YILBAŞI NEYİN BAŞI, HÜZNÜN MÜ MUTLULUĞUN MU?

(Yeni Yılımızın İçine Edenleri Şiddetle Kınıyorum, Toplumsal Düzenimizin Bozulmaması İçin Kinimi, Nefretimi Kontrol altında Tutuyorum, Her Şeye Rağmen Yeni Yılı Kutluyor, Ölenlerimize Rahmet, Yaralılarımıza Şifa, Yakınlarına ve milletimize Sabır diliyorum.)

Yeni bir yıla daha girdik, eski yılın sonu, yeni yılın başı yılbaşı, insanlar zamanı kavrayabilmek için çok çeşitli takvimler icat etmişler v mecburen de bir gün başı, bir hafta başı, bir aybaşı bir de yılbaşı oluyor takvimlerde… Yoksa zamanı nasıl hesaplayacağız, bizim devletimiz bir takvimi resmi takvim kabul etmiş bizde zaman ölçme aracı olarak bunu kullanıyoruz… Yani buradan şuna geleceğim, zaman kutsal olsa da takvim kutsal değil, neden zaman kutsal, iyi yaşanmalı, verimli yaşanmalı, kişisel, toplumsal ve evrensel olarak, akıllı bir canlı, düşünen bir canlı insanın yapacağı iyi izler bırakmaktır… Bence yaşamın konu da budur aslın da…

İşte eski yılın sonuydu gitti, biz o yılda iyi bir iz bırakabildik mi? İşte yeni yıl geldi, yılın ilk günü eski yılda bırakamadığımız iyi anılar, iyi izler, mutlu anları dilerim yeni yılda yakalarız, ama zor gibi ülkemiz ciddi bir terör saldırısı altında, dünyanın en vahşi örgütlerinin hedefi olduk, oluyoruz… Öte yandan ekonomik olarak zayıfladık ve operasyona acık hale geldik, bunları söyleyenlere bazı dostlar kızıyor, zamanı mı diye, ama yönetim kadroları tarafından anlaşılmadığı için her fırsatta bunu belirtmek gerekiyor… Kapıyı acık bırakırsan hırsız ambara dalar, kapıyı açık bırakırsan hırsız hazineye dalar, işte bu nedenle ekonomik açıklar da, ister tasarruf acıgı, ister dış ticaret açığı, ister kaynakların yanlış alanlara yatırılması hatası bizi ekonomik kapıların acık bırakılmasıdır, ülke olarak ekonomik operasyonlara acık halde kalırız demektir… Kapıyı kapama sorumluluğu kimin derseniz öncelikle yönetim kadrolarının sonra vatandaş olarak hepimizin derim… Her neyse yeni yıl yazısı yazacaktık, ama İstanbul da bir eğlence merkezine yapılan saldırılarda onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti, onlarcası da yaralandı, kısacası daha yılın başında başımıza bu acı olay geldi, Allah yenilerini göstermesin, bizde uyanık olalım ve bu terör şebekelerine karşı gereken önlemleri alalım, operasyonu yapalım…

Bir bahane bularak eğlenen insanlara saldırma hakkı, öldürme hakkı anlaşılır bir şey değildir, bunun dini değil akli bir şey olduğunu düşünüyorum… Akıl bunu yaptırmaz, ancak akılsızlık bunu yaptırır, rast gele insanları rast gele ancak akıldışılık öldürtür.  İnsan öldürmeyi kutsal sayan ideoloji mensuplarının ve dini akımların asıl kutsalın insan hayatı olduğunu düşünememeleri de şaşarım… Ama yakıl yoksa başta, insan insanlıktan çıkıyor, insan bir başka canlı oluyor… İnsanlığın yeni işi, yeni yıllar da bu canlı türüyle mücadele edecek gibi görünüyor…

Terör insanlarda kaotik davranışlar bekler ve kontrolden çıkarak bir panik havasıyla sağa, sola saldırarak sorunları aşmaya harcayacağımız enerjimizi panik haliyle harcarsak, teröristlerin istediği gibi zafiyet içine düşersek, teröristler hedefine ulaşmış olur… Çok dikkatli olmalıyız ve onların istediği ne zihinsel, ne sosyal, nede ekonomik zafiyetlerin tuzağına düşmemeliyiz… Yeni yılı kutlamak içimden gelemedi, ölenlere rahmet, yaralılara şifa yakınlarına sabır dilerim… Yine dilerim ki, yeni yıllar hüzünlerin acıların başı degil mutlulukları neşelerin başı olsun…

Hüseyin Benek  1.1.17 – vatandsfikri.com