GEÇİKMENİN MALİYETİ
( Eğitim de, Bilgide, Düşünce de, Teknoloji de, Diplomasi de, Ekonomi de Gecikmişliklerin Toplumsal Etkileri)
Her gecikmenin bir maliyeti vardır, hatta dönemin ekonomik, teknolojik, diplomatik geçirmişliğinin, sosyal maliyeti, sadece günümüzü etkilemez, geleceğe doğru da ciddi etkiler yapar… Biz olan ve oluşacak gecikmelerin sonucunu düşünürken, ülkem ve vatandaşlarımız adına kaygılanırken, bu işlerle ilgili sorumlular, ne düşünürler acaba?
Her fırsatta geçmişte yaşanılan olumsuzluklar üzerinden başarısızlıklarımıza kılıf bulmaya, maskelemeye çalışırsak, hep geçmişle övünürsek hep geçmişte kalırız, gecikiriz… Yıllar 1939-1950 arası neden kıtlık varmış, bugün her şey bol muş, ne üretim teknolojisi ne teknik imkanlar ne ulaşım bugünkü ile kıyaslanmayacak kadar geride kalmış günler, ayrıca ikinci dünya savaşının olduğu yıllar da 60-70 milyona yakın insanın savaşta, hastalıktan, açlıktan öldüğü yıllar olduğunu hatırlatırım.. O günle bugünü kıyaslamak akıl, mantık dairesinden uzaklaşmak, hayatın dışına çıkmaktır.. Ayrıca savaş yokken, kıtlık yokken sadece son hükümetimizin, 20 yıla yakın bir zaman da 500-520 milyar dolar faiz ödediğini düşünürsek, o yılları böylesine miting meydanlarında eleştirmek haksızlık sayılmaz mı? Biz geçmişte yaşamayı severiz de, gelelim mi günümüze, günümüzde nelerde gecikiyoruz?
Son zamanlarda İHA/SİHA ve diğer askeri teknoloji alanında başarılan %70-75 oranın da kendi imkanlarımızla üretimin de, yani yerliliği yakaladığımız gibi!... Bilgisayar, cep telefonu, dayanıklı tüketim eşyası (Burada da iyiyiz) Araba, İş makineleri takım tezgahlar derken, bunlar geçmişin teknolojilerin de yerlilik oranını artırmanın yollarını bulmalıyız.. Yola harcadığımız, beton ekonomisine gömdüğümüz kaynakları bunlara harcasaydık ülkemiz bu geçikmişliği telafi edebilir ithalatımızı da azaltıp dış acık vermez, daha az verir hale gelebilirdik… Şimdi ise yeni başlanılan bir kaç alan var, burada gecikmeyelim diyeceğim de, mevcutta da bile geçikmişlik yaşanırken… Yapay zeka ve yapay zeka giydirilmiş robotları, 3D yazıcıları, nasıl yapacağız? ABD, bile Çin karşısında teknolojik geri kalmanın paniğini yaşarken bizde ki bu rövanşist, siyaseti, dini düşünceyi, vasat akademik kadroları, bize rehber olması gereken entelektüellerin sığlığını nasıl aşacağız? Bu vasatlıkların verdiği rahatlıkla, aymazlıkla, nasıl geçikmişliklerin fakına varacağız da atılım yapacağız bilmiyorum? Vasatlıkların geçikmişliklerin nedeni nedir dersek? Liyakatsizlik Olabilir mi Derim?!!
