KURUCU/ÇOGULCU İRADE ÇATIŞMASI
(Kurucu İrade Çogulcu İrade çatışmasının Topluma Yansıması)
Vatandaşlar adına anayasa yapılacak, kim yapacak vatandaşların temsilcileri, vatandaşlar adına kanun yapılacak kim yapacak, vatandaşın temsilcileri, kimi dikkate alarak yapacaklar? Bu ülkenin vatandaşının Düşüncesini, İnancını, geleneklerden gelen yaşam tarzlarını dikkate alarak yapılacak… Bu yapılmazsa ne olur? Devletle vatandaş arasında ki bağ da kopukluk olur, bunu ister Kurucu irade yapsın İster Çoğulcu irade… O zaman bizim niyetimiz çok önemli çatışmak mı, istiyoruz uzlaşmak mı? Evet biz ne istiyoruz?
Aramızda fanatikler var, bunlar şunu isterler ve önerirler karşı taraf da kim oluyor, biz onları tükürüğe boğarız, karşı taraf kim bu ülkenin vatandaşı, ne yapmak istiyor yasaları yapılırken kendi yaşam tarzları da dikkate alınsın istiyor… Bu zamana kadar böyle mi oldu, yok… Bundan sonra böyle mi olacak bilmiyoruz… Uzlaşma demokrasi kültürü gerektirir, dayatma kültürü değil, bizde var mı yok….
Kurucu irade toplumun kültürüyle çatışma pahasına hak ve özgürlükler verdi, hala bazı ülkeler de kadın araba kullansın mı, kullanmasın mı tartışması varken biz kadına haklar acısından yasal eşitlikler verdik… Bilim alanın da düşünceleri değiştirdi, kültür alanın da düşünceleri değiştirmeye çalıştı, siyasal zemin de var olanları değiştirdi bunlar devrimci bir tavırdır, devrimlerden de değişimler bu hızla beklenir… Buraya kadar eyvallah, ama teba olan vatandaşa, vatandaşlık hak ve sorumlulukları verilirken ona vatandaşlık bilinci de verilmesi gerekmezmiydi? İlk uygulamarın 80-90 yıl devam etmesi yerine, halkın düşünceleri, duyguları okunarak, sistemle uyumlu reformlar yapılamazmıydı? Ben bunu başaramadığımızı görüyorum, Batılı devletlerin toplumuna verdiği ilk şey vatandaşlık bilincidir, bu bilinç ABD de etnik kökenleri, inançları ve mezhepleri, aşmış en üst kimlik haline gelmiştir… Kişi Müslümandır, ama ABD vatandaşı, Kişi İspanyol, Finli, Japon, Türk ama ABD vatandaşı kimliğiyle toplumuna bağlıdır… Biz bu üst bağı oluşturamadık, Cumhuriyet devriminin ilk yıllarında yaşanması gereken gerilimleri ta bu günümüze kadar taşıdık… Bu da devlet vatandaş arasında ruh bağını zayıflattı… Tatbiki herkes de değil kapa taslak bir hesap yaparsak %75-80 vatandaş ile cumhuriyet bağı yakalamıştır… Ama Cumhuriyeti idare edenler, bu bağın kopması için elinden geleni yapmıştır… Başını örteni, ana dilini konuşanı, sistem de reformlar isteyenleri düşman ilan etmiş ve sonun da bu noktaya gelinmiştir… Kurucu iradenin karşısın da Çoğulcu irade güçlenmiş ve bu gücüyle kendi düşüncesini dayatmaya başlamıştır… Unutmayalım dayatma bizim toplumsal geleneğimiz olmuş devlet mekanizmasını ele geçiren her grup kendinde dayatma hakkı görmüş ve görmeye de devam etmektedir… Kim haklıdır, kim haksızdır ona girmiyorum, gelelim Çoğulcu iradeye…
Kurucu irade olağanüstü şartların ürünü, her şeye rağmen böyle davranmasını anlayabiliriz ama çoğulcu irade demokrasinin ürünüdür ve demokratik sistem içinde düşünme zorunluluğu vardır. Düşünmezse ne olur? Bunu hepimiz biliyoruz, düşünmek bile istemiyorum, toplumsal çatışma, çatışma demek biraz reel aklı tatile göndermek demektir, sadece karşı taraftakine tokat atmayı düşünmektir. Ben bunu kimsenin göze almaması gerektiğini düşünüyorum… Çünkü Çoğulcu irade oyla geldi, oyla gider, bugün gider yarın gider, yeni gelen çoğulcu iradeden de demokratik sınırlar içinde davranması beklenir… İşte bu nedenle özellikle Çoğulcu iradeden yasa yaparken toplumsal kabulü en geniş yasalar yapması beklenir ve beklerim… Artık çatışmaya doyduk, daha çok çatışmaya enerjimizi harcamayalım diyerek devam edelim…
Benim 50 yıllık hayatımın neredeyse her aşaması toplumsal çatışmalara tanık olmakla geçti… Sag sol dedik çatıştık, Laik dinci dedik çatık, Kürt, Türk dedik çatıştık vatandaşız diyerek barışamadık…
Vatandaşız diyerek barışmak, cogulcu iradenin kurucu iradeyi dikkate alarak, (cünkü onu temsil eden vatandaş sayısı cogulcu iradenin aldığı oydan fazla olduğunu düşünüyorum) yasalar yapması... Ayrıca vatandaşı temsilen ülkeyi yönetenlerinde vatandaşı dikkate alarak yasa yaparak, çatışmaları toplumsal barışı bozmayacak şekilde siyaseten devam ettirerek, uzlaşmayla sonuçlandırarak, barış içinde yaşamak dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 09.05.2016 - 08.15 – www.vatandasfikri.com
|