SİYASETÇİ DİNLEME/ŞEÇME İPUÇLARI
Siyasetçilerin çoğu iyi konuşur, öncellikle kendi taraftarlarını ciddi etkiler, sonra biz normal vatandaşları da etkilerler.. Bu etki akıl, bilgi, mantık, iyi/doğru/güzel, üzerindense sorun yok… Ya bizim hoşumuza gidecekleri söyleyerek bizi etkiliyorlarsa? Siyasetçileri buna dayanarak dinleyelim mi? Bunun için sizlerle bazı ipuçları paylaşacağım, bunlarla siyasetçileri dinlemenizi öneririm…
Örnegin sürekli atalarımızın tarihteki başarılarından bahseden bir siyasetçiyi miting alanında dinliyoruz hoşumuza gidebilir, bu söylemler, bugün ki sorunlarımızı çözemez…
Sonra, camide, hutbede konuşuyor gibi çoğunu bildiğimiz dini konuları bize siyasetiyle soslayarak sunan siyasetçilere gelince.. Onları şunlara benzetirim, ben çocukken bazı tacirler, hayvan alan satanlar özellikle dindar görünmek için sakal bırakırlardı… Bu dindar izlenimi yaratanın sakalını görenler bu adamdan, zarar gelmez diyerek onların söylediği fiyatları, ürünleri, malları araştırmadan soruşturmadan alırlar ve zarar ederlerdi… Bir müddet sonra bunlar deşifre olur, onlara şeytan sakallılar denirdi… Şeytanın en öne çıkan özellikleri yalan ve yanlışla kandırma ve kibirdir, bilirsiniz… Siyasetçilerin dindar görünerek bizi kandırmalarına izin vermeyelim…
Siyasilerin günümüzde yaşanılan siyasal, ekonomik, sosyal sorunlardan bahsetmek yerine, sürekli geçmişten bahsetmeleri demek, ben bugünün sorunlarıyla ilgilenmiyorum, senin yaşadığın sorunu görmüyorum, çözme niyetimde yok demektir… O zaman…
Benim işsizliğimi, gelir dağılımındaki eşitsizliği, vergi salınımındaki adaletsizlikleri çözmeyeceğim demektir… Buna rağmen çok güzel tarihi hikayeler anlatıyor, çok güzel dini kısaslar anlatıyor diye siyasetçi seçeceksek buyurun seçelim… Ama bu özelliklerine dayalı olarak seçtiğimiz siyasilerden ülkenin, toplumun sorunlarına çözüm beklemeyelim… Oysa siyasetçi bilgisi, liyakati, ahlak ve adalet üzere davranışları, mevcut demokratik sisteme saygısı üzere seçilmeli değil mi? Bütün bunların yanı sıra, devleti idare etsinler diye seçtiğimiz siyasilerin denetlenmesi işi de ayrı bir sorun.. Kim denetleyecek, nasıl denetleyecek, bu denetimler sonucunda, hazırlanan raporlar, bize nasıl ulaşacak bunların hepsinin düşünülerek siyaset sisteminin düzenlenmesi ve siyasetçilerin yürütme, hükümet etme, hizmet alanıyla sınırlandırılması gerekmektedir… Denetimin önemiyle devam edelim mi?
Önce akılla, dinlemeliyiz, sonra devleti bizim adımıza yönetecek olanların içinden en niteliklileri seçmeliyiz… En niteliklileri seçtik buna rağmen bir denetim sistemi toplum olarak geliştirmeliyiz… Kısaca bir denetleme sisteminden bahsederek yazıya son verelim mi?
Gelişmiş demokrasiler de, aynı zamanda bu ülkeler ekonomik ve teknik olarak gelişmişte, denetleme şöyle yapılır… Yasama üyelerini parti üyeleri olan vatandaşlar genel merkezden ve liderden bağımsız olarak seçerler, yani lider ve genel merkezler vatandaşın adına temsilci seçmez, seçemez… Bunun nedeni yasama denetimi yapabilmesi içindir, örneğin iktidara gelen parti mensubu vekil, bizim seçtiğimiz yasama üyeleri vekiller, liderden bağımsız kararlar alabilmeli, gerektiğinde lidere karşı durabilmelidir.. Bizim temsilcilerin böyle bir karar aldıkları, karşı durdukları görülmemiştir… Çünkü onları lider seçmiştir… Sonra muhalefet partilerinin hükümeti denetlemesi, hükümetin yanlışlarının vatandaşa muhalefet partileri aracılığıyla ulaştırılması, burada da ciddi sorunlarımız var… Yukardan aşağıya çok satan 15 gazeteden, çok izlenen Tv’lerden sadece üçü, dördü muhalif seslere yer veriyor… Bunlarda ekonomik nedenlerden dolayı, reytingi yüksek programlar yapamadığı için az ileniyor… Yani medya ve muhalefet denetimi de zayıfsa, denetimde yoksa… Yargı denetimi de yargıya aşırı müdahalelerle zayıflamışsa… Dönelim başa…
Akılla, bilgiyle, değil duyguyla siyasetçileri dinliyor ve duygusal seçimler yapıyorsak, duygusal seçimlerimize dayalı siyasetçilerin, denetimini bırakın, yanlışlarına tepkiyi bırakın, neredeyse seçtiğimiz siyasetçiyi, lideri kutsuyorsak… Neden sorunlarımızı çözemediğimizi artık görmeliyiz…
Görmeliyiz ki takım seçer gibi, aileden, yaşadığımız mahalleden, mensup olduğumuz meshepden, etnik kökenden, duygulara hitap eden liderlerden etkilenerek… Yanlış seçimler yapmayalım uyarısıyla, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 18.5.18 – vatandasfikri.com
|