UYDURULMUŞ DİNİN YALANLARI
(Demokrasi, Laiklik Kâfirlik)
Bu haberlerin bilgilerin kaynakları neredir hiç birimiz merak ettiniz mi, etmeyiz, neden merak etmeyiz kaynaklar bizim ve doğru kaynaklar sayarız da ondan. Ben merak ettim acaba bu söylenti, rivayet doğrumu diye, bakın hangi sonuca ulaştım…
Önce Demokrasiyi ele alalım mı? İlk olarak Peygamberimizin kendisinin yerine kimi önerdiği ile ilgili rivayetlerin üzerin de duralım… Halifelik yarışına girenler benim için şöyle dedi, böyle dedileri de bir kenara bırakalım, Peygamberimizin direk bir önerisi olmamıştır, konusun da ki görüş daha agır basmaktadır.. Yani Peygamberimiz kimseyi işaret etmemiş yönetici seçme işini asabına, yani Müslüman topluma bırakmıştır.. İlk halifeleri seçme işi dar bir kadroyla olsa seçimle yapılmış, Muaviye’nin babadan oğula kırallığa çevirmesiyle bu seçme işi, iktidarın kime verileceği seçimleri, yani Müslümanların kısa demokrasi tarihi son bulmuştur.. Seçme işi kafirlik olsaydı Peygamberimiz bu uygulamanın önünü acarmıydı? Demokrasinin ve laikliğin kafirlik olduğunu iddia edenler, biraz Peygamberin uygulamalarına ve Kuran’a bakmalılar… İstişare, meşveret, münakaşa nedir bu kavramların üzerin de durulmasını gereğini önerisiyle, laikliğin kafirlik olduğu iddiasını incelemeye geçelim mi?
Laiklikle ilgili daha net bilgiler var, Peygamberimiz, başka toplumlarla anlaşmalar yapmış bu anlaşmaları yaparken ister kamusal alanı, ister devlet mantığı, ister zamanın ve şartların gereği diyelim, ne gerekiyorsa o şekil de sözleşme yapmıştır… Bu anlaşma devlet işlerin de akıl, mantık ve Dini değerlerimizin bir sentezi ile yapılmış bir anlaşmadır da denilebilir… Peygamberimizin hayatından bunun gibi onlarca örnek gösterilebilir, ama Kurandan Kafirun Süresini okursak, laikliğin ne kadar dini, olduğunu daha iyi anlarız… Ayrıca dinde zorlama yoktur, Peygamberimize hitaben sen tebliğ et yargılama bize aittir gibi ifadeler üzerinde durduğumuz da Laikligin kafirlik olmadığı da anlaşılıyor… Acaba uydurulmuş dini kaleme alanlar demokrasi ve laiklik gibi iki yönetim kavramıyla bu aramıza kafirliktir söylemiyle duvar mı ördüler, bu kuralları es geçmemizi özellikle istemiş olabilirler mi? Bu iki kuralın topluma nasıl yansıdığı, neler kattığı üzerine kısaca değinerek yazımıza son verelim mi?
Demokrasi iktidara kimin, nasıl geleceğini belirleyen yönetim biçimidir, çatışmadan seçimle iktidar devralınır ve devredilir… Yalnız demokrasinin içini doldurabilmek için aşiret ve mezhep bağıyla seçimler yapmamamız gerekiyor, burada işi ehline verme gereği ortaya çıkıyor… İşin ehli kimse, aslında seçim, oy verme onu bulma, seçme işidir, demokrasi de bunu gerektirmektedir… Bunu başardığımızda, biz Türkler ve İranlılar bunu başarmışız, bu ülkeler de iktidar çatışmayla darbeyle degil seçimle değişir, demokrasi inşaa edebilirse İslam toplumları iktidar için çatışmayacak Müslüman toplumlar…
Laikliğe geldiğimiz de ise, Batı yoğun meshep çatışmalarına çözüm için ürettiği bir kavramdır, kilisenin baskısından, zulmünden kurtulmak için icat edilmiş kavramdır, toplumsal barışın sağlanması için birbirine saygı duyulması gereğinin altını çizen bir kavramdır… Kısacası laiklik inanç özgürlüğüdür, Allah bizim inanıp inanmamamızı bizim irademize bırakırken, uydurdukları dini seçmedikleri için İslam toplumlarında terör estirenlerden kurtulmanın yegane garantisidir laiklik… Ne kafirlik derseniz Zulüm kafirliktir, ne kafirliktir derseniz adaletsizlik ahlaksızlık kafirliktir derim, ne dini derseniz vicdanilik, iyilik, doğruluk, güzellik, merhamet, ahlak, adalet ve bunlara neden olacak demokratik hukuk düzeni ve inanç özgürlüklerinin garantisi olan laiklik dinidir diyebiliriz…
Son olarak sizlerden ricam, hayatımız için Kurandan değerler çıkarmalıyız bunun içinde Kuranı Türkce Meallerinden anlayarak okumalıyız, tefsir dersleri izlemeliyiz ki…. Birileri şu kafirliktir dediği zaman hemen yargılamadan kabul etmeyelim… Kimin kafir olacağı ile ilgili karar mekanizmasının da ben, biz olmadığımızı düşünüyor… Dinimizin de emrettiği gibi daha güzel, daha iyi, daha adaletli, daha ahlaklı bunlara dayalı daha iyi biz hukuk düzeni, daha vicdanlı, merhametli, daha kibar, daha nezaket sahibi kişi, daha refah seviyesi yüksek bir ülke ve daha mutlu bir toplum inşaa etmek dileğiyle selamlar…
Sıtdık Fani --- 19.10.16 -- www.vatandasfikri.com
|