15 TEMMUZ DEMOKRASİ DİRENİŞİ
(Olayları Hep Sonuçlarına Göre Değerlendiriyoruz Nedenleri Unutuyoruz, Neden Sonuç İlişkisi Kuramıyoruz)
Öncelikle 15 Temmuzda seçtiği meşru hükümeti, dolayısıyla demokratik sistemi korumak için sokaklara dökülen bu yolda şehit olan vatandaşlarımıza Allah dan rahmet, gazilerimize sıhhat kederli ailelerine ve tüm vatandaşlarımıza sabır diliyorum… Geçen sene bu günler de büyük bir beladan toplum olarak kurtulduk… Bu saldırı demokrasiye yapılmış bir saldırıdır, bu saldırı devletin kurumları içince sinsice örgütlenmiş kişilerin devletimize yaptığı saldırıdır… Bu saldırı öncelikle devlet görevlilerinin içinde ki sag duyulu kamu görevlilerinin bu saldırı çağrısına, emrine uymamakla, direnmekle, sonra da vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanımızın demokrasiye, yani milli iradeye sahip çıkın davetine uyan vatandaşların direnişiyle önlenmiştir, hepsine teşekkürler… Ayrıca bu demokratik seçimlerle gelen meşru hükümeti korumak için meclise koşan, iktidar partisi muhalefet partisi milletvekillerine de teşekkür ederiz…. Bu savunmaya küçük büyük katkı sunan herkese ayrı ayrı teşekkür eder, o gece polis teşkilatının insanüstü bir direnişle direnmesine de tanık olduk, onları da burada ayrıca anmak farz oldu… Ömer Halisdemir2i 15 Temmuz’un 15 yaşındaki şehidi Halil İbrahim gibi toplumsal düzenimizin için canından gönüllü vazgeçen yigitleride anıyor ve onların anısı önünde saygıyla eğiliyoruz… Ama bazı sorular sormadan da bu olayı tam anlamıyla anlamayacağımızı…
Biz neden hep sonuçları tartışıyoruz, bu sonuçları almamıza neden olan, nedenleri neden konuşmuyoruz? O nedenlerin ortaya çıkışına, geliyorum diye uyaran ayak seslerine, bak tehlike geliyor diye uyaranları dikkate almamızı neden konuşmuyoruz… Efendim zamanı değil, efendim insanların acıları üzerine konuşmayalım, efendim hata yaptık Allah affetsin, efendim milli orduya kumpas kurmuşuz bu olay üzerine fark ettik, bunları önünü açmışız, efendim arnı secdeye değenlerden şüphelenmedik… Arkadaşlar devlet yönetiyoruz ve devlet yönetmenin bir değil bin düsturu vardır ve bunların her ihmal edilişin de toplumsal sorunlar başımızın belası olur…. Son zamanlarda yaşadığımız belaların çoğu, biz sadece sonucu görüyoruz, sorunu yaşıyor, sorunun zararlarıyla yüz yüze kalıyoruz, bu sonucun nedenlerini görmüyoruz, sorumlularını görmüyoruz, onların sorumluluklarını unutuyoruz…. Yada bizim adamlar diyerek es geçiyor ve suçlayacak bir karşı buluyor, suçluyoruz ve işin içinden çıkıyoruz… Kısacası olayı duygu yoğunluklu değerlendiriyoruz, siyasal gözlüklerle değerlendiriyoruz, aşırı tarafgirliğin verdiği efsunla, değerlendiremiyoruz bile… Değerlendirmek için sorular sormak lazım, soruyormuyuz? Yok öldük öldürdük direndik kazandık… İyi de neden bu noktaya gelindi? Bu soruyu öncelikle yönetim de sorumlulukları olanlar sormalı sonra hepimiz sormalıyız büyük dersler çıkarmalıyız ve bir daha aynı hatları yapmamalıyız… Devletin denge, denetim sistemini bir gruba, hatta kendimize bile vermemeliyiz ki gerçek denetim ve denge kaybolmasın… Bunun için güçler ayrılığı, yargı yasama yürütme sistemi ve bunları destekleyecek yasal alt yapı gerekmektedir… Yaptık mı, yapmadıksak yapalım vatandaşlar ve vatan aynı sorunları bir daha yaşamasın…
Yaşanmasın, Yaşamayalım dilerim, bunun için ne gerekiyorsa yapalım derim… Ne yapılabiliri çoklu akılla, entelektüel, akademik, siyasal, sosyal, ekonomik sorgulayalım, bu sorgulama sonucu ulaştığımız sonuçları toplumsal kurallar yapalım dileğiyle, Allah milletimize devletinin içinde çöreklenerek ve vatandaşa ve devletin kurumlarına saldıranlara teröristlere fırsat vermesin bizde uyanık olalım vermeyelim, dileğiyle… 15 Temmuz da demokrasiye meşru hükümete, milli iradeye sahip çıkan Şehitlerini saygıyla anıyor, onların bu fedakarlıkları karşısında saygıyla eğiliyorum… Allah rahmet eylesin…. Selam ve Saygılarımla…
Hüseyin Benek --- 11.7.17 --- vatandasfikri.com
|
|