YASA HAZIRLAMA, HAZIRLIK AŞAMASIN DA TASARIYI MUZAKERE ETME
Biz toplum olarak eleştiriyi, bize tepki gösterilmesini genel olarak sevmeyiz, ama eleştiri ve tepkiler belki bizi yanlış yapmaktan koruyacaktır. Bu bir de toplumun her kesimini ilgilendiren yasa yapımı aşamasındaysa bu konuyla ilgili düşüncelerini ifade etme, eleştiri, tartışma, dikkate alınmadığın da tepki gösterme gayet normaldir..
Yalnız biz de sorun şu gibi gözüküyor, her şeyi yaparım diyen iktidarla, her şeye itiraz eden muhalefet birbirine karşı ciddi güvensizlik yaşanmaktalar… Yasalar yapılırken nasıl yapılır, hangi aşamalardan geçer bunlar bellidir, bu yasadan etkilenerek tarafların örgütlerinden, hukukçulardan düşünce alınır, akademisyenlerden düşünce alınır, bir veya birkaç vekil yasa tasarısı hazırlar meclise sunarlar, bu mecliste tartışılır ve son şekli verilir. Bundan sonra Cumhurbaşkanına onayına gider ve onayın ardından Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girer… Şimdi bir yasa tasarısı var tartışılıyor, gayet normal, hatta çok güzel tartışmalara sivil toplum örgütleri de giriyor, kadınların mağdur edileceği düşüncesi agır basıyor, kadın dernekleri tepki gösteriyor, bana kalırsa yasayı hazırlayanlar bu tepkileri dikkate almalıdırlar. Ben bazı akademisyenleri dinledim burada bir acık uç var, bu küçük yaştaki kızların istismarına kapı açacağı kuşkusu var, endişesi var… Tecavüzcülerin evlenmesi durumunda cezadan kurtulacağı iddiaları var… Yasayı hazırlayan hükümet üyeleri bu endişeleri gidermek, iddialara karşı ikna edici cevaplar vermek zorunda değil mi? Ama muhalefet endişe ediyorsa sorun yok denilebilir mi? BU sefer kadın dernekleri, üstelik de hükümetle paralel düşünen kadın dernekleri bile tepki gösteriyorsa, yasa tasarısı neden revize edilmez?
Yasanın hazırlanma ihtiyacı nerden vasıl oldu, yasa çocuk yaşında da ailelerin anlaşmasıyla, izniyle evliliğin önüne geçilmesi için hazırlanmış, bu yasanın bazı maddeleri AYM ce iptal edilmiş yeniden düzenleme için meclise gelmiş ve yasa tasarı aşamasında…. Tartışılmasın mı? Öte yandan ülkemizde daha erken yaşta evlenenlerin olduğu, bunların 3 bini bulduğu, bu evliliklerin yasa karşısında suç teşkil ettiği için bu eşlerin(erkeklerin) büyük bir bölümü ya ceza evinde yada yasal kovuşturma aşamalarında olduğu bunların mağduriyetini kaldırmayı düşünürken… Bu sefer de başka mağduriyetlerin kapısı açılacak kaygıları varsa ki… Var… O zaman tepkileri dikkate almak gerekmez mi? Ülkemizde erken evlilik bir sosyolojik bir vaka bunu gelenekselliğe bağlayabiliriz, kızlık zarı ve başka toplumsal baskılardan kaynaklı gençlerin cinselliği yaşayamamalarına bağlayabiliriz, herhangi biri 30 yaşına bekar kaldı evlilik dışında cinsel ilişkiyi ayıp, günah, suç, gibi nedenlere dayalı hiç cinsellik yaşayamadı… Bunun vebali günahını kim üstlenecek, bu nedenle yasalarımız hazırlanırken vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için hazırlanır, bu yasal düzenleme de bunun için yapılmaktadır… Yasalar hazırlanırken gelenekler dikkate alınır, ama gelenek cağımızın gerisine düşmüşse gelenekle yasa çatışıyorsa gelenek gözden geçirilerek revize edilebilir… Her neyse tasarı da itiraz edilen madde ya daha detaylandırılarak, ya kadın örgütleri, yada kadın vekiller dinlenerek yeniden yazılabilir.. Yani bu madde iktidar yaptı çoğunluğuna dayanarak yapar, muhalefet de buna itiraz eder der… Herkes kendi tarafından olaylara bakarsa ne müzakere, ne meşveret, ne uzlaşma çıkar… Ortak sorunlara ortak çözümler bulmak üzere yasal kurallar oluşturulur… Oluşturabiliyormuyuz?
Düşünelim bir yasa hazırlandı, kimi bağlar T.C Vatandaşı herkesi, herkes adına karar alınıyor demektir, o zaman meclisteki herkesin temsilcilerini dinlemek lazım, dinliyormuyuz, yada anlatmak/anlaşılmak için mi konuşuyoruz? Demokrasi ölçülerine göre çok eksiğimiz var, bu tartışmalarımızda ortaya çıkıyor, dileğim önerim birbirimizi sevelim, güvenelim, düşüncelerimize inançlarımıza saygı duyalım, toplumsal birlikteliğimiz daha güçlü olsun… Olur mu, istersek dikkat eder, çalışırsak olur, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 22.11.16 – vatandasfikri.com
|