EĞİTİMİN ÇIKTISI NE, NE OLMALIDIR?
(Daha İyi Eğitim, Daha İyi Bir Yaşam Demektir.)
Eğitim işi ne demek, kim kimi eğitir, ne için eğitir, eğitimin amacıyla, sonucuyla, ne yapılmak neye ulaşılmak istenir? Acaba eğitim amacımıza ulaşabiliyormuyuz, ulaşamıyorsak neden ulaşamıyoruz? Yabancı kavramlarla/dillerle yaptığımız için mesleki eğitimler de dini eğitimlerde kavramlar arası bağ kurmakta zorlanıyormuyuz? Bağ kuramayan veya yarım bağ kuranların oluşturduğu alanlarda nasıl bir mesleki, bilimsel gelişme sağlayabiliriz ki? Dinin mesajlarını nasıl anlayabiliriz, hem bilimsel, hem de dini alanda ki eğitim de sorunlar ama dini eğitim daha da karmaşık!!
Dini eğitimi yabacı bir dille yaptığımız için bu mesajı alanlarımızın sayısı, bu nedenle mi az, bu alanı bilmeden, okumadan öğrenmeden vaaz veren fanatiklere mi bıraktık? Din gibi toplumsallaşmıza büyük katkı sunacak mesajı, nasıl bu kadar yanlış anlar ve nasıl bu kadar maskaralıkları din diye toplumumuza sunarız? Dinin eğitim dili nedir, yabancı bir dilse, millet bu mesajı anlamıyorsa dini konularda eğitilmiş olurmuyuz? Dini eğitim mi, önemlidir, bilimi(fenni) eğitim mi önemlidir? Bütün okullarımızı dini eğitim yapar hale getirirsek, üstelikte bu dini düşüncenin büyük bir bölümü başka kültürlerin ürünü ise, bu kişiler bizim toplumda nasıl uyumlu vatandaşlar olurlar? Eğitimin amacı, çıktısı nedir?
Eğitimin amacı insan olarak gelişmek, yeni teknik ve teknolojik gelişimlere neden olmak, edinilen yetenekleri toplumsal faydaya dönüştürmek, kısacası insanımızı daha iyi yaşatmaktır… Egitimin amacı kültürü, dini, mevcut bilgileri yeni fertlere aktararak onların, daha iyi yaşamasına, toplumsal uyum kadar toplumsal katkıya neden olacak bir eğitim sistemi sistemize etmemiz lazım değil mi? Sadece bizim kültürü, sadece bizim ulaştığımız bilgileri çocuklarımıza ve gençlerimize verirsek, zamanı geçmiş bilgileri verirsek, eğitimin çıktısı olan eğitimli insan, bu insanların mesleki, teknik, kültürel katkıları yarım olmaz mı? Dünya insanlığıyla nasıl yarışırız? Yüksek eğitime baktığımızda yüksek mi diyesimiz geliyor, başka ülkelerde yüksek eğitimin hangi bilimsel gelişmeye, bizde hangi bilimsel gelişmeye neden olduğunu biliyormuyuz? Dünya genelin de 100-200-300 yüksek eğitim kurumu olan üniversiteler arasında kaç tane üniversitemiz var? Arkadaşlar kendimizi kandırmaya devam edecekmiyiz, etmeyecekmiyiz, bir karar vermeliyiz? Çocuklarımızı 4-5 yaşlarında tahrikatlara vererek, tahrikat kültürünün nefis terbiyesi diye sunduğu, mürit şeyhinin karşısında ölü gibi olur diye mi yetiştireceğiz? Bunlar yarın toplumsal hayata karışacaklar, ya ölü olacaklar, yada karşısındakilerden ölü olmayı isteyecekler… Ölüler topluma katkı sunamazlar, bu tahrikat yurtlarında veya Kuran kurslarında eğitimi devlet müfredatıyla yapılmalı ve buralar ciddi denetimlere tabi tutulmalıdır ki… Çocuklarımız buralarda dini, düşünsel, cinsel istismarlara maruz kalmasınlar… Eğitimin, yerel ve evrensel denge içinde olması gereği üzerine durarak yazımıza son verelim mi?
Eğitimin bilgi kaynakları acısından iki kaynağı vardır biri yerel, kültürel, diğeri evrensel, bilimsel biz bu dengeyi ne kadar koruyarak eğitim veriyoruz? Uluslararası sınavlarda, Pisa gibi, yabancı yüksek öğrenim kurumlarda doktora yapanların sayısına baktığımız da, ilk yüz, ilk ikiyüz üniversitelerdekilere bakmak lazım, durumumuz nedir? Yoksa eğitim seviyesi düşük, parasal kaygılarla doktora yapılan yerleri çıkarttığımız da doktora dönemleri dikkate alındığın da 100-150 olmasa gerek.. Kısacası…
Eğitim işinde başarısızız, bunun nedenleri üzerinde durmak gerek, ayrıca artık eğitime ilgi giderek azalıyor, nedeni ise eğitimli genç işsiz sayısının, çok yüksek olması da eğitime ilgiyi azaltmaktadır… Eğitimi yerel ve evrensel dengelere dikkat ederek, kültürel ve bilimsel dengeye dikkat ederek, toplumsal uyuma, dikkat ettiğimiz kadar eleştiri yeteneğinin geliştirilmesine dikkat ederek, içerik, müfredat oluşturarak, daha iyi eğitim daha iyi yaşam parolasıyla eğitime yaklaşmak dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com -- 18.9.19
|