EKONOMİK KİBİR

(Ekonomik Kibrin Sonucu, Bencillik ve Ekonomik İstismardır)

Kibir şeytan işidir, kibir sevimsizliktir, kibir odur, budur ama ekonomik kibir nedir?  Valla çok basittir bunu anlamak…

Üç örnekle bunu anlamaya çalışalım….

Birinci örnek evde geliri olan ve bu geliri aile fertleriyle paylaşması gereken kişilerin sadece kendileri için bu gelirlerini harcadıklarını düşünün…  Örnegin geliri olan, ailenin çocuğu olabilir, babası, annesi olabilir aileye katkı sunmuyor ve onu ailesiyle paylaşmıyorsa ekonomik bir kibir ve buna dayalı bencillik içindedir… Bunu genel olarak toplumumuzda babalar yapar, şimdiler de evlatlar da babaları örnek alıyor, kazandıklarını tek başına harcıyorlar… Bu ekonomik kibir ve buna dayalı bencillik yüzünden dayanışma, paylaşma ailede bile yok olmak üzere, belkide oldu…

İkinci örnek ise şirketlerde ve küçük ölçekli kuruluşlarda, örneğin 100 işçi çalıştıran bir şirketi ele alalım, bunlara asgari ücret verildiğini kabul edelim, işçilerin hepsi üretimden 130 bin lira para alırken bu işletmenin sahibi tek başına 40-50 bin lira alıyor ve bunu bir ayda kişisel/ailesel harcıyorsa bura da ekonomik kibir bencillik hat safhada diyebiliriz… Bu kadar parayı insan nasıl harcar ekonomik kibir içinde değilse, evet harcayamaz, işçisi evine süt, ekmek, et, peynir alamıyorken onun en pahalı arabalara binmesi ekonomik kibir ve bencillik degilmidir? Bencilliğin en kötü nedir derseniz, karşıdakileri istismar etmesidir…Bana kalırsa üç istismar çok kötü, inanç, duygu üzerinden yapılan ve karşıdakinin hakkı olduğunu bile bile onun hakkını çeşitli bahanelerle gasp eden istismar aynı zamanda kul hakkına da girmektedir.. Bu arada hastaları bile ekonomik kibirle sömürenler türedi, insanın caresizligini bile istismar aracı yapan bu kibirlilere de değinerek devam edelim… Bu kibirli, şımaran zenginliklere Kuran da Allah ne yaptığını söylüyor, lütfen lüksü normal görecek kadar, inançlı olup da şımaran zengin arkadaşlar bu ayete bir göz atın derim…

Son örnek ise devlet, yani kamu kurumların da çalışanların ve yönetenlerin vatandaşlardan topladıkları vergilerle nasıl şaşalı yaşadıklarıyla ilgili… Vergi ne için alınır? Önce verginin sözcük anlamına bakalım mı?

Vergi: Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı paradır.. İkinci anlamına girmeye gerek yoktur… Merak edenler için onu da alalım mı, bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik, hani derler ya Allah vergisi…

Şimdi kamu hizmetleri için alınan vergilerin kamu adına değil de kamuyu yönetenlerin ve işletenler için ağırlıklı harcandığını düşünürsek… Burada bencilliğin, kibrin danıskası var değil mi? Vatandaşa hizmet için toplanan paraları lüks arabalara, lüks lüks konutlara harca, makam mobilyalarına, yatlara harca ve bunu biz vatandaşlarda sessiz sedasız izleyelim öylemi? Vergi ülkenin alt yapısı için harcanır, şimdilerde hem vergi topla, hemde alt yapıları yap işlet devret modeliyle yaptır… İşin suyu iyice çıkmış görülüyor… Artık kamu hizmet aracı olmaktan çıkarılmış, kamu çalışanlarının ve yönetenlerinin saltanat aracı olmaya başlamıştır.. Ne yapalım o zaman özelleştirelim gitsin, yok ya, senin yanlışlarını engellemek için daha başka bir yanlışa neden başvuralım ki… Kamu kurumlarını daha layıkıyla çalıştıralım, kamu çalışanlarını denetleyelim, kamu yönetenlerinin yanlış kararlarına tepki gösterelim ki bu alanda yaşanılan ekonomik istismarlar engellenebilsin… Kamu çalışanlarının hizmet için mi saltanat için mi geldiklerini unuttukları bir dönem de onlara hizmet için orada olduklarını hatırlatalım ki… Ekonomik kibirliler kendilerine gelsinler…

İster evde, ister iş yerlerin de, ister kamuda ekonomik istismarın önüne geçebilmek için birbirini denetleyen toplum olmamız gerekir… Buna yanlış yapana, ailenin, şirketin, devletin paralarını çarçur edene tepki göstermek de diyebiliriz… İstismarların önüne geçebilmek dileğiyle selam ve sevilerimle…

Hüseyin Benek 16.10.16 --- www.vatandasfikri.com