YEDİNCİ KITA, NEREDE, NE İLE, NASIL OLUŞUYOR?
Kıtalar nasıl oluşur, herkes bilir ki, jeolojik hareketlerle, etkilerle, şimdi, bir kıta oluşuyor, normal bu yolla olmadığı gibi, kendisi de dünyada bilinen hava, su, toprak gibi doğal maddelerden oluşmuyor… O zaman bu nasıl oluşuyor, hangi maddeden insan merak ediyor?! Bende ettim baktım ki bunu oluşturan senin gibi, benim gibi insan denen canlı… Size önerim sizde merak edin, içinde yaşadığımız doğal dünyanın doğal dengesini bozacak, tehlikeleriyle başımıza bela olacak bu yeni yedinci kıta oluşumunu dünya insanlığı olarak engelleyelim… Normal bir jeolojik olay olsa biz bunu engelleyemeyiz ama bu bizim, yani insanlığın ortak cabası ile bizim için yaşamsal faktörler olan, hava, su, toprak gibi çevre faktörlerinin doğal dengesine zarar verecek bu kıtaya karşı ortak bir mücadele edersek, bu yeni oluşacak kıtayı engelleyebiliriz… Bu yeni kıta hangi elle, oluştuğunu gördük, acaba hangi maddeden oluşuyor?
Bu Kıta, 3,4 milyon km² bir alan genişliğinde, bu ülkemiz Türkiye’nin 783.562 km² olduğunu düşünürsek, 4 katından fazla bir alan oluşuyor, diyemeyiz oluşmuş durum da… Bilim insanları bu kıtanın ağırlığında bizim için ölçmüşler 7 milyon ton ağırlığındaymış… Bu kıtanın maddesi merak ediliyor değil mi? Bu kıta, bizim kullanıp attığımız, plastik yığınından oluşmuş durum da… İnsanların kullanarak attığı, su, kola, ayran, peynir, çikolata gibi plastik ambalajların içini tüketerek dışının da, dünyanın doğal yapısı tüketmesi için atılmış atıkların, okyanusun ortasında dünyaya yeni bir kıta kazandırdığı bu vahi çere olayı gündeme kim taşıdı…
Sağ olsunlar, gündeme getiren, 16. İstanbul Bienaline konu ederek, ekolojik sorunlar karşısında sanatın, sanatçının, düşünce gücünü tetiklemesi için, çevreci kuruluşlar ve kişilerle birlikte çevre kirliliğine karşı farkındalık oluşturmak için atılmış, önemli bir adım, üstelikte etkili bir adım… Yedinci kıta dediğimiz bu kıta ülkemizde onlarca ormanımız, milyona yakın ağacımız yanıyorken, dünyamızın önemli oksijen kaynağı olan yağmur ormanların da binlerce alan yanıyorken/yakılıyorken, bu tepkisiz kalan siyasetçileri ve bizi aydınlatacak olan… Bu ambalaj atıklarının çevreyi plastik moleküllerle okyanusları/denizleri/akarsuları dolduruyorken… İnsan eliyle oluşan nu çevre felaketine, sanatın ve sanatçının gücüyle verilen bir isim ola ”YEDİNCİ KITA” bu yeni plastik dünyanın adıdır… Biz insanlar böyle dünyaları istiyormuyuz, istemiyormuyuz ona göre plastiklere karşı tavrımızı takınacağız, aynı poşet işinde olduğu gibi her plastiğin ambalajın maliyetini artırmak için, içine çevre vergileri koyacağız, depozito sistemi olsun, kap getirme sistemi olsun onu özendireceğiz, bir plastik ambalaj birkaç defa kullanılacak, yada cam ambalajlarla giderek marketten peynirimizi/sütümüzü alacağız… Hem çevreye, hem bize daha ekonomik olacak kabını getir, çevreye plastik götürme, gibi kampanyalarla, oluşan bu kıtayla mücadele edeceğiz ki oluşmasın… Son olarak bu Bienale, düzenleyen, destekleyen gruplara bir önerim olacak…
Böyle bir etkinliğe imza attıkları için, İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, hanım nezdin de, ana sponsoru Koç holdinge, Eczacıbaşı holdinge, İKSV, yetkililerine teşekkür ederiz.. Bu kadar, etkili bir etkinliği düzenleyen kuruluşun bir sivil toplum örgütü oluşu ise, sivil toplum örgütlerinin, devletten ve siyasetten bağımsız olarak, yapacağı etkinliklerin, nasıl daha etkili olduğunu da bize göstermiş oldular.. Bize, yani insanlara evde kullandığımız deterjanlarla birlikte yüzlerce kimyasalın, nasıl zarar verdiği ile bir farkındalık daha yaratırlarsa, çevre konusunda sorumluluklarını yerine getirmiş olacaklarını düşünerek… Kısaca bu Sivil toplum Örgütü Olan İKSV’yi tanıyarak yazıya son verelim…
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) 1987 yılından bu yana, farklı kültürlerden sanatçılar ve izleyiciler arasında görsel sanatlar alanında İstanbul'da bir buluşma noktası oluşturmayı amaçlayan İstanbul Bienali'ni düzenliyor. İKSV'nin şimdiye dek düzenlemiş olduğu on beş bienal, her iki yılda bir güncel sanatın yeni eğilimlerini bir araya getirerek izleyiciye sunarken, yurtiçi ve yurtdışındaki sanat çevreleri, sanatçı, küratör ve eleştirmenler arasında uluslararası bir kültür ağının kurulmasına olanak sağlamaktadır. Kendilerine, destekçilerine, vatanını, vatandaşlarını, bunları da kapsayan bir çevre kümesi olan, yer küresini seven, bunların içinde doğal akışın bozulmadan yaşamasını isteyen bir vatandaş olarak teşekkür ediyor…
Çevrenin doğal yapısı içinde korunarak, onunla uyuma dikkat ederek, yaşayarak dünyanın, doğal, yaşanabilir ömrünü uzatmak dileğiyle.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com 26.9.19
.Kaynaklar
1* http://www.diken.com.tr/bienalin-basligi-yedinci-kita-reddedip-attigimiz-seylerden-olusan-ulkeye-isik-tutuyor/
2* https://bienal.iksv.org/tr/16-istanbul-bienali/yedinci-kita
3* https://bienal.iksv.org/tr/bienal/tarihce
|