|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
AMY WINEHAUSE NEDEN ÖLDÜ? |
AMY WINEHAUSE NEDEN ÖLDÜ?
Hayat bize derslerle doludur, kimi kaza yapmıştır dikkatsizlikten, kimi bir iddia peşinden giderken, kimi uyuşturucu alışkanlığı sonucu hayattan kopmuştur Winehause gibi. Bizim ideallerimiz olacak, biz çok gerektiğinde hayatımızı da riske atacağız. Alışkanlıklarımız da olacak ama bizi daha nitelikli yaşatan.
Sevenleri vardı öncelikle annesi ve babası ve milyonlarca hayran sesi güzeldi, duygu doluydu, doğal davranışları hayranlarına yakın duruşu daha çok sevilmesine neden oluyordu. Sevilmek az şey midir değildir, her insana nasip olmaz bunca yoğun sevgi. Ama ne yaptı kendini hiç etti, sevenlerini değil, hayatı, müziği degil alışkanlıklarını tercih etti. Alışkanlıkları onu sevenlerinden kopardı, hayatından müzikten, kopardı bu kopma sonucunda kendisi üzülmedi, ölüler üzülemezdi çünkü. Sağ kalan anne, baba, arkadaşlar ve hayranları üzülüyordu şimdi.
Oysaki daha ne güzel, ne duygulu şarkılara imza atacak daha ne konserlerde insanları coşturacak ve mutlu olmalarını sağlayacaktı, kendine yazık etti. Bizim gördüğümüz bu, ama onun iç dünyasında ne eksiklikler vardı da uyuşturucu gibi bir illete sığındı onu biz bilemeyiz. Kendisi ve çok samimi olan yakın arkadaşları dışında onun duygularını ancak şarkılarına yansıdığı kadar anlayabiliriz. Sevenlerine sabır diliyorum, hayranları ise sesini kayıtlardan dinleyerek özlemlerini dindirmeye ve onu zihinlerinde yaşatmaya devam edecekler. Sanatçı olmanın güzel yanı ortaya koyduğunuz sanat ürünleriyle sürekli hatırlanacak olmanızdır. Kısa hayatında bizim uzun yaşamlarımızda bırakamadığımız izler bıraktı, onu ahiret yaşantısında tanrıya emanet ediyoruz.
Alışkanlıklar yüzünden hayatımızı karartmak yok etmek bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülüktür. Alışkanlıklarla ilgili bir kitap okudum ve kitap alışkanlığı tarif ederken sorumluluklarımızı yerine getirme yetisini elimizden alan davranışlar diye tarif etmektedir. Bırakın uyuşturucu veya alkol almayı bizim sorumluluklarımızı unutturacak güzel alışkanlıklarda( güzel bir manzarayı izleme, kitap okuma, spor yapma, sanal ortamlarda gezinme) bizim sorunlar yaşamamızı tetiklemektedir. Kaldı ki bu sanatçı arkadaş daha önceki konser sorumluluklarını aldığı maddenin etkisiyle yerine getirememiştir. Belki de bağımlı yaşamaktansa ölmeyi tercih etmiştir kim bilir. Çünkü uyuşturucu ağır ağır öldürür hepimiz biliriz, Winehause gibi yüzlercesine tanık olmuşuzdur.
Zevk veren maddeyi alış süresi uzadıkça dopamin salgısı da azalıyor. Bu nedenle bağımlılık yaratan madde ya da davranışın her seferinde daha yüksek miktarlarda alınması gerekiyor. Uzmanların ulaştığı bir başka gerçek ise kadınlar çok daha çabuk bağımlı oluyor. Araştırmalar kadınlık hormonu östrojenin bağımlılık durumunu hızlandırdığını ortaya koydu. Bu hormon aynı zaman alkolün beyne etkisini de hızlandırıyor. Bu nedenle kadınlar erkeklerden çok daha hızlı sarhoş oluyor. Time dergisine bilgi veren California Üniversitesi Profesörlerinden Martin Paulus, Bağımlığın giderilmesi konusunda şu an başarı oranımız yüzde 20. Fakat bunu son yapılan araştırmalarla yüzde 40'a çıkarmayı ve çeşitli hormonları hedef alan ilaçlar yapmayı amaçlıyoruz dedi.
Normal bir insanın beyninde görülen sarı noktalar aktif olan bölgeler olup beyinin bir çok bölgelerindedir. Bağımlı bir insanın beyninde ise aktivite sadece belirli bölgelerde olabilmektedir.
Uyuşturucu bağımlısının beynini ile uyuşturucu kullanmayan kişinin beyni tıpbi cihazlarlar görüntülenmiş bu görüntüler sonucu aktif bölgeleri gösteren sarı alanlar uyuşturucu kullananlarda neredeyse 15/1 den de fazla azalmaya neden olduğunu görülmüştür. İnsanın en önemli gücü ise beyinsel gücü akıldır, en önemli gücümüze bu kadar zarar veren maddeleri hayatımıza sokmayalım.
