ASKER EMİN’İN NEZDİN DE BÜTÜN ASKERLERE SELAM VE SEVGİLERİMLE...
Değerli yeğenim Emin başta olmak üzere tüm askerlere bizim ailemizin ve milletimizin öncelikle selâmlarını, sevgilerimizi iletiyoruz. Orada bulunma gerekçenizin vatanın, oralarda yaşayan vatandaşın güvenliği olduğunu biliyorsunuz, vatan ve vatandaş için yani en ücra köşeler de bile gözünüzü kırpmadan görev yapıyorsunuz bu nedenle 4 Hudut Alayı, 3 H.Tabur Askerleri nezdinde bütün askerlere bizim için yaptığınız fedakârlıklarınız için teşekkür ediyoruz.
Emin’in ailesinden ayrılalı neredeyse 2 aya yakın oldu, daha uzun süredir ayrı olanlar var, Emin ve çoğunuz ailenizden ilk kez bu kadar uzakta ve ayrı kaldınız… Ailenizi özlediniz, sevgilinizi özlediniz, bütün aileler gibi, bütün sevenler gibi biz de sizleri özledik… Ama hiç kimsenin özlemi bir anne, özleminden daha çok olamazmış, bunu Eminin Annesin de ve oğlunu askere gönderen diger annelerin Terminalde ayrılışların da tanık oldum. Allah tan telefonla görüşme imkanı var da görüşüyoruz, görüşüyorsunuz bu imkan bizim zamanımıza yoktu… Asker aileleri olarak sizlerin iyi olduğunu biliyoruz… Sizlerin vatan savunmasına hazırız mesajlarınızın dosta güven, düşmana korku verdiğini biliyoruz, görüyoruz ve seviniyoruz… Siz oradasınız ya biz kendimizi güven de hissediyoruz…
Bu ayrılığın gerekçesini düşündükçe biz asker aileleri olarak sizlerle gurur ve sevinç duyuyoruz ve Askerlik için ayrılma nedeninizin anlamını biliyoruz siz de kendinizle gurur duyun istiyoruz… Yeğenimiz, Oğlumuz büyümüş vatan savunmasına katkı sunmak için asker, daha ne olsun… Şunu hepimiz biliyoruz, bütün canlılar alanlarını insanlar vatanlarını savunurlar…
Diğer canlılara bakıyoruz, maymunlar, arılar, kurtlar, leylekler, karıncalar hepsi yaşadıkları yeri vatan ilân ediyorlar ve alanlarını diğerlerine karşı savunuyorlar. Yani vatan savunması içgüdüseldir bunu hayvanlardan biliyoruz… İşte biz insanlarda da her şeyin üstünde vatan savunmasının gelmesi bundan dolayı olsa gerek…
Biz de vatanımız söz konusu olduğun da savunalım mı, savunmayalım mı diye düşünmeyiz. Vatan yoksa sen zaten yok olmaya mahkumuzdur, bizim yörenin tabiri ile, vatanın tehlikeye düşmesi söz konusu ise gözümüzü karartır dalarız. Belki saldırı yokken yanlış bir siyasi kararla savaş ilân edilmesi hoşumuza gitmeyebilir. Yalnız bir defa ister mecliste ki temsilciler aracılığıyla, ister yöneticiler aracılığıyla, ister komutanlar aracılığıyla bir savaşa karar verildi mi, ancak barışa karar verilinceye kadar, savaş kararının doğruluğu yanlışlığı tartışılmadan savaşılır ve yanlış karar alanlar varsa ancak barış zamanı hesap sorulur. Yani iç hesaplar, siyasi hesaplar savaş halin de askıya alınır… Takdir edersiniz ya bir karar alınma aşamasın da tartışılır, tartışma anın da doğru mu, yanlış mı değerlendirilir. Uzmanlar dinlenir, sonuçları ne olur diye öngörü de bulunulur ve her neye karar verilecekse verilir… Bu siyasetçilerin işidir, bu karar askerler acısından savaşmak veya barışmak olabilir, genel de zaten kararı Asker vermez, millet adına temsilci olan vekiller, siyasî irade verir. Belki son zamanlar da siyasî üslup yüzünden lüzumunun üzerin de tarafgirlik içindeyiz… Ama bu vatan söz konusu ise tarafımız bellidir vatanseverizdir o kadar…
Asgari müştereğimiz vatandır, devlettir, bayraktır, millettir, kültürel değerlerdir ve inancımızdır… Bu siyasi tartışmalar, asgari müşterekleri bastıramaz, siyasi tarafgirlikler bizi değerler anlamın da bağlayamaz, toplum ve vatan güvenliği için şu anda askerlik görevini yapanları ise bu siyasi tarafgirlik ve tartışmalar hiç ilgilendirmez. Siyasîler kendi araların da doğruyu aramak için tartışırlar… Bunu biz vatandaşlar olarak topluma yansıtırsak, toplumsal bölünmeler olur. Hele askerlik mesleğine bir bulaşırsa siyasi tartışmalar, kararsızlıklara, itaatsizliklere neden olur ki işte toplumumuzun en çok zarar göreceği andır diyebiliriz… Tabi ki hepimizin desteklediği siyasî parti, düşünce olacak, hatta askerlik bitimin de gidip ora da siyaset yapacağız, ülke sorunlarıyla ilgili düşüncelerimizi için de bulunduğumuz siyasal gruba sunacağız ve ülkemizin sorunlarının çözümü için katkılar da bulunacağız. Bu nasıl askerlik vatandaşın, vatan savunma görevi ise, yine vatandaşın ülke yönetimine katılma görevidir ki buna da siyaset deriz… Siyaset bir anlam da daha iyi nasıl yönetiriz, daha iyi nasıl yapabiliriz tartışmalarıdır da diyebiliriz… Bu alan da biraz eksikliklerimiz olduğunu düşünüyorum, yani ülke yönetimin de söz sahibi olmak istemiyoruz gibi vatandaşlar olarak siyasetten uzak duruyoruz. Bunu sonra konuşalım şimdi konumuz askerlikti devam edelim…
Ne demiştik her canlı yaşadığı alanı, her insan vatan toprağını savunur, o toprak onun için yaşam alanıdır vatanıdır. Her canlı bir toplumsal düzen kurar, karıncalar da ve arılar da olduğu gibi… Bu canlılar bunu içgüdüleriyle yaparlar, biz de hem içgüdü, hem de akıl var ki hem vatan savunmasın da, hem de toplumsal düzen açısından onlardan daha iyi olmalıyız degil mi? Bence evet, sizce?
