MESCİDLER (Ayasofyayı Kebir Mescidi)
Mescid ihtiyacı var mı, 95.000’e yakın mescid var, 83.000.000 bölü 100.000, eder 873kişi mescit başına, yaşlı var, hastası var bebesi var, gideni var gitmeyeni var, inanmayanı var vatandaşlarımız arasında.. Yarısını da böyle düşersek, cami başına 415 kişi eder, elmalarla armutları karıştırma diyenler, sonuçta okul başına, fabrika başına, kütüphane, kültür merkezi başına kaç kişi düşüyor diye sormamız gerek mi? Biliyorum vatandaşlarımız sevap kazanmak, adlarının yaşaması ve sevap defterlerinin kapanmaması için mescid yapıyor... Eyvallah... Bu bizim geleneksel kültürümüzün bize ögütledigi bir durum.. Biz kültümüzün ögütlerini zamana göre, ihtiyaca ve maslahata göre degerlendireceğiz mescid ihtiyacı yokta fabrika, okul, kültür merkezi ihtiyacı varsa onları yapacagız... Yada başka bir alanda, örnegin İHA, Helikopter, Elektirikli araçlar, Yük taşıyabilen dronlar, insansız arabalar, bilgisayarlar, yazılımlar, robotlar, yapay zekalar, 3d yazıcılar, yeni malzemeler alanında toplumumuzun ihtiyacı varsa kaynaklarımızı onlar için ayıracağız... Öyle mi yapıyoruz, dış ticaret bilğilerine baktığımız da öyle olmadığını görüyoruz, sürekli dış acık, zarar veriyoruz son zamanların en büyük dış ticaret zararını 2011 de verdik, 105 milyar dolar... Şimdi neye ihtiyacımız var, camiye/mescide mi, yoksa üretim yapacak alanlara, fabrikalara, atölyelere bilim laboratuarlarına, tarıma ve hayvancılıga mı? Siz karar verin.. 100 bine yakın mescid/cami varken neden 100 bine yakın fabrikamız, AR-GE (araştırma, Geliştirme) atölyemiz yok diye sorma zamanımız geldide geçiyor bile.. İnsanlık yeni bir sanayi devrimi degil bilim devrimi aşamasına girmiş bulunuyor.. Biz hala siyaseten, duygusal, kendi kendimizi tatmin etmek için devasa mescidler yapmaya ve tarihi bir mekanı, kiliseyi cami yaparak kendi kendimize ne büyük bir toplumuz demeye devam ediyoruz... Bize ne getirir, ne götürür hesabı inşallah yapılmıştır, zaten dünya kamuoyunda yaratılmış algılara dayalı olarak imajımız ne batıda iyi, ne doguda iyi... Dünyada bizim aleyhimize çalışan ermeni lobisi, Fetö Lobisi PKK lobisi vardı, şimdi bazı Hıristiyan lobiler de eskiden gizli çalışırken, bu karardan sonra aleyhimize açıktan çalışacaklar... Hadi bunları da geçtik... Biraz da ekonomik düşünelim mi?
Müze olarak olarak kalmış olsa giriş ücreti kişi başı 85 liraymış, yıllık kaç kişi ziyaret edermiş derseniz, hemen söyleyeyim, 3 milyon 727 bin 361 kişi, carpı 85 Lira 316. 825.685 tl yapar... Milyonlar trilyon oldu hatırlatırız... İşte kayıp olan ekonomik deger, bununla kaç mescid yapardık, pardon artık mescide ihtiyaç kalmadı, fabrika yapardık ve dünyada kişi başına düşen ibadethane rekoru bizde olabilir... Ben Kastamonuluyum nüfusumuz 380*385 bin civarın da 2 bin 577 mescid varmış ve mescid başına 650-700 kişi düşüyor, kaç fakrika var 250 varmı sanmıyorum, neye ihtiyacmız var görüyoruz degil mi? Bir çok şeyle kıyaslandığında artık mescide ihtiyacımızın olmadığını görüyorum, benim 100 kişilik köyüm de iki cami, var... Bu konuda artık iş siyasal gösteriye, ekonomik savurganlıga dönüştü diyebilirim, bunun için Maun süresinin okunmasını önerebilirim... Bütün bunları geçtik dünyada bizim aleyhimize olacak olan algıyı körüklemesine ne kadar katkı sunar derseniz, onuda siz düşünün?
