cilveleşmeler yaşanmalıdır…
Teknik/teknolojik gelişme o kadar hızlı ilerliyor ki, daha toplumlar kültür oluşturamadan süpriz oluyor belkide abesle, tepkiyle bu nedenle karşılıyoruz... Evet yine toplum geç kaldı, kültür, kural oluşturamadan bu durumlada karşılaştık nasıl aşacagız derseniz toplum ve birey dengesini bireyselligin lehine kullanarak… İnsanın dogasından gelen ve kişisel haklara saygıyla aşılır düşüncesindeyim…
Her nerede ne yaşanıyorsa Sevgiyle, saygıyla, hazla, mutlulukla yaşar ve yaşatırsak öyle anılırız, yaşadığımız ortamlara nitelik getirebiliriz önerilerimle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Ocak 15 --- www.vatandasfikri.com
|