Asgari ücret, Aşırı Çalışma, Asgari Yaşam!!
Avrupa da %57 ile en yaygın asgari ücret uygulayan ülke biziz, belkide 1000-2000 lira gibi asgari ücrete yakın ücretleri de bu orada dahil ettiğimizde çalışanlarımız arasında asgari ücret ve yakın ücret alanların oranı %65-70’e kadar çıkabilir… Bu nedenle ailelerini de dikkate aldığımızda toplumumuzun neredeyse yarısına yakını ilgilendiren bir ücretlendirmedir asgari ücret… Toplumun ekseriyetini ilgilendiren, direk yaşamları üzerindeki etkisi düşünüldüğünde üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur ve buyurun birlikte duralım…
Bir komisyon var, toplanıyor ve 2024 yılında uygulanacak “asgari ücret”i tespit edecek, neye göre, TÜİK enflasyonuna göre, TÜİK enflasyonu neye göre belirliyor, 300-400 ürüne göre, iyide benim kiram %300 artıyor, 3000 lira verirken 10000 lira verir oluyorum… Zeytin 50-60 lirayken 150-160 lira oluyor, yumurta 70 lirayken bir iki ay içinde 105 lira oluyor, bu fiyat artışları ortadayken nasıl oluyor da asgari ücrete %50 zam yapılması planlanıyor…Ayrıca geçen zamdan bu yana kayıp mı karşılanacak, yoksa gelecek aylar veya yıl içinde oluşacak enflasyon faklarımı verilecek bu oranla belli değil gibi… 26-27 milyon çalışan varsaki öyle görünüyor, bunun %60-65’i ya asgari ücret alıyor yada asgari ücretten cüzzi fazla maaş alıyorsa… Şöyle bir hesap yapalım 27 milyon çalışan var %60’ı 16.200.000 kişi eder, bunlar dört kişilik aileden oluşursa 64.800.000 kişi eder ve bu kadar insanı ilgilendiren bir ücret zammı böyle 400 sepetlik geçmiş de gerçekleşen, gelecek 6 ay veya 1 yılı hesaba katmayan enflasyona oranına göre, 15 kişinin belirlediği bir ücret olamaz… Bu komisyonda hükümet kimden yana olursa onun dediği olduğuna göre.. Sağcı, liberal, muhafazakar, hükümetlerde genel olarak sermaye ve patrondan yana olduğuna göre, asgari ücret, asgari yaşam, aşırı çalışma olarak belirleneceğini şimdiden söyleyebiliriz.. CHP’li belediyelere ise önerim en az 20.000 lira asgari ücret belirlemeleridir, sosyal demokrat anlayış bunu gerektirir…
17.500 lira olarak belirlendiğini varsayalım, basit bir hesap yapalım aylık 7000 lira kira verdiğini, 6000 lira evinin fatura ve mutfak gideri olduğunu, dört kişilik bir ailenin kişisel giderlerinin (Yol, Zorunluluktan dışarıda Yemek, Sıgara) 6000 lira olduğunu hesaba katarsak, bu insanlar köle gibi, robot gibi yaşamak zorunda kalacaklardır.. Düğün dernek davetlerine katılmayı, tatil, silahı rahim, doğduğu köy veya şehri ziyaret gibi şeyler düşünmemeleri gerekir… Biz buna insanca/insani yaşam diyebilirmiyiz?? Herkes bilirki sendikanın olmadığı, çalışma koşullarının çok zor olduğu, çalışma sürelerinin en fazla olduğu, iş yükünün en çok olduğu işkolları asgari ücretlilerin çalıştığı iş kollarıdır… Bu biline biline böyle toptancı bir asgari ücretlendirme anlayışı kabul edilebilir değildir.. Sektörel, bölgesel asgari ücretlerde düşünülmelidir… Aslında başka acıdan bakında asgari ücret taban fiyatıdır…
