VİRÜSTÜR,  VİRÜS!!

Fetöcüdür, Fetö!!

İnsanlık bilmediği bir belayla karşı karşıya, bilinmez şeylerde gizem hissedilir, insanların bazıları gizemciliği sever, heyecan duyar etkilenir... Bunun üzerine bazıları komplo teorileri bile yazar, insanlar gizemcilige meraklıdır, bazıları bunu kullanır, hatta komplo teorisi uzmanları bile vardır... Ama bizim bu gizemli virüs üzerinden komplo teorisi yazmak gibi bir niyetimiz yok, yalnız komplo teorilerinden etkilenmiş olabilirmiyim, belki... Benim dikkat çekmek istediğim şey dünya genelinde ve bizde, her şeyi virüse bağlayarak işin içinde sıyrılan, sorunlar karşısında sorumluluk hissetmeyen yönetim tavırlarını eleştirmek olacak... Şimdi!

Bütün kalem oyunlarrına rağmen Cumhuriyet tarihinin işsizlik rekorunu kırmışız, nedeni nedir dediğimizde bütün yetkililer hep bir ağızdan pandemi, pandemi diyorlar..  Pandemi öncesi veriler çok iyiydi, pandemi başladı çok bozuldu öyle mi? Yok öyle şey salgın öncesi durum iyi degildi, şimdi daha da kötü, çıkış nedir, sorusuna daha kötü örnekleri göstererek mevcut kötü duruma razı olunmasını öneriyorlar, cevaplar cevap degil!! Çözüm, hiç degil, belirsiz belki aşı bulunur, belki ilaç o zaman düzelecek inşallah...

Efendim dış ticaret acıgı varmış, bu durum hakkında ne söylüyorsunuz, bunu fetöcülerde söylüyor, birde CEHAPE zihniyeti söylüyor, İnanıyorsanız inanın... Tok bir sesle, biz Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorlarını kırıyoruz, üstelikte pandemiye rağmen... Soruyu soran Gazeteci acıktan konuşamıyor, mırıldanıyor, son 10 yılda 736 milyar dolar dış ticaret acığını fetöcüler mi verdi, 3-4 aylık pandemi mi? Yanındaki hükümet yanlısı gazeteci arkadaşı ne mırıldanıyorsun diye sorduğunda, pademi, pandemi diyorumda dedi... Hükümete yakın bu gazeteci evet evet, pandemi, pandemi, bizim hükümetin hata yapacak hali yok ki diyor... Buna kim inanıyor, bir Kadir İnanır, birde kendi, ikide hükümeti desteklemeyi dini bir görev sayan vatandaş..

Sonra fanatik hükümet destekcisi bir amcaya Suriye sorunu ne olacak diye bir soru soruluyor, biz oraları fethetmedik mi, o kadar operasyon yaptık, o kadar bombaa attık, fırtına obüsleri yerle bir etti oraları dedi... Amca benimle şaka yapıyor sandım, ne şakası, ne yazıkki inanıyordu söylediklerine... Bende tutamadım kendimi, amca hayırdır sana pandemimi girdi dedim, yok be oğlum bana virüs girmez dedi, neden dedim... Bizim şeyh beni üfledi dedi...Adam her taraftan rahatlamış, ne Suriye sorunu, ne İşsiligin bana göre göre temel nedeni suriyeli sorunu var, ne virüs, ne işsizlik, ne  ekonoik kiriz, şeyh bir üflemiş pir üflemiş... Ne olur şeyhin benşde üflesin, dedim... Sonra, bulgur son bir yıldır aldı başını gidiyor, kimse dur demeyecek mi, dedim... Bak oğlum sen anarşikmisin nesin, tuhaf , tuhaf sorular soruyorsun dedi... Ben de haşa dedim... Sogan teröristlerini nasıl hal ve yoluna koyduysa hükümetimiz... Bulgur, pirinç, bilumum bakliyatcılarıda hal ve yola koyacaktır dedi...  Amca bu yaşanılanlardan hiç hükümetimizin sorumluluğu yok mu dedim, verdiği cevap daha ilginçti... Biz Osmanlı torunlarıyız, yedi düvel üstümüze geliyor hepsini halledecegiz inşallah dedi... Bende evet amca dış güçler sorumlu, cünkü onlar burada hükümet ediyorlar diyecektim ki, benim konuşmalarımdan hoşlanmadı, hadi oğlum sen git işine, biz yedi düvelle çarpışırız dedi... Bende, yel degirmenleriyle savaşan Donkişotu aklıma getiridim güldüm...  Bende Amca, birinci dünya savaşından, bahsediyorsun değilmi dedim... Bak , sen çok oluyorsun, senin aklından zorun var, yada ajansın, yok yok senin tipin fetöcüye benciyor, fetöcüdür, fetöcü dedi.... Baktım amca çok kızıyor aldım tası taragı gittim, kendi alamime...

