AHLAKSIZLIK GÖSTERGESİDİR NEDİR?
BEYTÜLMAL, KAMU HAKKIDIR, KUTSALDIR!!!
Ortak kurallar olan maruflara riayet etmemek, toplumsal düzenimizin ahlak, adalet, barış üzere yaşamasına temel teşkil edecektir…
Maruf nedir, genel olarak iyi dogru kabul edilenlerdir, ortak olarak kullanılan kültürel ve fiziki araç gereçlerdir. Kısacası köyde yaşıyorsanız köyün su kanalı, çeşmesi, okulu, camisi, başkaca kamu hizmetinde kullanılan ne varsa ortak maldır ve kullanılırken genel olarak köylünün hakkına hukukuna hem yönetici muhtar hemde, köyün sakinleri dikkat etmelidir.. Şehirde yaşıyorsak, parklar, otoparklar, her işe gidiş, gelişte kullandığımız otobüsler, duraklar, yollar, şehrin kamusal alanında kullanılan ne varsa ortak maldır. Bunları dikkatlice kullanmak, hepimizin sorumluluğundadır.. dikkatlice, kullanmıyorsak ahlak sorunumuz var demektir.. Ayrıca kamu görevlileri görevlerini yaparken görevin geregi olan nitelikleri taşımalı, görevin geregi ne ise o yapılmalıdır… Yoksa görev sınırlarını her aşış, hem suçtur, hemde ahlaksızlıktır… Şimdi size ahlaksızlık konusunda bazı kötü örnekler vererek yazıya devam edelim…
Kamu hakkı; Herkesin hakkı demektir, herkesin hakkını kişisel çıkarlar için kullanmak demek ahlaksızlık demektir… Kamu bilinci olan vatandaş, olmanın bir gereği, kamu hakkına/hukukuna riayet edilmeli, bu hakkı, hukuku bilenler ile bilmeyenler, ne dünyada, nede hesap gününde aynı olarak degerlendirilmeyeceklerdir.. Ahlaksızlar, dünyada hukuk duvarına çarpacaklar, ahrette de hesap gününde yaptıkları ahlaksızlık zulmünün cezasını çekeceklerdir.
İşte tamda bu nedenlerden dolayı, toplumsal yaşamın hepimizin ortak faydasına göre oluşturulması ortak toplumsal sözleşmek, buna anaysa gibi hukuk metinleride dahildir.. Bunlara riayet edilmesi, hepimizin ortak yararına olacaktır…
Yukarda bahsettik biraz daha açmak gerekirse..
*Kamu malı ise; topyekûn bir toplumun ortak menfaat alanıdır. Hiç kimse bu mallar üzerinde şahsi ve keyfi bir tasarrufta bulunamaz.
*Kamu malı; sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, bütün muhtaçların, fakirlerin hakkıdır. Beytülmal diye isimlendirilen hazine, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına el uzatmak; insanı dünyada zillete, ahirette büyük bir azaba sürükleyen ağır bir vebal, büyük bir günahtır. Dinimizin emride şu doğrultudadır: Kim, kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir...” kısacası hesap gününde yüzümüz kara cıkmasın istiyorsak, ona göre yaşamalıyız…
*Hazineye, vakıflara, derneklere, kamu kurum ve kuruluşlarına ait menkul veya gayrimenkulleri zimmete geçirmek, işgal etmek ya da vasıflarını değiştirerek gayr-i meşru kazanç sağlamak ateşten bir korla karnı doldurmaktır. Bu hususta.. “Hiç kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.”
*Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik vermek, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmak, hak hukuk tanımamaktır, günahtır. Yaptığı iş karşılığında aldığı ücretten başka, hak etmediği bir ücret talep etmek harama el uzatmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Bir kimseyi bir işte görevlendirip yaptığı işin karşılığı olarak ona bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey emanete hıyanettir.”
*Hediye kisvesine bürünen her türlü çıkar ilişkisi, cehennem ateşinden bir parçadır. Dijital mecralarda, yazılı ve görsel medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle hile, yanlış, eksik haber ve bilgilerle yönlendirme yaparak kamuyu zarara uğratmak haramdır. Bir kişinin yapabileceği bir iş için birden fazla kişiyi işe almak kamu kaynaklarını israf etmektir. Torpil yapmak ve yaptırmak, adam kayırmak ve kollamak, gençlerimizin hayallerini çalmaktır. Bir takım kanuni boşluklardan yararlanıp adeta gayrimenkul mafyası oluşturarak kamunun ve şahısların malına haksız yere el koymak, sahte belgeler ve yalan beyanlarla bunları haksızca ele geçirmek haramdır, zulümdür.
-Elektrik ve suyu kaçak kullanmak, toplumun tamamının malına el uzatmaktır, haramdır. Devletin; tarımda, hayvancılıkta ve ticarette verdiği destekleri amacı dışında kullanmak, kamu hakkını ihlal etmektir, günahtır. Daha fazla destek almak için olmayan tarlaları varmış gibi beyan etmek ya da vasıfsız tarlaları vasıflı göstermek, büyük bir haksızlıktır, zulümdür. Değeri düşsün diye çiftçinin ürününü tarlada bekleterek gerçek fiyatının altında almak, fiyatlar artsın diye karaborsacılık ve stokçuluk yapmak, haksız yere milletin malına el koymaktır, haramdır, günahtır.
*İhtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almak,
*Ailesinden kalan maaşı alabilmek için resmiyette boşanıp gerçekte birlikte yaşamaya devam etmek,
*Naylon fatura ile vergi kaçırmak, sahte belgelerle mal beyanını düşük göstermek…
*Engelli muafiyetinden yararlanılarak alınan aracı amacı dışında kullanmak, vergi imtiyazını istismar edip bunu bir rant kapısına çevirmek…
*Menfaat elde etmek için rüşvet alıp vermek ise Allah’ın lanetine müstahak olmaktır.
*Sınavdan önce çalışmak yerine kopya çekmek, bir işe girerken mesleki yeterlilik, liyaket taşımak yerine torpil bulmak…
* Kişisel, cinsel ilişkilerimizde yalan, dolan ile istismar etmek..
*Ticarette fahiş fiyat uygulamak, malları stoklamak, karaborsacılık, tefecilik hepsi ahlaksızlıktır, hem dini, hemde hukuki cezası vardır…
Bütün bunlar ahlaksızlıktır, adaletsizliktir, hakkı hukuku bozmaktır, dünyada yaşarken toplumsal barışın bozularak kötü yaşanmasına, öldükten sonrada hesap gününde cezası cekilmesine neden olacak ahlaksızlıklardır.. Uzak durulması, hem bir vatandaşlık hemde bir Müslümanlık görevi ve sorumluluğudur… Uzak duranlara selam ve sevilerimizle…
Sıttdık Fani – vatandasfikri.com – 27.6.2025
|