Bilim adamları bunu diyor, dinler bu uyuşturucuları yasaklıyor, insanlar tecrübelerinden bunların insanı yavaş yavaş öldürdüğünü gördü, görüyor. Neden bize ders olmuyor, neden bu illetlerden uzak durmayı başaramıyoruz. Sanırım bir iki denemek zarar vermez,” İstediğim zaman bırakırım.” diye kendimize güvenmek bizi uyuşturucunun içine çekiyor. Kendimize güvenelim ama bu güveni uyuşturucundan uzak durmak için kullanalım, ihtiyaç duymamak için kullanalım. Yaşadığımız sorunları çözmek kendimize güveni gerektirir, güvenen insanlar yaşadıkları sorunları uyuşarak ötelemek ve unutmak istemezler onunla yüzleşerek sorunun çözümünü geciktirmez ve çözüm yolları bulurlar, dolayısıyla uyuşturucu maddelere de ihtiyaç duymazlar. Uyuşturucu, bataklığa düşüp kurtulmak için çabaladıkca batan, kişileri hatırlatır bana, öncelikle düşmeyelim bataklığa, düştüğümüzdede mutlaka tedavi için olsun, uyuşturucuyu yenebilmek için olsun uzmazlardan sevdiklerimizden, yardım isteyelim.
Dikkatsizlik sonucu oluşan kazalar ve bizim canımızı uyuşturucu kadar yakmaktadır. Bazıları o hale gelmiştir ki herhalde bu intihar etmek istemiş diye düşünmekteyiz. Adam sollanması yasak yerde solluyor, uyuşturucu almış araç kullanıyor, hız sınırlarını hiçe sayarak araçların kontrolünü kaybediyor, gereken güvenlik önlemlerini almadan yapılan işlerde oluşan kazalarda birçok işçinin ölmesine neden olunuyor. Evde alınmayan önlemler yüzünden oluşan kazalarda onlarca çocuk sadece yanarak yaşamsal faaliyetlerinden maruz kalmakta veya düşmeler sonucu yaşamları son bulmaktadır. Kazalar da uyuşturucu gibi biz insanların başının belası bu belalardan önlem alarak kurtulabiliriz, lütfen biraz dikkat edelim ve birçok sakatlanma ve can kaybının önüne geçme fırsatımız varken bu en önemli canlı insanı kazalardan kurtaralım. Hem de yaşamak güzel, güzel güzel, yaşayalım. Herkese kazasız belasız bir hayat nasip etsin Tanrım.
İdealler peşinde ölmek beklide insana yakışan ölümdür. Bir istek, bir ülkü, bir amaç gerçekleştirme çabası içinde ölmek biz insanlara yakışan(ölümü oldum olası yakıştıramam ama) ölümdür. Toplumsal bir faydaya neden olma çabası içinde ölmeye en iyi örnek Japonya’daki nükleer santralin radyasyon salgılamasını engellemek için kendilerini feda eden işçi ve mühendislerdir. Bizden örnek ise, Çanakkale’de emperyalist saldırılara göğsünü siper edenlerdir. Kurtuluş savaşında emperyalist işgale direnerek şehit olanlardır. Kısacası kendimi feda edeceksem vatan ve vatandaş kazanmalıdır. Yoksa ben yaşamayı seviyorum, ölümün en kutsalını bile yaşamaya tercih ederim.
Kısacası ister uyuşturucu bozsun yaşam dengemizi, isterse kazalar, isterseniz bozulan dengelerin içinde en akıllıcası olan amaçlarımız için bozduğumuz yaşam dengemiz olsun, yaşanılır olan bu Dünyayı ve yaşam dünyamızı kendimize zehir etmeyelim. Sorumluluklarımızın yanına sevdiğimiz uğraşları(hobileri) ekleyerek bize ayrılan yaşam alanlarında krallar gibi yaşamalıyız. Ünlü Fransız düşünür Alein, bir denemesinde hayvanların ve insanların hastalıklarını karşılaştırıyor. Hayvanlarla metabolizmalarımız aşağı yukarı aynı olmasına rağmen biz neden çok hastalanıyoruz, hayvanların aksine biz insanlar çok kurgu yapıyoruz da ondan. Başka bir makalesinde de mutluluğun kaynağını soruyor ve tarif ediyor. Mutlululuğun onda dokuzu sağlıklı olmaktır, diyor ve devamında kalan onda biri gerçekleştirmek içinde sağlıklı olmanın gereğinin altını çiziyor.
Bizim maddi ve manevi sağlığımızı bozacak her şeyden uzak durmak dileğiyle sağlıklı yaşamlar dilerim.
Kaynaklar
>Vatan gazetesi haberi
> Alkolden Eroine Kişilikten Kaçış. Altın Kitaplar Yayınevi. 1983. Yörükoğlu, ATALAY.
> Mutluluk güncesi ChartierAlain
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|