Örnegin tarım ürünlerinde taban fiyatı belirlenir, genel olarak piyasa bunun üzerinde ürün fiyatlandırır, çünkü o taban fiyattır.. Asgari ücret taban ücretse, neden patronlar, taşeronlar asgari ücretin bir, iki tık üzerinde maaş vermezler? Vermezlerde en pahalı arabalara, en lüks yaşamlara yönelirler, onların kazanması için üreten işçileri için vermedikleri paraları, EGO’larını beslemek için verirler, anlaşılır bir şey değildir… Her neyse gelir dağılımı bozuk bir toplumuz, bu ücretlendirme ve enflasyon böyle devam ederse, dahada bozulacak demektir… Bu durumun nedeni…
Sermaye taraftarı, Hükümet anlayışının bölüşüm/paylaşım düzeneğinin doğal, beklenilen ve istenilen sonucu olarak görülmelidir. Mesele teknik bir rakamın belirlenmesinin ötesinde nerede, nasıl, kimden yana konumlandığınız, kimin için çalıştığınız ve tercihte bulunduğunuz, neyi ne kadar öncelediğiniz gibi son derece açıklayıcı, tanımlayıcı nitelikler taşımaktadır. Bu eşitsizliği/ekonomik adaletsizliği besleyen ücretlendirmeyi normal kabul eden patronlara, kamu yöneticilerine şu uyarıyı yaparak, yazıya son verelim, siz ekonomik eşitsizlikler ve enflasyon hesaplamaları üzerine başka kaynaklardan bu konuyu araştırmaya devam edin öneririm..
Hey patron, sen gömlek üretiyorsun, hey öteki patron sende ayakkabı üretiyorsun, senin gömlek üreten işçin, ayakkabı üreten patron komşunun veya arkadaşının müşterisi, ayakkabı üreten patron meslektaşının işçiside senin ürettiğin gömlekleri alacak olan müşterin, ikinizde yeteri kadar ücret vermezseniz ikiniz birden müşteri kaybedeceksiniz… Siz bu işcilere vermediğiniz paraları ne yapıyorsunuz, lüks, ev ve arabalara, lüks giyim ve elektronik eşyalara vererek kendi ekonomik dengenizi bozuyor, işçileri köle gibi yaşatıyorsunuz.. Bu akıl, akıl değil değil ego’na göre takıldır ki.. Bunun sonucu hem çalışan için zulüm, hemde sizin için ekonomik kriz ve hüsrandır… Kamu yönetiminede bir iki uyarı yapmak gerek.. Evde, faturaları kendi cebinden ödediğin durumlarda nasıl davranıyorsan, kamu kurumlarında da öyle davranmalısın, araba mı alacaksın kendi hanende hangisini alıyorsan onu al, arabaylamı bir yere gideceksin… Kamu yöneticilerinin altında15-16 milyonluk arabalar görüyoruz, bunun hazinenin savurulması olduğunu biliyoruz, kamu yöneticilerininde bilmesini rica ediyoruz…
Asgari ücretli asgari yaşarken sizlerin böyle insanların gözlerine soka soka dep depeli, gösterişli yaşamlarının abes, ayıp, günah, adapsızlık, toplamda sosyal zulüm olduğunun görülmesi gereğiyle... Asgari ücretin insanca yaşam seviyesinde bir ücret olması dileğiyle… Selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 26.12.2023 – vatandsfikri.com
Kaynaklar
1*Abdulbaki Değer - https://www.karar.com/gorusler/asgari-ucret-asgari-hayat-1822015
2* https://www.bbc.com/turkce/articles/cj5ppm0djq6o#:~:text=%C4%B0%
C5%9F%C3%A7i%20sendikalar%C4%B1%2C%20i%C5%9Fveren%20
sendikalar%C4%B1%20ve,y%C4%B1l%20uygulanacak%20asgari%20
%C3%BCcreti%20a%C3%A7%C4%B1klayacak.
|