|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
CUMHURİYET - 4 |
CUMHURİYET - 4
CUMHURİYET VE LAİKLİK
Cumhuriyetin demokrasinin yanı sıra üçüncü ayagı olan Laikligi ele alarak Cumhuriyet üzerine düşünmeye devam edelim, aslın da Demokrasi, Cumhuriyet ve laiklik sac ayagı diye bakarsak saç ayagı üç ayak üzerin de durur, biri olmadımı digeri ayakta duramaz… Bu saç ayagı tanımını begenmedim ne desek acaba laiklige… Dinsel demokrasi, inançlar arası demokratlık, inançların yaşanmasına alan ayırtma, farklı inançlara saygı vs..vs Siz de bir şeyler ekleyin isterseniz…
Bize kişisel ve Cumhuriyete kurumsal olarak baktığımız da bu konuda çok eksiklikler içinde olduğumuzu görüyoruz. Birçok laikligin olmadığı ülkede çogunluk inançlarını çok rahat yaşar, azınlık da hatdini bilerek yaşar, biz de bütün inanç grubları haddini bırakın devletin veya devletlilerin belirlediği hadler de yaşamak zorun da kalmışlardır… Yani sen şu kadar dindar olacaksın, şu bu kadar, o da hiç olmayacak… Ancak laiklik bu kadar fanatik yorumlanır ve inançlara özgürlük ve inançlar arası barış içinde toplumsal yaşam getirmesi gereken laiklik bir türlü inançlar üzerin de baskıya dönüşmüş, baskılardan bunalan bir grup da yine fanatizm içine düşerek laikligi kafirlik diye tanımlayan başlamıştır. Şöyle düşüneleim laiklik iyidir, ne için ortaya çıkmıştır, kilesenin yönetimler üzerinde ki baskısından, mesheplerin kendi aralarında ki catışmaları engelemek maksadıya… Dinsel alana yaşam alanı ayırırken, mesheplerin ve ianançların barış için de yaşamasını saglamak için…
Bence insanlık için laiklik iyi bir sosyolojik buluştur, neden yönetimlerin üzerinde ki baskılar kalkmış(Osmanlı da ve Cumhuriyet Türklerin de tersi olmuştur, dini kurumlar hep siyasal baskı altın da tutulmuştur) meshep catışmaları laiklik sayesine önlenmiş, kişiler inançlarını yaşar ve bu haklarını daha iyi kullanır hale gelmişlerdir.
Biz de bu durum dinsel inanışlara baskı olarak yansımış inanan vatandaşlar inançlarını baskı altın da yaşamaya çalışmışlardır… Bunu şöyle anlaşılır hale getirelim isterseniz? Nasıl ki bir suyun içinde bazı mineraller, hitrojen ve oksijen vs. vs. varsa burada oksijen iyi olmasına rağmen içinde ki oran dengesizce artırılsa oksijen sorunu yaşanır. Laiklik de öyle temel de dini iançlara alan ayıran bir yönetim ilkesidir ve laiklik vatandaşların inanç özgürlünün garantisidir. Biz ne yaptık en etkin inanç grubu olan, vatandaş grubuna bile inanç baskısı yapıldı. Bunların hepsi baskıyı aynı oran da hissetmedi, bir bölümü baskıya direk maruz kalırken diger bir bölümü ise dolaylı olarak maruz kaldı… Ama hepimiz az yada çok rahatsız olduk, devletimiz bizim degerlerimizi, vatandaşlarının kültürel haklarını yaşamalarına yardımcı olmakla, korumakla görevliyle degerlerimizle çatışan bir devlet oluverdi. Bu da laiklik adına yapıldı ki laiklik sevimsizleştirildi inanç hassasiyeti yüksek vatandaşların laiklige olan güveni sarsıldı… Böylece toplumsal barışın da anahtarı olan, Cumhuriyetin en önemli ayagı olan laiklik inanç özgürlüğüne degil inançlara baskıya dönüştü…
Gönlümüz ister ki Demokratik kullarla, laiklik ilkesiyle ve eşit vatandaşlık haklarıyla Cumhuriyetimize olan güveni tazeleyelim ve Cumhuriyetimizin nice 100-200 yıllara ulaşmasını sağlayalım dilek ve temennileriyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- Ekim 14 --- www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|