ALTTA YATAN SORUNLAR
Daha önce tartışmalarda Libya vardı, nasıl gol attıktı, Suriye’de askerlerimizin intikamını nasıl aldıkdı, deprem şurayı vurdu, burayı vurma ihtimalide vardı filan tartışırdık.. Sonra kapıları açarak, bizdeki tüm sığınmacıları Avrupaya gönderecektik, iyide orada yakalanan sığınmacıları neden geri kabul anlaşması yaptık? Kapıları açmıştık, ne oldu kaç kişi geçebildi, kapıları açmadığımızda kaç kişi geçiyordu? Ben tartışmalara bakarım, hep şu hatayı yaptığımızı, sonuçları tartıştığımızı görürüm… Virüs daha henüz bizim sınırlara ulaşamadan, aşağı virüs, yukarı virüs, virüs altta yatan hastalığı olanları öldürüyormuş ya, altta yatan sorunlar vatandaşlara ne yapıyor? Biz buna bakalım mı?
Örnegin neden Suriye sorunu çıktı unuttuk bile, artık internette hiçbir şey kaybolmuyor gidin 2011 yılının ilk aylarına bakın haberlere, sorun neden çıkmış? Biz oraya ne amaçla girmişiz, ne amaçla bulunuyoruz? Orada ne kazanacağız, otorite boşluğundan doğan bir devletçik kurulmasını engellenmeye çalışıyoruz diyoruz… İyide onlara hiç operasyon yapmıyoruz ki! Çünkü onları ABD koruyor… Suriyenin toprak bütünlüğünü savunuyoruz, iyide orada bir bölüme sıkışmış muhalif silahlı unsurları koruyoruz, nedeni göç dalgasından ülkemizi korumak.. Tabiki ülkemizi, toplumsal düzenimizi koruyacağız..
Bu sorunları bir kenara koyalım, geçenlerde işsizlik oranları açıklandı, işsizlik üzerine düşünelim mi?
İşsizlik ne demektir, işsizlik vatandaşlarınızın üretmemesi demektir, işsizlik gelirsizdik demektir, işsizlik faturaların ödenmemesi, kiranın ödenmemesi, kiracıyla, mal sahibinin tartışması demektir, çocuklara süt alınamaması, onlara yeter düzeyde eğitim verilememesi demektir… Parasızlıktan evden çıkamamak, eve katkı sunamayan kişinin evde fazlalık muamelesi görmesi demektir… Daha yazalım mı? Yok başka konulara geçelim…
Küçük esnafın, hatta orta büyüklükte ki esnafın haline bakalım mı? En ucuz yerlerde dükkan kiraları kaç para 2.500 lira, e pahalı yerde kaç para 10.000- 15.000- 25.000- 30.000, biz 10-15 bini mi, 20, 25 bini mi biz 5000 bini dikkate alalım mı? Zincir marketin dışında market çalıştıyorsunuz, 200 metre sağında bir zincir market var, 150 metre solunda biri var 300 metre aşağıda öbürü… Bu marketçi esnafın aldığın toptan fiyata adamlar aynı ürünleri parakente fiyata satıyorlar, biz kira maliyetlerini düşürelim, 5 000 tl olsun… Fire veren malların maliyeti, elektrik, çalışan yok kendi çalışıyor ama beş bin lira geliri olsun, olmalı değil mi? Ne yazık ki olmuyor, olamıyor… Son olarak marketini kapatmak zorunda kalan bir esnafla konuştum, benim emekli maaşım üzerinden sohbet gelişti, ben 2500 maaş alıyorum dedim, keşke benimde o kadar gelirim olsaydı kapatmazdım dedi… Yani bırakın 5000 lirayı esnaf 2500 liraya bile razıydı… Neler yapılabilir? Önce virüsle mücadele önerisi…
Virüsle mücadelede termal kameralar bütün metro giriş çıkışlarına, kalabalık cadddelere konur, yüksek ateşi olanlar, belirgin belirtisi olan korona testine gönderilir, korona testi pozitif çıkanlar evlerinde elektronik kelepçelerle karantinaya alınır… Virüsü çok konuşuyoruz ya, biz altta yatan sorunları konuşalım diyorum, dönüyorum virüs piyasasına… Onlar için ne yapılabilir?
