VATANDAŞIN HAKKI, VATANDAŞA!!
Vatanda devletle bir sözleşme dahilinde yaşayan kişilere vatandaş denir, bu sözleşmenin adına da anayasadır, burada vatandaşın hakları ve devletin sınırları yazılır ve bunlar bu vatandaki iş ve işleyişlerde hukuk kuralları olarak kişileri ve kurumları bağlar…
Bizim anayasamıza diğer hukuk metinlerimize baktığımızda vatandaşların haklarının iyi olduğu ilk etapta görüldüğü… Sonraki aşamalarda, tikel olaylarda temel sözleşme olan anayasayı uygulamada kadük (yasama meclisinin yenilenmesi dolayısıyla önceki meclise sunulmuş olan yasa öneri ve tasarıları değerini yitirmesi hali) haline düşürecek şekilde kanun, tüzük, yönetmelik son zamanlarda KHK de, kamu görevlilerinin davranışlarında, kah ekonomik gerekçeler, hah toplumsal sorunlar, kah güvenlik endişesiyle vatandaş hakları, özgürlükleri geri plana atılır hale gelmiştir… Bunlar yetmezmiş gibi!!
Bir sözleşme, vatandaki en büyük sözleşme olan anayasa, hukuk teorilerine ters bir şekilde vatanın gerçek sahipleri vatandaşların değil onların kurduğu devletin öncelendiğini ne yazık ki hep beraber birçok olayda görmekteyiz… Bunlarda yetmemekte, kamu görevlileri ise kendini devletin temsilcisi gibi görmelerine dayalı olarak vatandaşlara birçok ülkede, genellikle tepeden bakabilmektedirler… Vatandaşların hakları, böylece birçok devlet tarafından geri plana atıldığı görülmektedir…
Oysa gelenekselleşmiş uygulamaların tersine vatandaşların devletin sınırı aşmasına, hak ve hukuk ihlallerine, devleti yönetenlerin yalan, yanlışlarına, keyfiliklerine bunların ekonomik, hukuki, sosyal olmasına bakılmaksızın tepki gösterme hakları vardır… Yasal olarak var olmasına rağmen devlet kurumlarının, görevlilerinin tepkilerin haklılığına ve haksızlığına bakmadan, hukukiliğine bakmadan neredeyse her tepkiyi isyan, kamu düzenini bozma, diğer vatandaşların güvenliği tehlikeye atma gibi soyut algıları yaratma, davranma gibi gelenekleri vardır… Devlet hukiki bir kurumdur, öncelikle hukuka bu kurumun, görevlilerinin, yönetenlerinin uyması beklenir… Buna vatandaşları temsilen yönetenler, vatandaşa hizmet için ister güvenlik, ister sağlık, ister eğitim, ister belediyecilik hizmeti için görevlendirilenlerin, devletin görevlisi olmalarına rağmen vatandaşa hizmet etmek için orada olduklarını unutmamalıdırlar… Sorunun bunların unutulmasından kaynaklandığını düşünerek, bütün bunların yanında…
Vatandaşlarında yazılı hukuk kuralarına uymalarının, hak gaspına neden olan hukuk kuralarının değişmesi için mücadele ederken bile hukuksuzluğa düşmemeleri gereğinin, başka vatandaşların can ve mal güvenliklerinin tehlikeye düşürülmemesini… Kendileri için hizmet eden kamu görevlilerinin hak ve hukuktan doğan haklarına saygı duymaları gereği üzere bir vatandaşlık bilinciyle…
Anayasal sözleşmeyle, hakla, (hukukun, adaletin gerektirdiği ve birinin hak ettiği ve ayırıldığı şey, kazanım, kazanç) hukukla, vatandaşların ve devletin sınırlarında, ekonomik, sosyal hukuki adalete dayalı barışla, daha iyi bir toplumsal düzenle, daha iyi yaşayabiliriz düşüncesiyle… Selam ve Sevgilerimle….
Hüseyin Benek – 17.7.19 – vatandasfikri.com
|
|