ELEKTİRİK KESİNTİSİNDEN ÇIKARILAN DERSLER

Evet, elektirikler gitti ve bir daha uzun süre gelmedi, biz önceleri sadece kendi bölgemiz de sanıyorduk kesintiyi ama sonra, telefonla Kastamonu da,Istanbul da, İzmir de kesintilerin olduğunu öğrendik buralar da tanıdıklarımız yaşıyorlardı..

Benim coban radyomu açtım ki öğrendiğimiz 2-3 ilin dışında tüm iller de eletirk kesintisinin olduğuydu, ister istemez kaygılanmaya başladık bu derece kesinti ancak bir savaş anında olabilirdi, yetkililer tatmin edici acıklamalar da bulunmuyorlardı… Genel gecer acıklamalar ise byöle durumlarda kimseyi tatmin etmediği gibi herkesin kafasından senaryolar yazmasına neden oluyordur ve nitekim de öyle oldu…

Şu ana kadar ciddi bir acıklama gelmedi, keşke kedi girmiş deselerdi daha iyiydi, hiç olmazsa gülüyorduk… Ama bu sefer herkes olayın ciddiyetinin farkında olduğu için espiri bile yapamadık, olay ciddi ve nedeni hala belli degil…

Ben bu gibi durumlarda olayı küçülterek düşünürüm evimi, mahallemi ve ilçemi degerlendiririm acaba elektirik kesintisi neden olabilir? Tel kopmuştur, trafo patlamıştır, evimin sgortası atmıştır vs vs.. Ama burada hiç biri degil ve bu ise Allah korusun yarın bir savaş halinde, olagan üstü durumlarda, dogal afetler de bir köşede yaşanılacak olanın ülke geneline yayılması demektir… Bunun nedeni bulunmalı ve bir daha olaganüstü durumlarda bile yaşanmayacak bu olaganüstü duruma yetkililer, yöneticiler müdahale etmelidirler… Arıza mı var, hangi bölgeyi ne kadar etkileyecek, saldırımı var nereye saldırı olursa nere etkilenecek, sorumsuzluk var kim gibi sorunların cevaplarını bularak bu elektirik kesintisinin nedenlerini kamuoyunu tatmin edecek şekilde vatandaşlara acıklanması gerekir… Siz yöneticiler siz vatandaşı yönetmek için orada degilsiniz, vatandaşın adına kurumları yönetmek için oradasınız patron vatandaş patronu saglıklı bir şekilde bilgilendiri…

Bu olay öte yandan bizim elektirige ne kadar bağlı olduğumuzu da gösterdi, evet elektirige çok bagımlı olmuşuz neredeyse hepimiz sürekli bir fişe takılı yaşıyoruz, sanki biz biyolojiik olarak da elektirikle besleniyoruz… Bu elektirik hepimizin hayatına girmiş ve artık cıkacak gibi de görünmüyor… O zaman üretiminden dagıtımına kadar bu zinciri iyi ayarlamamız lazım degil mi? Evet…

Bu noktada üretim kaynaklarının çeşitlendirilmesi (Güneş, Rüzgar, Barajlar) kaynaklardan temininden alınca alternatif dagıtım hatlarına varıncaya kadar bu sistemin takrar, tekrar gözden gecililerek yapılandırılması gerekiyor… Bu agda ki kopma her agın kopmasına neden oluyor gördük, bu agın önemi nispetin de ona göre yeniden yapılandırılarak  daha sağlam hale getirlmeis geregini bu Ülkemizi bir baştan bir başa saran kesintiden anlamış bulunuyoruz… 

Evde herşey elektirige bagımlı, iş yerinde de, okullarımız, kamu kurumlarımız, bankalarımız, fabrikalarımız medyamız iletişim kanallarımız eletirige baglı bunun önemini illa ki bi kesinti anın damı anlayacağız… Biraz öyle oldu herhalde…

Sorumlululardan ricam armudun sapı, üzümün çöpü demeden, kral cıplaksa arkadaşlar bir yerlerimiz acık densin bize, bizde bilelim.. Anladık panik olmasın, toplum kurumlarına güvensin ama gercekten…

Belki de bu kesinti bizim eksikliklerimizi görmemize yardım edecek ve bir daha böyle durumla karşılaşmamak için neler yapmamız gerekire cevap buluruz dilegiyle selam ve sevgiler…

Hüseyin Benek --- Nisan 15--  www.vatandasfikri.com