Önce vatandaşlar olarak biz bilgiyle donanmış aklımızla mı hareket ediyoruz, ekonomik ve diger fiziki imkanlarımızı verimli mi kullanıyoruz? Bu soruyu ortaya soruyor, konumuz dışında olduğu için herkesin kendince cevaplamasını öneriyoruz… Sonra dönüyoruz bakanlar kurulumuza !!

Hepsinin egitimleri var, iş ve devlet tecrübesi var, hepsi aşagı yukarı kendini kanıtlamış kişiler, ülkemizi yönetiyorlar ve hepsinin başarılı olması demek bizim daha iyi yaşamamız demektir, bu nedenle canı gönülden yeni hükümetimize başarılar diliyoruz… Başarıya nasıl ulaşılır derseniz, Mehmet Şimşek üzerinden örnekler vererek devam edelim derim…

Sorumluluk sahibi bir yönetici olarak Mehmet Şimşek , 2015-2016 bizi şöyle uyarmış ve kimse bu uyarıları dikkate almamış ve bu uyarısından sonra kabine dışında kalmıştı…. Uyarıya bakarak devam edecek olursak…

“Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek konuşmasına şu anda geçici bir bahar havasının yaşandığını, asıl önemli olanın kalıcı ve yapısal reformların biran önce hayata geçmesi olduğunu söyleyerek başladı. Türkiye’de yapısal reformların uygulamasıyla birlikte cari açığın azalacağını, verimliliğinse hızla artacağını dile getiren Şimşek, “Yüzde 5’lik büyümeyi bugünkü çabayla yakalayamayız’’ diye konuştu.” Bunun üzerine ona verilen cevaplar ise aşagıda…

Cevaptan önce gazeteci olarak yazan ekonomistler, bu uyarıları nenden yapılması gereken uyarılar olarak kabul edip, hükümetin önlemler almaya davet etmedi? Dış acıkların ülke ekonomisi için uzun vadede sorun olacağı, bu sorunun borçların ve faiz ödemelerinin artmasına neden olacağı, bu dış borçla oluşturulan kaynakların teknolojiye degil daha çok yol, bina, gibi betona yatırılmasının üretimi sekteye ugratağını, sonuç olarak sıcak para finans piyasalarına girmediği zaman döviz sorunumuz olacağı konusunda… Ekonomi bürokrasisi, ekonomi akademisi, ekonomik akıl hükümet edenleri neden Mehmet bey gibi uyarmadı? Acaba uyaranlar olduda uyarıları dinleyen mi olmadı, uzmanların aklını, uyarılarını dikkate almayan bir hükümet etme gelenegimiz varda bizim mi haberimiz yok!!! Neyse o zamanın uyaran bakanına, verilen cevap ile yazıya devam edelim….

“”Bir insan kendi ayağına kurşun sıkabilir mi? Bu psikolojik üstünlüğü uluslararası camiaya vermesi gereken arkadaşlarım bu tür yanlışı yaparsa bunun affedilir yanı olamaz. Felaket tellalları zaten davul zurna dolaşıyorlar. Onlar yetmiyor mu bize ne oluyor? Moral, üstünlük milletimizde, bizde. Kredi değerlendirme kuruluşlarının not oyunları, ardından döviz üzerinden yürütülen spekülasyonların tavan yaptığı bir dönemde böyle bir netice, umuyoruz herkese ders olmuştur.”” Maliyeden sorumlu bakanın uyarısı üzerine, o zaman ki hükümet başkanı/başbakanınca verilen cevap ise bu, sonuç nedir derseniz, son olarak kısaca ona deginerek, yazıyı bitirelim..

Sonra aradan bir hükmet dönemi geciyor geçmiyor, ekonomi konusunda kendini ispatlamış Mehmet Şimşek’in önerilerini dikkate alamayan ülkemiz yöneticileri, ülkemizi dünya yaşanılan olumsuzlukların da etkisiyle krize sokuyor… Sonra ne oluyor, yüzlerce milyar dolar kayıp üzerinden sonra geri Mehmet şimşek ekonomiyi düzeltmek üzere davet ediliyor… Şimdi tam yetkili deniyor, iyi de bakanlarımız kendini ispatlamış, yetkili kişilerden oluştuğunu düşünerek… İster bakanların, ister konusunda uzman akılların, hükümetimize ve başkanımıza eleştirileri uyarı ve önerileri olacak, onlar uzman aklıyla yapılan bu öneri ve eleştirileri siyasal akılla harmanlayarak, başarılı olacaklar düşüncesi ve olsunlar dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle..

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk