2023 DÜ HEDEFİMİZ 2003’E NEDEN VARDIK?
Sık sık miting alanlarında duyarız, 2023 hedeflerimiz, bu hedefde de 2 trilyon dolar GSYH’miz ve vatandaş başına 25 bin dolar milli gelirimiz olacak… Oldu mu, olacak mı? Hedef şaştı 16 yıl geri gidiyoruz farkındamıyız? İlk işaret nedir derseniz, milli gelir 10.000 Dolardan 8800 dolar seviyesine düşmesi diyebiliriz, başka göstergeler neler?
AK Parti iktidarının altın yılları olan 2003’te GSYH 313,8 milyar dolar olan GSYH 2007 yılında 677,4 milyar dolara yükselmişti. Ama 2007 yılında ortalama nüfus 70 milyon 158 bin kişi olduğundan kişi başına gelir 2007 de 9 bin 656 dolar olmuştu… İlk dört yıl gerçekten de uçmuştuk… Şimdi açıklanan milli gelir 2019 da 8.864 dolar 2007 milli gelirinin altına düşmüşüz… Hedef 2003’se yandık…
2013 yılında 12 bin 480 dolar dan baz alırsak 6 yılda 3316 dolar gelirimiz azalarak 2007 yılının gerisine düştüğümüz anlaşılıyor…
2003 yılı başlangıç dönemine geri dönmeye daha yakın duruyoruz, gibi görünse de, üretim imkanları, imalat sanayi, ekonomide ki kamu iktisadi teşkilatlarının oranı, özel sektörün ve vatandaşların borçluluk oranlarına bakınca, bunlar üzerinden değerlendirilince, kaynakların atıl yatırımlara yapıldığı düşünülünce durumun daha da iyi olmadığı anlaşılıyor…
Büyüme ve işsizlik gibi verilerle de kıyas yaptığımızda işsizlikte daha da kötü olduğumuz görülüyor...
İşsizlik %14’ü aşmış, mutfak enflasyonu ise mutfağı ve dolayısıyla vatandaşların canını yakar hale gelmiş… Hala kamu desteğiyle, harcamasıyla, istihdam yaratılmasıyla bu zor durumun aşılacağı düşünülüyorsa olağan üstü durumlarda kullanacağımız son akçeleri de harcayacağız/harcadık sanırım… Benim nacizhane önerim, ilk yapacağımız iş kamu da lüksün, savurganlığın lüzumsuz harcamaların önüne geçerek buradan oluşturulacak kaynaklarla üretim için yatırımlar yapılmalı, mevcut üreticiler teşvik edilmelidir ki… En azından şu zor günlerde kendi yağımızla kavrulalım değil mi? Nerede yanlış yaptık da bu noktaya geldik, nasıl çıkarız sorularıyla ekonomistlerimizin, akademisyenlerimizin meşgul olması gerekirken, hala kriz yok diyen ekonomistlerle, akademisyenlerle karşı karşıyayız… İşte o zaman hükümet yetkilileri de olayı ciddiye almıyorlar olsa gerek, nasıl olsa kriz mi yok diyorlar, sizden ricam 2000 lirayla geçinen 450 lirasını sigaraya, 240 lirasını yola, 500 lirasını doğal gaza, elektriğe, suya iletişime veren, akşama kadar aç duran dışardan paket döner bile alamayan insanlarımıza sorun… Daha işi, azda olsa geliri olanlar bunlar, kendilerini şanslı hissediyorlar…
Bundan 10 yıl önce işsizlik oranı Nisan 2009’da yüzde 13,9 ve 3 milyon 254 bin kişiydi, bu yıl Mayıs 2019’da yüzde 14,0 ve 4 milyon 527 bin kişiye çıktı işsiz vatandaşımızın sayısı…
Hala zam ve vergilerle bu sorunu aşacağına inanan bir hükümet anlayışı vatandaşların daha da zor duruma düşmesine neden oluyor… Artık vatandaşa değil kamuya ve parası olanlara hesap ödetme zamanı geldi de geçiyor bile.. En altta ki işsizlerimiz için, ne yapılabilirle yazıyı bitirelim mi?
İşsiz sayımız 5 milyona doğru giderken bu vatandaşlarımız için sosyal ve ekonomik destekler yapılacak mı, iş bulamıyoruz bari, ilk derece sağlık hizmetlerinden yararlanmaları gibi, toplu taşıma da indirimli bilet veya aylık 60-70 bedava biniş gibi, sosyalitelerini sağlamak için bedava tiyatro, sinema bileti gibi imkanların sunulması, bu sorunu yaşayan vatandaşlarımızın yaralarına ya genel hükümet, yada yerel yönetimler azda olsa merhem sürmüş olurlar… Önerisiyle, 2023 hedefini bırakalım olduğumuzdan daha geriye gitmeyelim, işsiz, aşırı borçlarla başında ekonomik sorun olan vatandaşların yanında olalım.. Ayrıca aile içi dayanışma oranımızı artıralım ve ekonomik olarak sorunlu dönemi aşalım, aşarız dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 4.9.19 – vatandasfikri.com
|
|