DEMOKRASİ PAKETİ
Demokrasi paketi acıldı ve hepimize yetmez ama evet dedirtti. Neden demokrasi adına atılan bir adım dı, küçük olsun büyük olsun demokrasiye susamışız bir kere, neden evet dedik ayrımcılığa karşı çok önemli vurgular içeriyor. Neden yetmez ama evet dedik, temsil de adaletsizlige neden olan seçim sistemini tartışmaya acıyor, neden yetmez ama dedik yeni kurulan partilere hem örgütlenme kolaylığı getiriyor, hemde hazine yardımın dan yaralanma barajını düşürüyor… Neden yetmez ama dedik, ana dil deki baskılar zaten kalkmıştı egitiminin de önünü acıyor… Bölgesel dillerle propaganda yapmayı serbest bırakıyor, ayrımcılığı ve kin nefreti suç sayan yasalarımız olacak, yaşam tarzları garanti altına alınacak, ibadet yapma özgürlüğü gelecek, kısacası bulunduğumuz nokdadan daha ileri bir demokratik adım atılmış oldu… Hükümeti eleştirelim, paketi zayıf bulalım ama bu bir demokratik ilerlemedir unutmayalım… Yigidi öldürelim, ama hakkını verelimmm…
Yetmez, ama evet neden, her kesimin bir beklentisi vardır, mesela benim beklentim hazine yarrdımının alınan oy oranına bağlanmasıydı, ben andımızın zorla okunmasın, ama okumak istemeyenlerin okumasını tercihe bağlanmasını isterdim, şimdi okumak isteyenler rahatsız olmayacak mı? Ben bu paketin zayıf yanının Alevilikle ilgili düzenlemeler de gördüm, seçim barajının düşürülmesinin siyasi oyunlara baglanacagı hissine kapıldım, baraj %5-3 olsun ama dar bölge daraltılmış bölge gibi temsili zorlaştıracak yöntemlerden uzak durulsun… Yani benim 10 beklentimden 6 gercekleştiyse 4 de başka bir bahara acılacak pakette gercekleşir. Umudumuzu yitirmeyelim…
Biz toplum olarak toplumsal olayları hep kendi acımızdan degerlendiriyoruz her şeyi, örengin BDP nin her dediğine hangi iktidar olursa olsun evet diyemez, BDP iktidar da olsa o bile kendi taleplerini uygulayamaz. Çünki yasalar vatandaşların genelini dikkate alırlar, demokratik yasalar size hak verirken benim hakkımı kısamaz, senin beklentin dikkate alınırken benim beklemtim yok sayılamaz… Bu zaman kadar yaşanarak genel kabul görmüş durumları küt diye yok saymak toplumsal şaşkınlığa, tepkilere neden olacaktır. İktidardan daha çok beklentiler içne girenlerin biraz da neden 100 yıldır bu sorunların çözülemediğini düşünmelerini rica ediyorum. Bu nedenle bu adımı alkışlayalım, birimiz az digerimiz çok alkışlayalım, ama alkışlayalım, bu bir demoratik gelişmedir. Eksiklikleri de dile getirmeye devam edelim derim…
Hepimiz paketin zayıf tarafına bakmayalım güçlü tarafına bakalım, sunulurken demokratik uslubuna bakalım, bu secenekler mecliste tartışılırken ilaveler, yapılabilir… Mesela ben çalışma yasaların daki boşluklardan yararlanan bu nedenle sanki çalışanların patronların insiyatifine terk edilmiş gibi çalışma süreleri konusun da yasalara rağmen, fazla çalıştırılanları gördükce, senelik izinlerinin kullanılmadığını gördükce, bu alan daki yasal boşlukların da doldurulmasını, mevcut yasaların işletilmesini istiyorum… Öte yandan her şey yasa degil, bunu da biliyorum, bunların biraz da bir kültür işidir diye de düşünmeden gecemiyorum…
