TEPKİSİZ TOPLUM
(Olumlu, olumsuz tepkiler)
Dünyanın bir ekonomik ilerleyişi, bir teknolojik ilerleyişi var, bu ilerlemeler de geri kalmamak için, bizi yönetenlere olum sayabileceğimiz gelişmeler de onay ve alkış, olumsuz sayılabilecek, ülkemizi ve toplumumuzu gelişme yerine geriletecek karaların da ise tepki göstermemiz gerekir. Dur bakalım arkadaş sen ne yapıyorsun, ülkemize zarar veriyorsun, toplumumuza zarar veriyorsun dememiz gerekir… Yoksa toplumların bir bölümü ilerliyor, bir bölümü de yerin de sayıyorsa, dünyadaki değişimlere ve gelişmelere olumlu tepki verememesinden, uyum dendiğin de sadece iktidarları alkışlamayı anladıklarından kaynaklanıyor olabilir. Toplumun tepki gösterme yeteği yoksa hatalar daha da sıklaşır.
Kültür pencerelerimizi dünyaya kapatırsak, dünyayı algılama, yorumlama, anlama imkanlarından da kendimizi, toplumumuzu mahrum bırakırız, sanki öyle oluyor gibime geliyor…
Tepkisiz toplumlar daha çok hata yapmaya açıktırlar. Fikri Adil
Örnegin seçimle yönetime gelmiş bir politikacı, başka bir ülke de yanlış karar alıyor, bu anlaşıldığın da, daha toplumun tepkisini beklemeden, hemen kendisi istifa ediyor,sacılar gerekli soruşturmaları acıyorlar. Bizde daha büyük hatalar yapan bir politikacıyı taraftarları alkışlıyor, muhalefet hainlikle suçluyor, yanlış kararlar siyasal tarafgirliklerin arasın da güme gidiyor… Hiç bir şey olmamış gibi ülkeyi yönetmeye devam ediyor. Tepkisiz toplumlar da akıl ve kültür pencerelerinin kapalı olduğunu görüyoruz, buda doğru yanlış, suçlu suçsuz kavramlarının algılanmamasına neden oluyor olabilir... Hata yapan, yanlış karar alan, suç işleyen bir Avrupalı işinden oluyor, ya da istifa ediyor. Biz ise çocukların yaptığı gibi bizim yaptığımız hataları başkalarının üstüne atıyoruz, bunu bizimkiler yapmamıştır, olsa olsa bunlar yapmıştır, ya da şunlar kandırmıştır, onlar bizimkileri tuzağa düşürmüş, komplo kurmuşlardır. Doğru olsa bile biz ne yapıyoruz, eleştiri, tartışma, tepkiyi hayatımızdan çıkarmış ne dediğini anlamadığımız konuşmaları dahi alkışlıyor, hatalara tepkisiz kalıyoruz…
Hesap sormak yerine hemen o hatalara yasal bir kılıf uyduruyoruz, siyasal bir meşruiyet kazandırma arayışı içine giriyoruz… O zaman bu toplum, bu siyasal erkler hatalarından nasıl dönecekler? Bu hatalar üst, üste bindikce toplumun gelişmesi için harcanacak enerji, hataların düzeltilmesine harcanıyor… Sonuç patinaj eden bir toplum olarak dünya da yerimizi alıyoruz….
Ekonomik hataları kapatmak için yama, siyasal hataları kapatmak için siyasal, hukuk kurallarına uymak yerine onları kendimize uydurmak için hukuksal yama, eğitimin Beşerimi, dini mi, İnsani mi, ilahimi, bilmi mi olduğunun belirsizliği üzerine yine yama, demokratik eksiklikleri kapatmak için, STÖ’ler de ve partiler de örgütsel yamalar, yanlış politik kararları kapatmak için gerilim siyasetiyle politik yamalar. Artık o hale gelindi ki yamalardan ne egitimin, kültürün, ne bilimin, sistemin, ne de hukukun ve siyasetin gerçek kumaşı(ruhu) görünmez oldu. Ama biz hala alkışlamaya devam ediyoruz… Hadi hayırlısı..
Çocuk hata yapar, görmezden geliriz, baba hata yapar görmezden gelinir, ülkeyi yönetenlerin hatalarını görmezden gelmek, bunlara benzemez, onlar cüzi zarar verirken, ülkeyi yönetenlerin hataları külli zarar veriler… Kısacası bu zarar veren yanlış, hatalı kararlara tepki göstermezsek, Allah korun vasatlar çukuruna düşeriz… Gelişme için harcayacağımız enerjiyi çukurdan çıkmak için harcarız…
Hatlara tepki göstermemek hataların kanıksanmasına ve normal algılanmasına neden olurken, yanlışlara, hatalara tepki göstermek ise onların düzeltilmesine neden olacaktır… Bize akıl hatalarınızı düzeltin, bizi, ülkeyi toplumu etkileyecek hataları engellemek için de yapanlara tepki göstermelisiniz der, dilerim hatalarımızdan ders alır, yapanlara tepki gösteririz… Selam ve sevgilerimle…
|