|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
NORMALİNİ KAYBEDEN TOPLUM |
NORMALİNİ KAYBEDEN TOPLUM
Topulumların normalleri vardır, bu normaller degerlerden, kültürden, dinden, yasalardan alınır ve hayata davranış olarak aktarılır…
Bu son dönem de toplumlarda bu normlar oluşturan degerler de kopmalar ve kayıplar başlamıştır.
Bunun birinci nedeni toplumların hızlı teknolojik degişimlere ayak uyduramayan yerleşmiş ama degişimi sağlanamayan degerlerin, toplum tarafından eski kadar kabul görmemesidir….
Başka bir neden de degerler karmaşasıdır, bundan 50 yıl önce deger bilinir farklı degerlerle karşılaşmayan toplum degerler karmaşası yaşamazdı, şimdi ise iletişimin ve ulaşımın artmasıyla çok degişik toplumların degerleriyle kendi degerlerimiz ister istemez kıyaslanıyor ve bu kıyaslama anın da yabancı olan bu deger kabul ediliyor ve toplumun normali olmaya başlıyor… Bu degişim toplumun bütün fertlerin de aynı anda olmadığı için bir bölüm fert degişime direniyor bir bölüm kişi ise çok kolay kabulleniyor, buda toplumun normal algısında catlaklar oluşturuyor …..
Asıl sorun degerlerin degişimi anın da bazı degerlerin kaybolmasıdır ki toplumsal sorunları tetiklediğini düşünüyorum….
Örnegin hergün karşılaştığımız iş arkadaşlarımız ve komşularımızla selamlaşma hal hatır sorma bizim degerlerimiz vardır, bu davranış normaldir…. Geregi gibi selamlaşmıyorsak degerimizi normallerimizi kaybetmişiz demektir… Her norm ve normalin kaybedilmesi demek öte yandan toplumsal hayatın zorlaşması demektir…
Örengin bir hastane de, dolmuş kuyurugun da sıra beklenilecek bir iş sırayla yapılacak siz sırayı ihlal ederek öne geçiyoranız normal davranmıyorsunuz demektir… Tafikte trafik kurallarına uyulması normal ihlali ise anormaldir…. İş yerin de sizin yapmanız gereken bir işi bir şekliyle başka birine yıkmanız anormaldir, aile için de karşılıklı saygı duymak normal ama saygısızlık anormalidr.
Kısacası her nerede olursak olalım, insan hak vee özgürlüklerine dikkat etmek normal aksi ise anormaldir… Sizin hakkınız gasp edildiğin de nasıl rahatsız, mutsuz oluyorsanız hakkı gasp edilen herkes de mutsuz rahatsız olacaktır…
Bütün bu normallerin kaybedilmesi toplumsal güvenin kaybedilmesini de tetiklemektedir. Normalini, güvenini kaybeden toplum da toplumsal hayat orada kişileri yorar, mutsuz eder… Her normalin kaybı bize yeni sorun demektir… Bu normallerin degişmesi kabul edilebilir ama, yerine kabullenilebilir, normallere dayalı davranışlar geliştirilmelidir.
Yoksa normalini kaybeden toplum kaosu hepimizin birbirine olan güvenini öldürecek, saygısını, sevgisini kaybettirecek, hepimizi mutsuz edecek ediyo da zaten….
Ne arkadaşlık ilişkleri esksi gibi, ne eski dostluklar kaldı, ne eski ana/baba, evlat ilişkisi herkes yüksek perdeden haklı, karşı taraftaki ise bir o kadar haksız… Kaşımızda kinin haklı olma ihtimalini hiç düşünüyormuyuz?
Aybaşın da maaşının yatmadığını gören çalışan, patronun oğluna çok lüks bir araç alındığını da görüyor… Emekli Ahmet emmi 850 liraya gecinmeye calışırken onun seçtiği siyasetcilerin hazine parasını nasıl çaru cur ettiklerini de görüyor. Hazine den makam araçları, luzumlu luzumsuz kamu binaları, sırf gösterişe dönük mobilyalar alınıyor ve ibadathaneler yapılıyor… Bunlar normal mi, normal diyorsanız işte ya siz, ya da ben normalimi kaybetmişim…
Siyasetcilerimize bakıyorum, kavga anın da bile söylenmeyecek sözleri normal sözler gibi her konuşmaların da karşılıklı birbirlerine söylüyorlar… Nemi diyor, hain diyor, darbeci diyor, hırsız diyor, rüşvetci diyor işin kötüsü artık bu söylemler o kadar normalleşmiş ki kimse, ya bu siyasetcimiz bunu diyor ama gercek mi diye düşünmüyorlar, aslın da bu söylemlerle siyaset söylemi çok ters olması lazımken artık bu siyaset uslubunda da normalimizi kaybetmişiz…. Aslın da normal bizim ne diyecegimizin, ne yapacagımızın biraz öngörülebilir, biraz belli olmasıdır, artık bizim ne yapacagımız ne diyecegimiz belli degilse bura da ciddi sorunlar vardır…
Bir toplum da fertlerin hareketleri öngörülebilir degilse, o toplumla mensubiyet sorunu var demektir, ya da araların da ciddi kültürel ve siyasi kopukluklar da mevcut demektir. Bizde bu sorunları aşacak kültür var ama bu kültürü kullanacak kurum ve fert sorunlarımız var… İlla da zarar görerek mi, dönüş yapacagız degerlerimize, degerlerimiz üzerinden normaller yaşamaya…
Toplumsal hayatta kültürel degerler, dinsel kurallar, hepsini aşan yasal kurallar üzerine normaller yaşayalım geliştirelim, genel kabul gören normallerimiz haline getirelim ve bizde bu genel kabul gören normaller üzerinden toplumsal hayatta yerimizi almalım…
Yoksa hepimiz birbirimize sıkıntı vermeye devam ederiz, sıkıntı vermeye devam mı, tamam mı?
Bence tamam bu kadar mutsuzluk vermek yeter, biraz da mutluluk vermeye çalışalım hayat degerler, normlar üzerinden normal işlesin... Selam ve sevgilerimle…
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|