Türkiye’deki cami sayısının 90 bin, sağlık kurumu sayısın da 7 bin, yataklı saglık kurumunun 1500-1600 civarında olduğu düşünülürse, neye ihtiyacımız olduğu görülebilir... Neyle kıyaslarsak kıyaslayalım, mescid yapım işini gösterişe dönüştürdüğümüzü, savurganlık içinde olduğumuzu görürüz... Öte yandan bir bölüm vatandaşımız yoksullukla, kıtlıkla boguşurken, biz yoksullukla mücadele seferberligi düzenlemek yerine ibadethane yapma seferberligi düzenliyoruz... Dinimizin kaynagı Kuran bu konuda bizi neler öneriyor, ayetleri ben seçtim kafama göre seçmiş olabilirim siz gidin Kuran firisttinden mescit bölümünde tüm ayetleri inceleyin ki Kuran mesajı bu konuda ne diyor, bilgimiz fikrimiz, düşüncemiz olsun ki ona göre karar verelim, din de mescidin önemi nedir? Bilgimiz olun...
“Tevbe / 19 (Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez”
“Tevbe / 107 (Münafıklar arasında) bir de (müminlere) zarar vermek, (hakkı) inkar etmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve Resûlüne karşı savaşmış olan adamı beklemek için bir mescid kuranlar ve: (Bununla) iyilikten başka birşey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olanlar da vardır. Halbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder.”
“Tevbe / 108 Onun içinde asla namaz kılma! İlk günden takva üzerine kurulan mescit (Kuba Mescidi) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da çok temizlenenleri sever.”
“Hac / 40 Onlar, başka değil, sırf «Rabbimiz Allah'tır» dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.”
“Bakara / 62 Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sabiilerden de Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.”
“Mâide / 69 İman edenler ile yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.”
“Mâide / 82 İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da «Biz hıristiyanlarız» diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.”
“Hac / 17 Mümin olanlar, yahudi olanlar, sabiiler, hıristiyanlar, mecûsiler ve müşrik olanlara gelince, muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir.”
Kuran da bunları öngörüyor, oysaki biz dine dayalı bir sistemde yaşamıyoruz, dini inancı, düşünceyi kendi alanımızda yaşıyoruz... Dini sistem olmayışı, dine karşı bir sistem oluşunu çıkarmaz, bu sistem içinde laiklik cercevesince, anayasal sözleşmeyle devlet vatandaş ilişkisi içinde yaşıyoruz... Kuran sözleşme konusunda ne der okuyun öneririm... Her dini inanca aynı mesafede durmaya çalışan laik sistem, aynı zamanda inançları çatışmadan uzak tutarak, dinsel, mezhepsel olarak toplumların barış içinde yaşanmasının da garantisi olduğu düşüncesiyle... Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 25.7.2020
Kaynaklar
1* http://www.kuranmeali.com/
2*https://www.sabah.com.tr/kultur-sanat/2020/02/03/ayasofya-muzesi-2019da-en-cok-ziyaret-edilen-muze-oldu
3* https://www.dogrulukpayi.com/iddia-kontrolu/mahmut-tanal/almanya-da-8-bin-kilise-70-bin-saglik-kurumu-fransa
4* https://www.drdatastats.com/turkiye-illere-gore-cami-basina-dusen-kisi-sayilari-2018-yili/
4* http://www.bayburtpostasi.com.tr/inanc/nufusa-gore-en-fazla-cami-nerede-h6972.html
|