SEÇİM SÖYLEMLERİ (Ak Parti)

Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhur Başkanı R. Tayyip Erdoğan, 11 maddelik Seçim Manifestosu ’nu Ankara Spor salonunda açıkladı. Bu Seçim propagandası döneminde temel söylem “gönül belediyeciliği” üzerine kurulmuş görülüyor.

Manifestoda yer alan 11 madde şunlardan oluşuyor… Şehir planları, Altyapı ve Ulaşım, Kentsel Dönüşüm, Benzersiz Şehirler, Akıllı Şehirler, Çevreye Saygılı Şehirler, Sosyal Belediyecilik, Yatay Şehirleşme, Halkla Birlikte Yönetim, Tasarruf ve Şeffaflık, Değer Üreten Şehirler oldu.

Bu ifadeler üzerinden eleştirel bir bakış acısıyla değerlendirecek olursak, şunları söyleyebiliriz…

Şehir planları deyince, Ak partili arkadaşların sicilleri çok temiz değil neden sadece İstanbul da kaç deprem toplanma yeri imara açıldı diye araştırın yeter, ayrıca şehirlere ihanet ettiklerini kendileri de kabul ediyor…

Alt yapı da kısmen iyi şeyler oldu, ama ulaşım o kadar yatırıma rağmen hala sorunlu ve pahalı, bedava binenleri engelleyerek yada onların yarım bilet parası vermeleri sağlanarak işsizlere ve öğrencilere indirimli veya bedava bilet verilebilir.. Ayrıca kamu çalışanları çalışanlar arasında en avantajlı grup bir maaşları yüksek bir çoğunun servisi var olmayanlarda toplu taşıma araçlarından bedava veya indirimli yararlanıyorlar, bunların da indirimli bilet kullanması sağlanarak öğrenci, işsiz, asgari ücretliye verilecek toplu taşıma imkanlarının kaynağı çıkarılabilir… Böylece işsiz ve asgari ücretliye ve öğrenciye bilet bir ekmek parasını geçmeyecek şekilde ulaşım imkanı saglanır…

Kentsel dönüşüme bir örnek vermem gerekirse hak sahiplerinin nasıl haksızlığa uğradığının en büyük göstergesi Ankara kuzey kent dönüşüm projesidir ki hak sahipleri bir kenara itilmiş çok katlı ve daha özeniz yapılmış konutlara yerleştirilmiş, parayla satılacak konutlar ise hem niteliksel hem de konum acısından daha avantajı yapılmıştır… Böyle olacaksa birileri aşırı para kazanacak hak sahipleri aşırı kaybedecekse olmaması daha iyi diyebilirim…

Benzersiz şehirler soyut bir ifadededir akıllı şehirler ile teknolojik imkanların yüksek olduğu kullanıldığı bir şehir  kastediliyor sanırım.. Bana göre çok gerekmeyen alanda üretmediğimiz teknolojinin pazarı olmamalıyız diye düşünüyorum…

Çevreye saygılı şehirler gerekiyor kanalizasyonunu en yakın akarsuya ve göle döken şehirler görüyoruz, çöpleri yeniden kazanmadığımızı görüyoruz 1994 den bu yana şehirleri idare edenler sorunları yeni mi görüyorlar da çözmek için aday oluyorlar? Bunu inandırıcı bulmuyorum, ama yaparlar mı yaparlar, muhalefet partileri de aynı iddialar içinde onları daha inandırıcı buluyorum biri uzun süredir icra makamındayken, yönetimdeyken şimdi mi aklınıza geldi, yoksa seçim de bir şeyler söylemek için mi söylüyorsunuz? Diyerek bu şıkkı da geçelim…

Ak parti hükümeti ve yerel yönetimleri sosyal yardımlar konusunda fena değiller devam da edebilirler, ama bizim derdimiz bu kadar güçlü bir siyasal iradeyle iktidara gel, bunca uzun yıl yerel ve genel iktidarda bulun hala vatandaşlarını sosyal yardıma muhtaç et.. Sosyal yardım son çare olmalıydı, vatandaşlarımızın başka alanlarda iş sahibi olması gerekirdi yapılamadı… Ama sosyal belediyecilik dendiğinde sosyal aktivitesi yüksek bir kent diyorsak, oda ne yazık ki yok denecek kadar az ve sosyal demokratların bulunduğu bölgelerde var…

Yatay şehirleşme, yapamazlar, yapamazsınız neden beton lobisiyle göbek bağınız var ve onlar sizin başarısız olmanıza neden oluyorlar ve olacaklar…  Bütün kamu arsaları yandaşlara verildi yüksek kat ve kar oranlarıyla zenginleştiler buna da alıştılar… Paraya alışmak uyuşturucuya alışmaktan daha kötü bence… Siz dikeycisiniz bunu denedik biliyoruz… Bunu da inandırıcı bulmadım…

Ne yazık ki genel olarak demokrasi kültürümüz yok, bunun içinde halkla birlikte yönetim zor oluyor, bunu daha sosyal demokratlar bile yapamıyor, bırakın halkla yönetimi denetimin önü açılsa, medya aracılıyla muhalefet aracılığıyla eleştirinin önü açılsa daha iyi bir demokratik yönetim havası oluşacak diye düşünüyorum… Yapıla bilir mi, belki…

Tasarruf ve şeffaflık ya son on yılda 807 milyar dolar dış acık vermiş bir siyasal hareketin tasarruftan bahsetmesi biraz komik oluyor… Şeffaflık ise bize genel olarak ters devlet sırrı, kapalı kapılar dar meclisler, meşveretsiz, şuraasız kararlar, kararların tenkitsizligi ve sonunda ranta dayalı bir yönetim anlayışı, İnşallah düzelir…

Üretme işi ise son zamanlarda daha az yaptığımız bir iş bunu neye dayanarak söylüyorum yukarda bahsettiğim dış ticaret açığına zararına dayanarak söylüyorum… Bu acık bize gösteriyor, biz, ürettiğimizden daha çok tüketmekteyiz… Bu üretme işi manevi değer üretme ise bizde değer sorunu yok değeri anlama uygulama, üzerine yeniden düşünme sorunu olduğunu düşünüyorum… Sonra diyorum ki iyi kötü aklımız var her seçim döneminde bizim aklımızla alay etmeyin gerçekçi şeyler söyleyin, size inananlarla dalga geçmeyin, bizde size inanalım…

İşte iktidar partisinin seçim söylemindeki boşluklar bunlar, bu boşluklar doldukça daha iyi olacağı düşüncesiyle.. Seçimlerin demokratik bir olabilmesi için iktidar partisinin kamu kaynaklarını kullanmasının önüne geçilmesi gereğinin de hatırlatmasıyla… Seçimlerde yarışan tüm partilerimize başarılar dilerim… Selam ve Sevgilerimle…

Hüseyin Benek --- 3.2.19 – vatandasfikri.com

Kaynak : https://www.milligazete.com.tr/haber/1792972/ak-partiden-11-maddelik-yerel-secim-manifestosu