GEZİ EYLEM PARADOKSLARI(ÇELİŞKİSİ)

EYLEMCİ PARADOKSU(ÇELİŞKİSİ)

İlk kez kısmende olsa halk destegini gören uc gruplar, hemen cıtalarını yükseltiler ve agaç ve çevre koruma amaçlı eyleme başlayanlayanlara duyulan sempatiyi de arkalarına alarak demokrasi talep ederken demokratik bir seçimle gelmiş iktidarı istifaya zorlama niyetine taşıdılar eylemlerini. Burada demokrasi talep ederken, iktidarın otoriter tavırları sorgulanırken kendi dayatmacı ,Tayyip istifa edene kadar sokaklardayız tavırları anti demokratik talpler barındırdığı için eylemin üzerinde gölgeler oluşturmuştur.

Oysa ki, bir sivil toplum platformu örgütlenerek, amaçları belirlenmeli, bu amaçlarda iktidar yıkmak, yapmak yerine sivil toplumun hakları ve özgürlükleri için demokratik sınırlara, hukuki sınırlara  dikkat ederek tepkiler gösterecek şekilde, iktidarın anti demokrat içraatlarına karşı eylemleriyle tepki gösterilmesi daha demokratik bir tavır olacagı kanaatindeyim.

İKTİDAR PARADOKSU (ÇELİŞKİSİ)

İktidarın tavrına gelince, arkasındaki halk destegine, meclisteki sandalye sayına güvenerek otoriter tavırlar ve söylemler içinde olması, eylemler sırasında sizin desteginiz var bizde sokaga çıkarsak tavırları, camide içiki içildi, türbanlı kadına hakaretler edildi gibi, bunların gercek olup, olmadığı tartışılmaktadır, gercek dahi olsa olayların içinde olayları tırmandıracak eylem ve söylemlerden herkes kacınmalıdır, iktidar hepten kacınmalıdır. Çünki muhalefetler gerilimden beslenebilir, bunun için toplumsal olayları olmaması gerekir ama destektekleyebilir, ama iktidarın toplumsal olayları körüklemesini ben anlamış degilim.  Ayrıca oraya AVM yapılacak orada ki 3-5 agaçcı keseriz, başka yere taşırız gibi sanatcıların ve entellektüellerin de rahatsız olacagı bir dil olayları iyice tırmandırmıştır. İkinci iktidar paradoksu ise direk en üst sevide olaya müdahaledir. En üst seviyede olaya müdahale isyasetin alanını daraltmaktadır. Vali, belediye başkanı eniyet müdürü gibi daha çok o şehirdeki sorumluların müdahalesi ile olayların çözümlenmesi, müdahale edilmesi istenilen sonuç alınamadığında  en üst düzey müdahaleler sonradn devreye girecekken baştan devreye girerek işin içinde olması çözümü de zorlaşmıştır.

SONUÇ OLARAK

Bu olayların hem eylemcilerin sorumsuzca, hemde iktidarın sorumluluk sınırlarını aşan müdahaleler ve söylemlerle olayları tırmandırdığını gördük eylemlerimiz demokratikse ki bence öyle olmak zorundadır bunun bir sınırı vardır. İktidarımız demokratik bir seçimle gelmişse ki öyledir, onun demokratik bir tavırla vatandaşların hak ve özgürlüklerine karşı sınırlandırıcı, yada bir bölüm vatandaşı, genelde iktidatra oy verenleri öncelikli vatandaş, tepki gösterenleri ise sonralıklı vatandaş gibi ayrımların vatandaşlar arasında bölünmelere neden olduğunu gördük. Dilerim hem eylemciler bundan sonraki eylemlerin de demokratik sınırlara dikkat eder, kamu mallarına zarar vermez, bölgede yaşayan diger vatandaşların can ve mal güvenline dikkat ederler, hemde iktidar seçimi kazanarak her şeye müktedir olduğu izlenimini vermez, sistemin temel degerleri olan, laikliğin erezyona uğradığı endişesi yaşayan kaygılı vatandaşların kaygısını giderecek şekilde davranılır. Ayrıca herkes ülkenin kurtarıcı, sitemin kurucu liderine gereken saygıyı gösterme geregi de unutulmamalıdır.

Demokrasinin aslında sadece ne seçimdir, nede örgütlenme özgürlüğüdür, nede sadece tepki gösterme hakkıdır, demokrasi aslında karşılıklı inançlara, yaşam tarzlarına, siyasi düşünce farklılıklarına saygının yanı sıra, iktidarın içraatlarına karşı muhalefet etme özgürlüğünüdür.  Bu yaşam alanlarına saygı duyarsak, demokrasiyi daha iyi anlamışız demektir.  Demokrasimizin daha da gelişebilmesi için kendimiz için istediğimiz hak ve özgürlükleri herkes için istersek demokrasiyi özümsemişiz, demokratlık paradoksundan(celişkisinden) kurtularak gercek demokratlığa geçmiş oluruz düşüncesiyle selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek >> www.vatandasfikri.com <<