Kişi bir düşünceye veya inanca kılsa, sen bu gece yasa çıkardın yarın kıllığı geçmez, bunlar kültürel dönüşüm işidir… Siyasetin bu alana yasalar kadar tavırlarla da müdahal etmesi gerekiyor… Farklı takım taraftarlarının bile birbirine karşı tahambülsüz olduğu ortamın nedenleri üzerine psikologlarımız, sosyologlarımız düşünceler üretmeli bu üretilen düşüncelerin halka yazılı, görsel, sosyal medya üzerinden, siyasetcilerin mintingler de konuşmaların da bu düşüncelrin işlenmesi gerekiyor ki her grubun karşı gruba göre farklı olduğu bunun için ayrımcılığın aslın da kendimizi diger grupdan dışlamak olduğunu, nihai olarak da bu davranışların toplumsal sorunlara neden olduğu bilincine dayalı bir kültürle aşılacak sorunlardır paketlerleri kültürle destelemk gerekir diye düşünüyorum… Ama, ayrımcılığın yasak, cezai müeyideleri olması köt mü yok, bence iyi bir geliş me…
Beklentilermizi karşılamadı diye bu gelişmeleri yok sayamayız, örnegin, kişisel verilerin korunması hakkı, 12 Eylül 2010’daki anayasa değişikliğiyle güvence getirilmişti, kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak, bunun bir yaptırımı olmalıdır diye hep düşünürdüm, adam benim konuşmamı kayıt ediyor, adam benim görüntülerimi kayıt ediyor, benim kişisel bilgilerime ulaşıyor ve beni iş, kariyer, siyasi olarak tehdit ediyor bunlara yaptırım getirilecek olması kötü mü? Bunların delil olarak kullanılmasının önüne gecilmesi kötümü?
Toplumsal kaygıların en çok yaşandığı alan yaşam tarzlarıma müdahale edilir kaygısı olduğunu hepimiz biliyoruz, bunun yaşam tarzına saygının TCK ile güvence altına alınması az şey mi? Dini inancının gereği olan ibadetlerin yerine getirilmesinin engellenmesinin de ceza kapsamına alındığını görüyoruz, bunlar gelişme degil mi? Şimdi bunun alevilere özgürlük getirmeyecegini nasıl düşünebiliriz, alevilerin cemlerine müdahele zaten olmuyordu şimdi hiç olmayacak demektir. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesi sanırım bu kapsama giriyor. Burası çok net bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getirilecek. Birisi çıkıp sen burada ne ibadeti yapıyorsun yasak demeyecek…
Hep şikayet ederler di gösteri ve yürüyüş hakkının önün deki enegeller kaldırılsın işte engellerin bir bölümü daha kaldırılıyor, üstelik de gezi olaylarının neden olduğu demokratik sınırları zorlayarak bir çok tatsız olayların yaşandığı eylemden sonra… İlgili yasa Mülki amir, ilgili STK’ların görüşlerini alarak nihai kararını verecek, sürelerini de uzatıyoruz az mı bu gelişme degil ni?
Mesela Yeni yapılacak köprüye Yavuz isminin verilmesinden rahatsızlığı anlayan, hükümet Nevşehir üniversitesinin ismini H.Bektaşi Veli yaparak bir anlam da Alevi toplumundan özür dilemiştir…. Ama olayları şu toplumu, bu toplumu diye ele alma alışkanlığımızı aşmasak biz nasıl ortak, eşit vatandaşlık bilinci geliştirecegiz, sen sunnisin sunnni kal ben aleviyim alaevi kalayım o Kürt, Kürt kalsın, ben Türküm Türk kalıyım ortak anayasal vatandaşlık nasıl gelişir? Ancak kendi kişisel önceliklerimizi toplumsal meseleler de biraz geri cekerek vatandaşlık bilincini biraz öne alarak bu sorunları aşabiliriz… İşte bu nedenle yetmez ama evet, bu bir demokratik gelişmedir diyerek bu paketin alt yapısı kanunlar yönetmelikler hazırlanırken, kurum ve kişiler katkı sunalım der daha çok demokrasi, kanunla yasayla degil kültürle olacagını hatırlatarak selam ve sevgilerimi sunarım…
|