KURAN'I ANLAMAK, KURAN'LA TANIŞMAK, KURAN'LA YAŞAMAK

Dinin gercek kaynagı Vahiydir, ikinci kaynak ise vahiyle gelen bilgileri uygulayarak bize nasıl uygulanacağını gösteren Peygamberimizin davranışlarıdır… Biz Kuranı nasıl anlamalıyız üzerinden dinin en sağlam kaynagı olan Kuranı nasıl daha iyi anlarız üzerine duracagız… Öncelikle ben din adamı degilim, dinin adamıyım bunu belirterek sohbetimize devam edelim…

Kuran defalarca dile işaret eder, biz Arap’a başka dil demi gönderseydik der, anlayıp düşünesiniz diye Arapca göderdik der… Çünki Arabın ana dili ise Arapcadır, başka bir yabancı dil bilmiyorsa kişi anadilinden anlar, bizim ana dilimiz nedir? Türkcedir, Arabca bize göre yabancı bir dildir ve biz bu dili öğrenmemişsek anlamayız…

Kuran Arapca indirilmiştir ama, başka milletlerin bu dinle tanışması, anlamsı, iman etmesi için o milletin diline çevrilmesi gerekir… Yada bu dili bilenlerin acıklamalarıyla yetinilir ki, Kuranla aramıza o zaman birileri girer… Oysaki Kuranın muhatabı ister Bedevi olsun, ister Medeni olsun İnsandır, yani biz bir birey olarak Kuranla biz kendi dilimizle, kedimizce karşılaşmalıyız, tanışmalıyız… Kuran daki bilgilerle iman etmeliyiz, yoksa bir yerde araya başka dil girer anlayamayız, diger bir yerde araya Kuran dili olan Arapcayı bilenler girer kendilerince anlatırlar… İşte bu nedenle ısrarla, tersi bütün uyarılara rağmen, Kuranı anlamak için Dilimize tercübe edilen meallerden okuyalım Kuran bize ne diyor onu anlayalım… Anlarsak daha bir güçlü bir şekil de iman ederiz…  Belki de yaşanılan Ahlak, Adalet eksikligine dayalı Güvensizliğin ve savaşların neden olduğu kaosların nedeni Kuranı iyi anlayamadığımız olmasın… Bu nedenle ibadet dili belki Kuranın orijinal dili olan Arapca olabilir ama, biz bu dili anlamıyorsak, inadet dışı bütün alanlar da mutlaka Kuranı anlamak için dilimizden okumalıyız, üstelik de üzerinde dur dura, düşüne düşüne okumalı ve anlamalıyız… Dinin gercek kaynagı Kurandır, bu kaynakdan dinimizi öğrenmeliyiz ki dinin kurallarını anlayıp uyabilelim… Kuran, kendisinin anlaşılması konusunda dilin önemi üzerine ne diyor, buna bakarak yazımıza son verelim…

Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik. (Yûsuf – Ayet)

Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. (Şuarâ - 193 Ayet)

Kuran bizi aşagıda ki ayet de kendi dilinizle okumazsanız, inanma konusun da sorun yaşarsınız diyor, bizi bu zamana kadar Kuran dan uzak tutanları Allah’a havale ediyoruz…

Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı yine buna inanmazlardı. (Şuarâ - 198)

Kuran kendisinin anlaşılabilmesi için dile defalarca işaret ediyor, önemli vurgulardan biri aşagıda ki ayettir…

Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar)." (Fussilet - 44)

 Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık. (Zuhruf -2)

Evet Kuran böyle diyor yıllardır, biz Kuranla tanışmayalım diye aramıza yabancı bir dil koydular, böylece dini siz anlayamazsınız dediler, dini size biz anlatalım dediler… Bizim Kuran tanışmamızı, onun anlayışıyla hayata bakışımızı engellediler… Bunu yapanların niyetini bilmiyorum ama, siz Türkce Kuran okumayın anlamadığınız bir dille anlamayarak dinden uzaklaşacagımızı biz anlayarak Kurana dönüş yapmalıyız… Dil bize hem hayatı hem de Kuranı ve dolayısıyla dinimizi anlamamız için elimizde ki tek araçtır, bunu bizim elimizden alanlara karşı uyanık olalım, dinimizi dilimizle okuduğumuz dinimizin kutsal kitabı Kuran öğrenerek, Kuranla tanışalımi iman edelim, Kuranla yaşayalım önerisiyle…. Selam ve sevgilerimle…

Sıtdık Fani  --- Haziran(Ramazan) 15 – www.vatandasfikri.com

Kaynak: http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#41:44