NEREDEN NEREYE? Neden, Buraya Geldik?
Sürekli hükümet partisi yetkilileri nereden, nereye geldik diye sık sık miting alanlarında şarkı söylerler, bizde bu şarkıyı soru haline getirdik, nereden nereye, nende geldik? Diye ekonomiye alım gücümüze, işsizlik oranlarımıza, borçluluk oranlarımıza, nereden nereye gelmişiz, diye soralım bir bakalım mı?
Eylül 2019: Dar tanımlı işsizlik %14,1 - Geniş tanımlı işsizlik %19,0 Geldik bu güne, Aralık 2024 de, Dar tanımlı işsizlik %8,5 Geniş tanımlı işsizlik %28,2 İşine geliyorsa dar tanımlı işsizliğe bakarak sevinçten hükümet partisi taraftarları gibi çığlık atalım… Yok, işine gelmiyorsa geniş tanımlı işsizliğe bakarak karalar bağla, yaşadığımız ortama bakıyorum, yüksek eğitimini almış, yakın çevremde en az 10 işsiz var... Devam edelim mi?
12 aylık ortalamaya göre Ocak 22’den Ocak 25’e ülkede fiyat artışı %317,2. Aynı dönemde üreticilerde giyim fiyatları %279,1 artarken meğerse mağazalarda sadece %135,0 artmış. Nedeni ne olabilir ki, maaş artışlarını düşük tutabilmek için enflasyonu düşük göstermek için yapılan kalem oyunu olabilir… Böylece 10 yıl önce maaşlarıyla 2000 litre süt alabilenler, bugün 1000 litre alabiliyorlar... 2012, süt 1 lira, yıl 2025 süt 35 lira maaşım o zaman 2500 lira idi, şimdi 35.000 lira… Nereden nereye gelmiş alım gücüm? Ev aldım 2012 de 122.000 liraya, şimdi ev aldım 3.000.000 Liraya, 48-50 maaşımla ev alabiliyormuşum… Nereden nereye dedik ya, geldik ya 2025’e maaşım, 35.000 lira, aldığımız ev 3.000.000 Lira, 85-86 maaş ile ev alabiliyorum… Son olarak borçlara bakalım mı?
İktidar, 243 milyar TL ile devraldığı borcu 7.8 trilyon TL’ye çıkardığı söyleniyor, hadi 5 trilyon olsun, 130 milyar dolar olarak aldığı borcu, 500 milyara çıkardığı, hatta 500 milyar doları aştığı ile ilgili haber ve yorumlar var.. Sonuç olarak..
Alım gücümüz düştü, her şey pahalandı, işsizlik arttı, borcumuz tavan yaptı… Bunlar neden oluyor, yanlış ekonomik kararlar ile ve üretimin tüketimi karşılaşmamasıyla, ekonomik eşitsizliklere dayalı olarak aşırı zenginleşen dar bir grubun ve kamu kurumlarının lüks ve savurgan davranışlarıyla, bu aşırı zengin, kamu kurumlarının lüks tüketmesine ve bu grubun tasarruf yapmamasıyla nereden nereye geldiğimizi görebiliriz… Bakın yatırım düşünemiyoruz, üretim düşünmüyoruz, teknolojide dünya yapay zeka, robot, cip teknolojisine giriyor, biz yine yapay gündemlerle, siyasal alavere dalaverelerle uğraşıyoruz.. Aklımızı başımıza alarak bilgiyi, akılla, mantıkla kullanarak dünyada hatırı sayılır yere gelmek, insanlarımızın refah seviyesini artırmak dileğiyle… Selam ve Saygılarımla…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 13.2.2025
Kaynaklar
3* https://www.dunya.com/kose-yazisi/hazine-borcu-4-yilda-5e-katlandi/716445
|
|