PİYASA HASTALIKLARI
(Ekonomik Piyasa)
Bir Sosyal piyasa düşünün, bir ekonomik piyasa düşünün, bir siyasal piyasa düşünün ve hepsinin de vasat olduğunu düşünelim buradan iyi, daha iyi arayışı çıkar mı? Üzerinde düşünelim mi?
Bir ekonomik piyasa düşünün, çalışanlar toplumun beşte birini, yani %20 sini, yani geriye kalan %80’i bu yüzde yirmi üreterek, imal ederek besleyecek yada işlerini onlar görecek…. Yani bu %20 yüz kişi gibi çalışacak ki, toplum kendi ihtiyaçlarını karşılasın ki başkalarına ihtiyacımız olmasın… Düşünün hepimiz bankamatiğe kartı sokuyoruz ve oradan para akıyor… Bu akıntıyı kim sağlıyor, bu %20 !!! Daha da kötüsü ne biliyormusunuz bu %20 toplumun gelirinin %10-15 alıyor, almıyor… Bu sürdürülebilir mi? Değil, üreten ve çalışanların durumu acilen iyileştirilmelidir, ilk yapılacak iş çalışma saatlerine müdahale edilmeli günde 12 saat çalışılan yerler var ve mesai filan da yok, sonra doğrudan ürün üzerinden teşviklerle, tarım ve hayvancılık alanında üretenler rahatlatılmadır…. Bir ton buğday mı üretti pazarda buğday 1000-1100 lira arsında bu bazen aşağıya bazen yukarıya çıkabiliyor… Bunun ¼ oranın da 250 doğrudan destek verilmesi gerekir ki üretim kapasitemiz artsın ve toplumun üretenleri toplam üretimden daha çok pay alsın…
Şimdi ekonomik piyasada adamlara bakalım mı? Emlakçı, Galerici, reklamcı, tuvaletci, otobüs bileti ve otel, motel, pansiyon rezervasyon simsarı, şezlogncu, arsa rantçısı, simsarcısı, jigolo, fahişe daha bir çok grup sayabiliriz, doğrudan üretime girmeden toplumsal üretimden pay alan… Bunların oranı ne kadar çok artarsa toplumsal işleyiş o kadar çok sorunlu olur… Yani bedavadan para kazananlar da diyebileceğimiz bu kişilerin sayısı toplumumuzun çoğunluğunu oluşturuyorsa ki bana öyle geliyor… Ne üretim sorunumuzu nede üretilenleri paylaşma sorunumuzu çözemeyeceğiz demektir…
Üretim, paylaşım sorunu ise toplumun temel sorunlarını oluşturur, buradan diğer sorunlarda beslenir, bunu fark edip önlemler alan toplumlar diğer sorunları daha kaynağın da engellemiş olurlar… Ne yazık ki bizim piyasa, tutan tuttuğunu şey ediyor deyimine uygun işliyor… Hayata ne kattığına bakmadan eline fırsatı geçiren diğerini ekonomik olarak sömürüyor, bu toplumun adalet, ahlak duygusunu ve dolayısıyla da toplumuna güven duygusunu yok ediyor… Biraz önce bahsettiğimiz sorunları beslemesi de böyle oluyor… Düşünün ki bir toplumun içinde yaşıyorsunuz, bu topluma kendinizi ait hissederek bir aidiyet duygusu geliştirebilmek için bu toplumun adilliğine, ahlaklı oluşuna dayanarak güvenmemiz gerekir ki… Kendimizi bu toplumun bir parçası hissederek, bu toplum için gerekli fedakarlığı yapabilecek aidiyet içine girebilelim veiş alanlarında paraya pula bakmadan toplum için üretelim ve arkasından da para gelsin değil mi? Yoksa herkes kendi başına hareket eder, toplumda bir anarji doğar ki, normal şartlar da bile soruna neden olur… Allah korusun, kıtlık, savaş, doğal afet gibi olağanüstü durumları düşünemiyorum bile… Bunu da düşünelim derim…
Sorunların kaynağını kurutmadıkça sorunlarla sürekli yüzleşmek zorunda kalırız ki sanırım biz de, üzülerek söylüyorum durum böyle… Gelecek yazımızda da, siyasal durumu değerlendirelim mi? Selam ve sevgilerimle…
|
|