Baktım orada avukatlar yürüyor, neden dedim, avukatlık/barolar kanunu degişiyormuşda ondan dediler...Avukatlar mı degişim talep etmişler yok dediler, neden gerek duyuluyormuş dedim, son beş on seçimdir ülkenin en büyük kentlerinin barolarında hep iktidara muhalifler kazanıyormuş... Zaten yargının görevi iktidarın suyundan gitmek degil, onu denetlemek degil mi? Buna kızan hükümet yetkilileri kanunu degiştirerek, kazanmayı planlıyorlarmış.. Bunuda temsilde adalet diye sunuyorlarmış ama hiç bir baro bunu yememiş, tepki için 80 Baro da Ankaraya yürüyormuş ... Ama hükümet ısrar ediyormuş, illada 2000 imzayla 5000 avukattan fazla olan kentlerde yeni baro kurulabilmeliymiş... Bunu nasıl pandemiye bağlayacağız derken... Tepki gösteren baro başkanlarına karşı, bir yetkili  pandemi dolayısıyla 15 günlüğüne, yani 14 Temmuza kadar, Anayasal hak olan gösteri ve yürüyüş hakkı askıya alınmıştır deyiverdi... Bu da böylece pandemiye bağlanıverdi... Zaten 12 Eylül den kalan anayasa, yazıcıları darbeciler bir hakkı veriyormuş gibi yaparak, sonra şunlar olursa bu haklar asıya alınır, diyerek hakları istediği gibi sınırlandırabilecek şekilde yazmışlar... İyide biz referandumla askeri vesayeti kaldırmıştık ya... O degişiklikler hükümetin elini kolaylaştıracak degişiklikler olarak yapılmıştı...  Kamu güvenligini tehdit, toplum saglıgını korumak gibi yoruma acık maddeler hükümetlerin kısıtlamalar için elini güçlendirmektedir...

Demorkasi, özgürlük, eşit vatandaşlık, adalet, vatandaşların yönetime katılmasının önündeki engeller filan diyelim mi? Gerek yok, ya virüstür, ya fetödür, ya PKK/PYd dir, bunları diyenler... Hım, hım, bunları yazıyordun ya, 28 şubatta neredeydin, bacılarımız baş örtüsü sorunu yaşarken sen neredeydin, ne ayaksın.. Ben Demokratik vatandaş hakları neyi gerrektiyorsa oradaydım... İnanç ve ifade özgülüğünü engelleyenlerin karşısındaydım... Makale başlığı ise “Laiklik Baş Örtüsünün Garantisindedir” yani baş örtüsünü laiklik korumalıdır dediğimde, yazdığımda baş örtüsünü hem savunanlar, hem karşı cıkanlar bana tuhaf, tuhaf baktılar... Birazda tuhaf bir durumdu, hiç kimsenin durduğu yerde durmuyordum, kendi duruşumu kendim ortaya koyuyordum... Kimse o zaman fetöcü filan demiyordu, virüste yoktu, o aralar PKK da, hizmet de revactaydı... O zamanlar bahaneler azdı... Şimdi bahanelerimiz azdı!! Bahanelere sıgınmak yerine demokratik hukuk kuraları içinde sorunları çözmek, dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle... Ne Sorunu Virüstür, Virüs !!

Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 5.7.2020