SURİYEDE NE OLUYOR? BİZ NE İSTİYORUZ?

Suriye de iş uzadıkça orada bulunanların kafası karışıyor, Önce Esad’ı devirmek niyetinde olanlar vaz geçiyor, sonra İŞİD den destek çekiliyor hatta İŞİD imha ediliyor… Sonra bazı ülkeler ittifak değiştiriyor, yeni ittifaklar kuruluyor, bu arada iki grup sürekli gücünü tahkim ediyor…

Bunlardan birincisi Rusların/İranlıların desteklediği merkezi Hükümet, ikincisi ise ABD’nin desteklediği, hatta kara birliğimiz dediği, PKK/PYD=SDG… Biz kimin güçlenmesini, kimin güçsüzleşmesini istiyoruz?  Sanırım bizim de kafamız karışık gibi!

Merkezi hükümet güçlensin istemiyor muyuz yok, o zaman bu ülkenin toprak bütünlüğünü kim sağlayacak?

 PKK/PYD=SDG+ABD güçleri güçlensin orada K. Irak yerel yönetimiyle birleşerek bir uydu devlet kursun istiyor muyuz, hayır!

Orada barış olsun buradaki Suriyeli sığınmacılar ülkelerine dönsün istiyor muyuz, evet! Biz orada merkezi hükümetle mi hareket ediyoruz, yok! Rusya ve İran’la mı hareket ediyoruz belirsiz! ABD kara birliğimiz dediği PKK/PYD=SDG ile birlikte hareket edebilir miyiz? Hayır!  Efendim buralar vaat edilmiş topraklar efsanesi, burada büyük savaşlar olacak tarihi söylentisi ile strateji belirleyebilir miyiz? Hayır! Suriye de durum bu! Şimdi konuya girelim mi?

Suriye de, ne istemeliyiz? Bu ülkede toprak bütünlüğü ve barış istemeliyiz ki, burada bir emperyalistlerin uydu devletçiği kurulamasın… Bu ülkede barış tesis edilsin ki, yeni gelecek olan sığınmacılar gelmesin, 4 milyonu geçmiş sığınmacılar ülkelerine geri dönsünler… Açık kaynaklar ve yalın akıl bunları söylüyor… Şu soruyla devam edelim mi? Suriye merkezi hükümetinin güçsüzleşmesi kimin işine yarar?

Orada ki yabancı kuvvetlerin, vekaleten savaşan grupların işine gelir, şuanda orada en güçlü dış güç kim? İran, Rusya, Suriye merkezi hükümetini iç güç sayarsak, en güçlü dış güç PKK/PYD=SDG sayıları 50-60 bin deniliyor… Sonra idlib de, sivil unsurların içinde saklanan iç savaşta yenildiklerini düşünen muhalif gruplar, sayıları konusunda çeşitli rakamlar var ve ortalama 40-50 bin deniliyor… Biz buradaki iki grubu da destekleyemeyiz, desteklememeliyiz, o zaman iç güçler dediğimiz, Soçi mutabakatıyla birlikte hareket etme konusunda sözleştiğimiz İran, Rusya ve bunların desteklediği Suriye Merkezi hükümeti, yani Esat’la birlikte hareket etme, bu grubu destekleme gereği ortaya çıkıyorken.. Merkezi hükümet bize, biz onlara saldırıyoruz, bir yanlış anlama, davranma yok mu sizce?

Bütün bu bilgi ve düşünceler üzere bizim ulusal çıkarımızın gereği, toprak bütünlüğü sağlanmış ve barışın tesis edilebilmesi için, İran/Rusya + Suriye merkezi hükümeti desteklemek zorunluluğu doğuyor diye düşünmek zorunda kalıyoruz… Bunlar olmazsa, ne olur?

Savaş kızışır, idlib de ki terör gruplarıyla savaşmak için iç güçler dediğimiz güçler buraya saldırmak ister, bizde büyük bir göçle karşılaşmamak için idlib’i savunma durumunda kalırız… Bu arada oradaki terör gruplarını koruyor görüntüsünü yaratılmış olmaz mı?

Bu bilgiler ışığında, akademisyenlerimiz, strateji uzmanlarımız, güvenlik uzmanlarımız, uluslararası ilişkiler uzmanlarımız, devletin kurumları, iktidarı kullanan hükümet yetkilileri, Başkanımız çok dikkatli davranmak zorunda(yız)… Umarım öyle davranırız, bu sorundan çok, çok canımız yandı, ekonomik kayıplar yaşadık, daha fazla canımız yanmaz, daha fazla ekonomik kaybımız olmaz dileğiyle… Selam ve Saygılarımla…

Hüseyin Benek – 1.3.2020 – vatandasfikri.com