Kapalı dükkanların kira harcamaları Hazine tarafından karşılanmalı, Kapalı ve ücretsiz izinli çalışanların ücretleri işsizlik sigortasından karşılanmalı.. İşini kaybeden İşçilerin kredi kartı ve banka kredileri 3 ay boyunca faizsiz ertelenmeli. Üreten çiftçilerin borçları yapılandırılarak faizsiz 1 yıl ertelenmeli gibi önlemlerle, desteklerle altta yatan bu sorunları aşarız umuduyla.. Ayrıca zincir marketlerin çalışma saatleri ise 8 saatle sınırlandırılmalıdır… Bu sınırlama hem çalışanların işini kolaylaştıracak, hem de diğer zamanlarda küçük esnafın müşterisi artacaktır.. Bu yazı yazılırken hükümet, bazı düzenlemeleri açıkladı.. Altta yatan sorunları aşmak için…
Eee virüs ne yaptı bu altta yatan sorunlarımızı yok mu etti, yok insanlar sadece virüs öldürüyor kaygısıyla bunları virüs kaygısının altına bir yere koydular… Kısaca altta yatan sorunlara bakarak yazıyı bitirelim mi? Şunu duyar gibiyim, zaten sorunları yaşıyoruz, bunları biliyoruz, çözümü nedir onu bize söylesenize diyenlere.. Bir çift sözüm olacak, ülkenin bütün kaynakları inşaata, atıl kamu binalarına gerekli gereksiz duble yollara yatırılırken itiraz edenlere, eleştirenlere nasıl bakıyordunuz? Tüm kurumlar, kuruluşlar yabacılara satılırken, özelleştirmelerden gelen paralarla kamuya devasa binalar yapılırken siz ne düşünüyordunuz? Her ile bir ibadethane yapılırken, fabrika yapılmazken, mevcut olanlar teşvik edilmezken siz ne düşünüyordunuz? Karsta yaşadığınızı düşünün, kaç fabrika var, kaç cami var son olarak devasa bir cami daha yapılırken ne düşünüyorsunuz?
Ankara’ya son 5-6 yıl da yapılan devasa ibadethaneler yerine fabrika yapılsaydı işsizliği aşardık, buralarda üretim yapardık değil mi? Neden bu yanlış yatırımları sessizce izledik, işte bunların sonucunu işsizliği, müşterisizliği yaşıyoruz, sonuç ancak yaşanarak aşılır… Hiçbir şey yapılamaz mı,, derseniz evet yapılabilir …
İşsizliği aşmak için 100 liramız var bunun %70’ini yatırım yani inşaat dışında, sanayi, tarım, teknolojik alanlara, %30’unuda işsiz olanlara sosyal yardım olarak verilirse… Devlet kamu harcamalarıyla piyasaya para pompalamak yerine kamu kaynaklarını üretime istihdama teşvik için kullanılmalıdır… Başlanmış büyük fiziki yatırımların dışında, yeni fiziki yatırımlara başlanmamalı, yeni yatırımlar kesinlikle üretim odaklı olmalı… İster borçluluk oranından, ister işsizlikten, ister iş yerinin virüs nedeniyle kapatılmasından işsiz kalan kişilerin aylık elektrik, su, gaz internet gibi giderleri için 500 tl verilmesi, mutfak içinde 500 tl verilerek toplam 1000 TL virüsle mücadele döneminde geliri olmayan ve temel ihtiyaçlardan daha az geliri olan ailelere nakit yardım yapılmalıdır… Bu basit önlemler sayesin de…
Virüs belasından kurtulduğumuzda ekonomi belasını da def edebiliriz umuduyla… Sizden son olarak, bu yazıdan virüsü önemsemediğimi çıkarmayın, sadece başka sorunlarda var, onları da ihmal etmeyelim önerisi olarak düşünelim, ricasıyla Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandsfikri.com - 24.3.2020
|