O zaman vatandaşlar olarak nasıl ki kişisel sorumluluklarımızı yerine getiriyorsak, toplumsal olarak da üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz ki toplumsal düzenimiz daha iyi olsun… Üstelik de demokratik sistemin temel mantığı vatandaşların yönetime hem düşünsel, hem de kararlar aşamasın da, ya direk yâda temsilciler aracılığıyla katılarak katkılar sunmasının önü acıktır. Ne kadar çok katkı sunarsak o kadar doğru, sağlıklı kararlar alınırız düşüncesindeyim… İşte vatan savunması da bu katkıların en önemlilerindendir, vatan olmazsa ne toplum, nede devlet ne de siyaset olur…
Şu an da bulunduğumuz yer ülkenin Doğusu, Batısı, Kuzeyi, Güneyi olabilir, önemli olan vatan savunmasına katkı sunacak yetenekleri bir asker olarak edinmektir… Yani illa ki savaşmak zorun da değilsiniz, ama olası bir durum için siz asker olarak biz toplum olarak savaşa hazırlıklı olmak durumundayız, zaten bunları hepiniz biliyorsunuz… Ben ola ki unutanlarız varsa hatırlatayım diye söylüyorum… İşte bu nedenle gönül barış ister ama, savaşa da barışa da hazır olmalıyız… Hazır değilsen kaybedersin, ister eğitim hayatın da, ister iş hayatın da, ister askerlikte o mesleğin gerekleri vardır… O gereklerle kendini donatacaksın ki olayın gerçekleşmesi durumun da bu askerler için savaş halidir şaşırıp, apışıp kalınmasın…
Eğitimin, meslek edinmenin önemi ile şu yaşınıza kadar defalarca karşılaşmış olmalısınız, bunların çoğunu öğüt verilmeyi sevimsiz bulduğunuz için es geçmiş olabilirsiniz. Şimdi ise size askerlikte savaş sanatıyla ilgili bilgiler öğretilecek, öğütler, emirler verilecek, ola ki savaş anın da neler yapacaksanız bunu öğrenmek içinde size komuta eden On başsından, Bin başısına kadar, Albayından Generaline kadar söylenenleri iyi dinleyip, bilgilenin ve bu bilgiye dayalı davranışları özümseyerek geliştirin ki Allah korusun yarın bir çatışma ve savaş anın da şaşırıp kalmayın…
Şimdi bir ayet aklıma geldi, geldiği kadarıyla savaştan hoşlanmasanız da size farz kılındı… Yani savaşı sevmezseniz de, bazen gerekebilir… Ben de genel olarak barıştan yanayımdır ama ya savaşmak zorunda kalırsak, işte o zaman savaş gerekli olur… Gerekli olan şeyler üzerine şunu düşünürüm, belki ufak tefek eksiklikler olabilir, ama gerekliyse bu eksiklikler üzerin de durmam, bunlar uzun vade de giderilir, önemli olan toplumsal olarak askerlik mesleğinin gerekliliğini ve gereklerini özümsemiş olarak savaşa hazır olmamızdır…
Evet, uzun vade de hayatın için de değişiklikler oluyor bu askerlik için de geçerlidir… Mesela ben 1985 de askerliğimi yaptım, o zaman dan bu zamana hem süre 550 günden 365’e indi, bir de izin düşünülürse 30 güne yakın, askerlik bayağı kısaldı, bu nedenle askeri eğitimi önemseyerek verilen bilgileri can kulağıyla dinleyin. Öte yandan komutanların da davranışları değişti eskiden lüzumlu lüzumsuz dayağa başvurulurdu… Şimdiler de o da yokmuş yapanlar anlatıyor siz de tanıksınız… Yani hayat gün be gün kolaylaşıyor… Kolaylıklara alışan insan daha çok kolaylık bekliyor hayattan… Yalnız şunu unutuyoruz, kolaylık insanı rehavete, çok zorlukta yılgınlığa düşürüyor… Bu ikisi arasında bir duruş gerekli hayat için der sözü çok uzatmadan sana ve şuan da tüm senin gibi askerlik görevi için ailesinden ayrılan askerlere Mardin Kızıltepe, 70 Mekanize Piyade Tugayında bulunan tüm askerlere sağlıkla, başarıyla bir vatani görevlerini yapmalarını diler… Hem bir aile olarak, hem de millet olarak selam ve sevgilerimizi göndeririz.
Dayın: Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – Haziran 16
|