DÜNYA EVİMİZ / KADERİN BAĞI
(Aynı Dünya da Yaşayanlar, Dünya Kaderiyle Bir Birine Bağlıdırlar. Fikri Adil)
Farkında olalım olmayalım, bir birimize insanlık olarak bağlıyız, hem de öyle bağlıyız ki, fark ettiğimiz de şaşıracağız…
Şimdi teknik olarak bağlıyız, benim evimde ki kablo, Amerika da bir eve, Kanada da ki bir kablo benim evime bağlımı? Evet… Biz istediğimiz de onlarla haberleşe biliyormuyuz? Evet üstelikte görüntülü…
Hava olayları, yani iklimsel denge içinde yaşıyoruz, Dünyanın başına bir şey geldiğin de hepimiz etkileneceğiz, Meteor çarpsa, Kuraklık olsa, olağanüstü hava olayları başlasa, hava olayları sınır tanımıyor ki? Doğanın bizim çizdiğimiz sınırlardan haberi yok ki…
O zaman aklıma şu geliyor, Dünya, benim köyümle, benim şehrimle, benim bölgemle, benim ülkemle sınırlı değil bunları da kapsayan bir dünya yurdu var ve bu yurtluk, tüm insanlığa yurtluk yapıyor… Bunu ne kadar istersek, isteyelim değiştiremeyeceğiz, çünkü toplum veya kişi olarak kaderimiz Dünyanın kaderine bağlı…
O zaman kişisel çıkarlar için, sadece benim ülkem için, sadece benim milletim için diyerek yaptığımız çıkara dayalı çatışmalar, savaşlar derken dünyayı da, bizi de çok yoruyoruz. Dünya yaşanabilir tek evimiz, bunun duvarlarını delersek, nerede yaşayacağız?
Evet, Dünyanın doğal kaynaklarını o, kadar saygısızca kullanıyoruz ki, dünya bu durum karşısın da ne kadar dayanır bilemiyoruz… Ama sınırları zorlamamak lazım gerektiğini düşünme zamanı gelmedi mi? Bu hammadde kaynakları bu hızlı tüketim karşısında tükenecek, kaynaklar tükendikçe, kayna bulmak için, kaynaklara ulaşmak insanlar daha çok çatışacağız… Nereye kadar, bunlar bilinemez ama öngörülebilir, diyelim ki Nükleer silaha sahip olanlar bunun 1/10 birini kullanmış olsa… Dünya yaşanılabilir kalacak mı? Sanmıyorum, yıkımlar bir yana sonrası için yaşamak çok, hem de tahmin edemeyeceğimiz kadar çok zorlaşacak bunu öngörebiliyoruz… O zaman şu soruyu sormamız gerekmez mi? Dünyanın doğal dengesini bozduğumuz da, yaşanmaz hale getirdiğimiz de, biz ülkemiz de, şehrimiz de, köyümüz de nasıl yaşayacağız?
Unutmayalım ki, doğal olaylar bizim ülke sınırlarını aşacak, bizim güvenlik kuvvetlerimiz bunlara engel olamayacak, kim sebep oluyor, kim sebep olmuyor bakmadan bu kötü sonuçları hep beraber yaşayacağız.. Evet, görüyoruz ki, olumlu şeylere neden olursak, olumlu bir etki dünyayı saracak, olumsuz şeylere neden olursak olumsuzluğu da hep beraber kaderin bağıyla, ortak insanlığın kaderi olarak yaşayacağız…
Buna ister kaderin bağı diyelim, isterseniz doğal bağ diyelim, ya da insanlığın zorunlu yaşama alanının mekânsal bağı diyelim, insanlığa bağlı olduğumuzu fark edelim… İnanç farklılıklarına, ülke çıkarlarına, siyasal çıkarlara, ekonomik çıkarlara dayalı çatışmalarımızı makul, dünyaya zarar vermeyecek seviyeye çekmemiz gerektiğini düşünelim… Hem de hemen düşünelim, yarın geç olabilir…
Bu kadar silahlanma, bu kadar savaş, bu kadar hammadde savurganlığı Dünya, Dünya bağıyla, birbirine bağlı olan insanlığı ne kadar daha taşıyacak? Bilemiyoruz, ama bildiğimiz bir şey var, insanlığın bilinen tek barınağı, insanlığı barındıramaz hale getirebilir… O zaman, ne para, ne lüks, ne silah, ne başka bir şey bizi kurtaramaz…
Bunlara ister öngörü diyelim, ister insanlığın çatışmasından, birbirine verdiği zararlar karşısında üzülen birinin kaygıları üzüntüleri diyelim… Dileyelim ki, insanlık doğayla, kendiyle yaptığı bu çatışmaları minimize eder… Umuduyla selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek - Mart 16 – www.vatandasfikri.com
|