İKTİDAR
(Hükümetlerin Görevi Devleti Vatandaşlara Hizmet Eder Hale Getirmektir. Fikri Adil)
İktidar, nedir, ne işe yarar, iktidar olma amacı nedir, bunlar üzerinde duralım mı? Önce sözlükler iktidar hakkında ne diyor, ona bakarak başlayalım mı?
İktidar: Bir işi yapabilme gücü, erk, bir işi başarabilme yetki ve yeteneği, devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi, bu yetkiyi elinde bulunduran kişi ve kuruluşlara iktidar denir… O zaman, Devlet nedir, diye de sormak gerekir, hadi sorduk diyelim…
Devlet: Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal örgütlü bir ulusun ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık… Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi… Bu soru cevabımız tatmin edici olmadı, devlet ne için kurulmuş olabilir ki? Vatanı korumak için kurulmuş olabilir mi, olabilir, yine yetmedi bu soruda, başka bir soru daha çıkıyor ortaya… Vatan kim için kurulmuştur, sadece devletimiz olsun diye vatan kurulamayacağına göre, birde millet, vatandaş, halk, yurttaş da olması gerek değil mi? Aslında, vatan da, devlet de, devletin kurumları vatandaş/halk/millet/yurttaş için kurulmuştur, yani devlet, vatan, vatandaş, iktidar ilişkisi içinde asıl vatanın da, devletinde sahibi olan vatandaştır, millettir… (Aynı anlama gelen ama farklı siyasal gruplarca kullanılan millet, vatandaş, yurttaş, halk kelimeleri üst üste kullanma gerekçem her söyleme hitap etmek içindir.)
Kurulmuş olan devlet ve kurumları vatandaş/millete hizmet etmek için kurulmuştur, gel zaman, git zaman durum değişmiş, vatandaş devlete, devletin gücünü kullanan iktidarlara hizmet eder hale gelmiştir. Ne yani bize hizmet etsin diye kurduğumuz devlete, biz mi hizmet ediyoruz, tam tamına bu kadar net bunu diyemesek de, ciddi emareler var… Mesela…
Devleti yönetenlerin yaşamlarına bakıyoruz, bindikleri arabalara bakıyoruz, makamlarının şatafatına bakıyoruz, aldıkları maaşlara bakıyoruz, devletin parasını nerelere harcadıklarına bakıyoruz… Sonuçta devlet sanki millete hizmet etmek için kurulmamış, sanki iktidara gelenler vatandaşa hizmet için gelmemiş gibi davranıyorlar… Bunu nereden çıkarıyoruz, işte çıkardığımız yerler.
Köprü yapılsın geçenler versin ücretini, tünel yapılsın geçenler versin ücretini, otoyol yapılsın geçenler versin ücretini, cami yapılsın içinde namaz kılanlar versin… O zaman şu gelmez mi akla, hükümetler topladıkları vergileri ne yapıyor? Efendim ülkemizde düşük yoğunluklu olsa da bir iç çatışma var, evet ta 1984 den bu yana var, hatta 1922-1930 lu yıllarda başka şekliyle varmış neredeyse 100 yıllık sorun… Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılanlara ve o zaman ki imkanlara bakıyoruz şaşıyoruz… Bunun maliyeti elbette var olacak da, ama yaptığınız köprüyü neden aldığınız vergilerden yapmıyorsunuz? Yad a soruyu şöyle soralım mı, aslında yol yapmak yerine neden fabrika yapmıyorsunuz? Fabrika yapmak yerine, yapılanlara bakalım mı?
Alt geçit, üst geçit, tünel, ibadethane, adliye, cezaevi, siz fabrika yapmadıkça daha çok cezaevi yapmak zorunda kalacaksınız, duyumlar doğruysa, mahkûmlar vardiyalı yatıyormuş yataklarda… Siz fabrikalarda vardiyalı çalışan sayısını azalttıkça, cezaevlerinde mahkumlar yataklarda vardiyalı yatar… Son bir olaya daha değinerek, yazıya devam edelim mi? Nedir bu olay, “Hatay da, kendini yakan baba, haber şöyle… Uzun süredir işsiz olduğu öğrenilen A.Y isimli kişi, Hatay Valiliği önünde 'Çocuklarım aç' diyerek kendini yaktı. İntihara kalkışan vatandaşa yangın tüpleriyle müdahale edildi. Valilik'ten yapılan açıklamada vatandaşın hayatını kaybettiği belirtildi.”
Baba yardım için nereye gidiyor, Valiliğe, neden valiliğe gidiyor ilinde devleti temsil eden en yüksek makam, belkide defalarca gidiyor, ben işsizim diyor, acım, çocuklarım aç diyor, ne cevaplar alıyor bilmiyoruz.. Kendini yakarak canına son vermesinden anlaşıldığına göre olumsuz cevaplar aldı ki, canına kıydı… Şimdi dönelim başa..
Hatay da dört şeritli yol olsa ne olacak, vatandaş açsa, açlığın nedeni de, fabrika yapmak yerine, dört şeritli yol, dört şerefeli cami, koca koca kamu binaları yapmaksa.. Bunun farkındamı iktidar, bunun farkında mı aç kalan vatandaş, onu bilemiyoruz.. İktidara şunu öneriyoruz, artık kamu savurganlığından vaz geçin, ballı kamu maaşlarını yarı yarıya düşürün, yarından ihtibaren kamuya 5 yıl araba almayın, bizim elektrikli araba çıkınca ondan alalım.. Bu kaynakla sosyal yardımlar, sizin döneminizde artırıldı daha da artırın.. Öte yandan, sizin döneminizde ülkemizde ekonomik ve sosyal eşitsizlikler hiç olmadığı kadar arttı, dünyada eşitsizlikler sıralamasına bakın, 20 yıl önce neredeymişiz, şimdi neredeyiz bunu görün… Nasıl çözeceksiniz, yüzlerce binlerce danışmadığınız, ballı maaş verdiğiniz danışmanlara danışın çözüm yolları bulun… Dahası iktidar olmak yerine biraz da hükümet olun, hükümet ne iş yapar onunla yazıyı bitirelim mi?
Hükümet: Devletin görevlerini yerine getirmesini sağlayan yetkili organdır, devletin görevi nedir, anayasada yazar hem vatandaşlar, hemde hükümet edenler baksın öğrensin, bakanlar kurulu, hükümet olmak, bir ülkenin yönetim kurumlarının, devletinin, vatandaşlarına/halkına/milletine iyi hizmet etmesini sağlamaktır… Sağlanması dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 8.2.20 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|