Herkes siyaset yapıyor, siyasetin desteğiyle bir yerlere geliyor, siyasetçilerin siyaset yapmasını anlarımda, uzmanlık gerektiren bir alana siyaseten atamaları anlayamam! Herkes uzmanlığa, bilgisine liyakatine dayansa da, bunlar üzere atamalar, görevlendirmeler iş bölümleri yapılsa, mevcut çalışma ve üretme kapasitemiz artırılarak, gecikmeyi aşabilecekken.. Bir Akademisyen düşünün, tüm bilimsel bilgilerini, kimliklerini gölgeleyecek, hatta bazılarında körleştirecek kadar siyasetin kısır tartışmalarına düşerse, siyasete yanlış kararları nasıl tepki göstererek daha birçok alanda daha gecikmeyi engelleyebilecekken… Başka gecikme nedeni denir dersek? Bizde takip sorunu da gecikmeye neden oluyor, olabilir…
Kim, kimi takip edecek siyasetçi mi akademisyeni, akademisyen mi siyasetçiyi, her ikisi entelektüelleri mi, yoksa entelektüeller bunları mı? Bu takip sorununun yanı sıra, düşünce duygu çatışması da geçikmişliklere neden olabilimektedir… Yerel duygularla, evrensel düşünüş ayrımını yapamamaya dayalı karışıklığın neden olduğu kaotik dış politika bizim birçok alan da geçikmişliğimize neden olabilir… Öte yandan dış politika, diplomasi söz konusu olunca, yerel olan dini, milli, siyasi yorum ve duygularla evrenseli değerlendiren ve ekonomik, siyasal, askeri gücümüze göre bir diplomatik dil belirleyemeyen bir duruma düşmek de geçikmişliğin nedeni olabilir mi? Örnegin Mısırla diplomatik ilişkiyi askıya almıştık, 8 yıldır neden askıdaydı, bu arada neler kaybettik, nelerden vaz geciktik? Libya da kendi imkanlarımızla ayakta tuttuğumuz hükümetle anlaşmayı başarı sayarak, Mısır’ı yok sayarak Ak Denizde nasıl müttefik bulabiliriz? Buradaki doğal zenginlik kaynaklarından milletimizin hakkına düşecek olanı talep ederek, nasıl alabiliriz!? Şimdide Suriye konusunda aynı sorunu yaşıyoruz gibi, biz Türkiye, Rusya, İran, Suriye konusunda 2016 yılında bir anlaşma imzaladık, bu anlaşmadan sonra, Suriye konusundaki politikamız %80 degişti, sadece %20 lik bir değişim daha yapılırsa buda Suriye hükümetiyle görüşerek, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyarak… K. Irak da olduğu gibi orada da uydu devletçiği engelleyecek, ülkemizde yaşayan düzensiz göçmenleri de tekrardan ülkelerine dönmelerinin de bu görüşmeye bağlı olduğunu unutmayarak gecikmemek gerektiğini düşünerek… Anlaşma imzaladığımız ülkelerle, Suriye devletiyle ortak bir irade sergilemede de gecikirsek.. Her gecikmenin bir maliyeti olduğunu unutmamak gerekir… Belki de Dogu Akdeniz de Suriye müttefikimiz olabilecekken bu Mısırda yaşanılan gecikmenin burada da yaşandığını görerek, bunların maliyetini öngörmek gerek…
Tüm bunları öngörebilmek ise eğitimde, hukuk da, demokraside reformlarla mümkün olabilir…
Egitimde günün bilimsel, bilgileri yerine dayalı bilme ve düşünmeyle değil de ideolojik, doktrinlere, dini yorumlara dayalı nakli bilgi aktarmaya, ezbere dönük bilimsel bilgiden uzak eğitimle… Dini eğitimin merdivan altı egiğitiminde ise durum daha da vahim, günde 1000 defa şu kelimeyi tekrarlarsan başarılı olursun heyezanlarıyla… Düşünmeye ve iyi arayışı için sorgulamaya uzak bir eğitimle geçikmişlik her alanda geçikmişliğimizi tetikliyor olabilir…
Genel olarak zamanında yapmamız gerekenleri yapamayan bir toplum olarak, gecikmiş, gecikmiş emekleyerek teknolojik, ekonomik gelişmiş, etkin devletlerin peşinden gidiyoruz… Daha hızlı gitmek için daha bilimsel düşünmek dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 24.3.21 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
2* https://www.dw.com/tr/ikinci-d%C3%BCnya-sava%C5%9F%C4%B1/t-19186201#:~:text=60'tan%20fazla%20%C3%BClkenin%20kat%C4%B1ld%C4%B1%C4%9
F%C4%B1,y%C4%B1%20i%C5%9Fgal%20etmesi%20ile%20ba%C5%9Flad%C4%B1.
|