MİLLİ İRADE

Milli irade ne demektir, bir ülkede yaşayanların yönetimi seçmesimidir evet… Milli iradenin içinde sadece yönetimi seçenler mi bulunur hayır… Milli irade milletin iradesidir, bunun içinde muhalefet partilerine oy verenler de vardır. Örnegin %40 oy alarak milli iradenin %100'ünü kullanamazsınız, bunun içindir ki demokrasilerde haklar hukuk kurallarıyla korunur… Yani iktidara gelenlerin alanını hukuki sınırlar belirler… Gayet tabidir ki iktidar her yasayı milli irade diyerek çıkaramaz…. Yani demokratik sistemi kaldıracak yasalar ve sistemin işleyişinin temel degerlerini yok edecek yasalar Ya meclise ya da Anayasa Mahkemesine takılmalıdır…. Demokratik ülkelerde lider istese bile bir yasa demokratik hukuk kurallarına tersse yasama çıkarmaz ve dolayısıyla da Anayasa Mahkemesine baş vurular daha az olur ve AYM daha az yasa iptal eder….

Ülkemizde genel olarak gücü ele geçirenler daha önce olduğu gibi şimdi dene sistemin temel dinamiklerini nede toplumun muhalefet de kalan kısmını dikkate alamadan yasa yapılırsa ya AYM iptal eder, ya da toplumsal sorunlar çıkar… Şimdi milli irade diyerek, çogunluğu sağlayarak, azınlıkta ki milletin iradesi yok sayılamaz…. Bu artık evrensel kural halini almıştır…

Seçim barajları konusun da defalarca yazıldı, yazdım, hele hele 2002 seçimleri aslın da gercekten de seçim barajlarının nasıl irade gasbına dönüşeceginin bir göstergesidir… Bunu uzun vadeli düşünelim gercekten de iktidarı kötü niyetli kimler ele geçirebilir ve demokratik sistemi temelden sarsan kararlar alabilirler… Bunun içindir ki sistem kendini korumak için güçler ayrılığı ilkesini devreye sokmuştur… Vatandaş adına İktidara gelen temsilcilerin alanı yürütmedir, bu yürütme içraatı ise hukuk kurallarına göre yapılır ve hukuk kurallarına göre yapılıp yapılmadığını Yüksek Yargı denetler… Bu denetim iktidarı hem sistem dışına çıkmaması için, hem de yürütmenin yaptığı iş ve işlemler içindir ki bu denetime karşı hazımsızlıklar iktidarları da yozlaştırır…. İşte demokratik ülkelerin güçü de buradan gelir, ya ben yaptım oldu kimse diyemez, ben verdim hiç diyemez, kaynakların uygun kullanılıp kullanılmadığını Sayıştay, Yasaların sistemin temel dinamiklerini uygunluğunu Anayasa Mahkemesi, Vatandaşlar ve kamu kurumları arasında ki aşlaşmazlıkları yine mahkemeler denetleyerek, yargılayarak sonuca bağlarlar… Bu denetimi yok saymak, kenarından köşesinden dolaşmak kimseye bir şey kazandırmaz…

Ayrıca yargı iktidarın etkisinden mümkün olduğunca bagımsız olmalıdır, bunu da hepimiz biliriz ama bilmezden geliriz.. Üstelikte yargı denetimi kendi adına yapmaz millet, vatandaş adına yapar…

Vatandaşların iradesinin meclise yansımasıyla başlar milli irade, % 10 baraj bu yansımanın önünde engeldir.. Yani vatandaşlar arasında %5-6-7-8-9-9.9 vatadaş kümesi dikkate alınmadan, yapılan her iş ve ilem sakattır… Onların hak ve hukuklarını savunan siyasetciler mecliste olmalıdır. Bunun yolu barajın kaldırılmasıdır. Bu yapılamazsa%2-3 oy alan partilerin liderlerinin Türkiye Milletvekilliği kontenjanıyla TBMM de bu %2-3 vatandaş grubunun da temsili sağlanmalıdır.

Efendim bu doğru ama seçime bir yıl kaldı, bu %10 barajı kim koymuştu hepimiz sevmediği darbeciler, ya hani her darbeye karşı çıkanlar 30 yıldır bu seçim yasasını neden degiştirmediler?  Ya böyle zor sorular sormayalım, ne yapalım çıkış yolu gösterelim partiler anlaşsın seçimi bir yıl ileriye atsınlar, sonrada baraj üzerine tartışalım…

 Hep istikrar hep istikrar derken aslında şunu da görüyoruz aldığı oyun çok üzerin de mecliste sandalye kazanan partiler milli irade carpıklığına da neden oluyorlar… Öte yandan siyasal istikrar için illada tek parti iktidarı gerekmez, hatta birbirlerini denetleyebilmek için muhalefet olunması faydalıdır, denetimin bizim gibi zayıf olduğu ülkeler de bence koalisyonlar gereklidir bile…  

Aslında herşeyin çözümü vardır yeter ki birileri çamura yatmasın, yeter ki uzlaşma, anlaşma cabası içinde olunsun… Bu ülkenin siyasetcileri, vatandaşları bu ülke için ne iyiyse onun üzerinde anlaşmaları gerekmez mi? Bence gerekir… Selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek – Aralık 14 --- www.vatandasfikri.com  Demokratik seçim sistemi üzerine daha önce yazdığım yazının bağlantısı: http://www.vatandasfikri.com/yazidetay.asp?ID=751