SURİYE’DE NELER OLUYOR? – 1
( Suriye de Şartlar Yeni Duruma mı Zorluyor?)
Suriye’de şimdilik iki omurga kaldı, biri Suriye merkezi hükümeti, ikincisi PKK/PPYD/SDG gibi isimlendirilen grup… Birde İdlib de, sıkışan 10 yıldır çatışan muhalif guruplar, artık bunların etkinliği azalmış, nasıl pasifize edilebilir, nasıl rehabilite edilebilir düşünceleri üzerine tartışılıyor…
Şimdi iki ana omurganın destekçileri kim, birinin Rusya, İkincisinin ki ABD ya bunlar kendi aralarında Anlaşırlarsa, anlaştılarsa!
Bu anlaşmaya kim tepki gösterecek, kim direnecek yada direnebilir mi? Bunun üzerine düşünelim mi?
Diger aktörler Türkiye ve İran, son zamanlarda İran’ın dışlandığı görülüyor, Türkiye ise iki emperyalist güce karşı mesafeli duruyor…
ABD, ile PKK/PYD/SDG’yi desteklediği için mesafe koyuyor, Rusya ile halkını bombalayan Esat’ı desteklediği için mesafeli duruyor… Şimdi bir iki durumdan birini seçmek zorunda kalırsak, yani Rusya’ya mı, dolayısıyla Esat’amı yaklaşacağız yada PKK/PYD/SDG’ne mi yani ABD ye mi yaklaşacağız… Bu iki grupla da aramız serin… Biri Suriye’yi bölmek orada uydu bir devlet kurmak istiyor, diğeri ise Esat’a istediklerini yaptırmak! Bu arada İran dan bir öneri geliyor… Biz, İran, Türkiye, Suriye üç ülke olarak İblid sorununu görüşelim… İyide 34 askerimiz öldü, biz merkezi hükümetle neredeyse direk savaş halindeyiz nasıl olacak, bu görüşme, nasıl üçüncü bir omurga oluşturulacak?
İran orada ne istiyor, Türkiye orada ne istiyor, Merkezi hükümet Esat orada ne istiyor, bunlar görüşseler ortak bir paydada anlaşabilir mi? Yoksa başa dönüyorum iki emperyal güç anlaşmışlarsa sorun nereye doğru evrilecek, öngörmek zorlaşmaktadır?
Ben baştan beri emperyalistlerin burada olmamasına karşıyım, neden onların çıkarı ile yerel ulusların çıkarı hep çatışır, biri sömürmek ister diğeri sömürülmemek… Biz sömürenlerden mi yana olacağız, yoksa ulusal devletlerden, kendimizden yana mı? Suriye de son olarak gelinen nokta bizi yeni bir yol ayrımına zorlarsa şaşırmayalım… Diyelim ki zorladı, bizde yeni durum karşısında yeni bir konum aldık!! Bu iki emperyal devletle nasıl mücadele edebiliriz, edebilirmiyiz? Önce silah sorunu, biz bölge ülkeleri silah ihtiyacı olarak, ekonomik olarak bağımlıyız, ayrıca kendi aramızda da kopuğuz…
İranla, güvene dayalı bir ilişki kuramıyoruz, aşırı meshepsel yaklaşımları var, Suriye ile kuramıyoruz, Suriye vatandaşları içinde muhalif olanları destekledik, oda aşırı tepkiler verdi halkını bombaladı, bizim hükümetimiz daha da karşı bir duruş sergiledi… Bölge ülkeleri bölgesel sorunlar, kültürel sorunlar nedeniyle yaklaşamıyorlar, bundan yararlanan emperyal güçler aralarında ki husumetleri çoğaltıyorlar, karşılıklı tehdit algısı yaratıyorlar ve bölge ülkelerinin anlaşmalarını uzlaşmalarını engellemek şöyle dursun, zaman, zaman savaştırıyorlar bile… Dolayısıyla uzun zamandır, bölge barış yüzü göremiyor..
Söz konusu emperyal güçler çatışan taraflara silah satıyor, borç veriyor, enerji kaynaklarını ve yollarını kontrol ediyor, enerji veriyor.. Derken biz bölge ülkeleri uyanıncaya kadar durum böyle devam edecek gibi… Uyandığımızda ise çok geç kalmış olduğumuzu anlayacağız, hatta belki de anladık, durumun vahameti karşısında uyanmak istemiyoruz, mevcut uyku haline bu yüzden devam ediyoruz… İyide bu durum kimin çıkarına? Artık uyanalım ve barış için adımlar atalım…
Bölgesel barış bizim canımızı ve çıkarımızı korur, bölgesel savaş ise emperyal güçlere karşı bizi bağımlı kılar… Biz ne istiyorsak onu yapalım, akıl barış ve bagısmsızlık diyor, dinleyelim, dinlemek dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 2.3.2020
|