DİN NE, DER? Biz Ne Anlarız, Ne Yaparız?
Din, Allah’ın, melekler aracılığıyla Peygamberlere gönderdiğine inandığımız, insanların hayatı daha iyi yaşamalarına yardım edecek olan ilahi bir öğretidir, diyebiliriz… Din bilmediğimiz gaiplere cevap arayışı da diyebiliriz, din hayatı anlamlandırma cabası da diyebiliriz.. İnsanın ölümden sonrası için bir anlam arayışı da diyebiliriz… Din, hayatı anlama, daha iyi yaşama rehberi de diyebiliriz, acaba biz hayatı anlamak için dinimizin rehberliğini ne kadar kullanıyoruz, bırakın hayatı anlamayı İnandığımız dini ilkeleri ne kadar anlamak için okuyor, din bize ne diyor, biz ne anlıyoruz, ne kadar dini hayatı, bilimi hayatı anlamlandırıyoruz ve anlamına göre yaşıyoruz? Yaşamıyorsak ne olur, oluyor?
Anlamlandıramadığımız, anlamadığımız her yerde boşluk olur, boşlukları bir şey doldurur, ya hava, ya zanna, sanıya dayalı düşünce öncesi, içgüdü etkisiyle yanlış bilgiler ve bunların ürünü düşünüyorum, düşünüyoruz sanıları… Bu sanı ve zanlar maddi ve manevi hayatta karşılı olmuyorsa, o zaman hayatımız da hem kişisel, hem toplumsal maddi ve manevi boşluklar oluşacaktır… Şuanda boşluğun farkına varanlar büyük bir arayış için düşmüşler, bu arayışlar arayan kişide ciddi sancılara neden olurken, anlamsız vasat yaşama alışmış toplum arayanlara karşı da saldırgan tavırlar sergileyebilmektedir… Oysa dini, bu işin eğitimini almış din adamları daha iyi anlar ve onların bu çalışmalar bize aykırı bile gelse temkinle karşılamalıyız ki, anlam arayışları sağlıklı işleyebilsin… Öte yandan, arayış içinde olanlar kendilerini arayışa hazırlarken, toplumlarının kendilerini takip etmesi, arayışlarına saygı duyması, bu arayışların sonucu yeni, düşünsel keşiflerinin kişilerce ve toplumda kabulü için onların kendilerini hazırlarken çevrelerini de hazırlanması gerekmektedir... Âlimlerin, aydınların, akademisyenlerin, teologların, felsefecilerin kendi anlam arayışlarına toplumlarını kısmen de olsa katamazlarsa toplumsal değişimlerin, ilerleyişlerin, gelişmelerin önü tıkanacak, çözüm geçmişin ışığında günümüzde aranmak yerine… Sürekli geçmiş de aranmaya devam edecek ve bu arayışlar ise günün sorunlarını bırakın çözmeyi anlamlandıramayız bile… İşte o zaman tekrarı yaşanmayacak hayatımızı sorunlarla, mutsuzluklarla yaşamış olur ki… Din ise bize iyi, güzel, doğru yaşayın der, bunun içindir ki hayatı anlayarak iyinin içini doldurmamız gerekir..
Bana göre bana göre mutsuzluk vermek, kendi kendimizi mutsuz etmek günahların büyüğü olsa gerek, alkol büyük günahlar arasına sokuluyor da mutsuz etmek neden sokulmuyor anlamış da değilim… Anlayamayız çünkü anlama ve anlam verme sorununu toplumsal olarak yaşıyoruz, anlam bizde nelere neden olur?
Anlam bizde, etik, estetik, teknik okumalara, bilgilere neden olur bu ne demektir? Bakın nereye geldik çok önemli bir yer lütfen tekrar okuyalım… Etik, yerel ahlakı evrensele söyletecek kadar büyütmektir, estetik anlamlar verme, sanatsal faaliyetlerde bulunma yeteneğinin gelişmesi demektir. Bütün bunlar teknik düşüncelerin, yöntemlerin daha da gelişmesine katkı sunacak demektir… Toplam da verdiğimiz anlamaların bizi ve toplumumuzu maddi ve manevi olarak geliştirecek anlamaları hayatımıza yüklememiz demektir… Yükleyemezsek!
Degersizlik içine düşeriz, burası hiçbir kişinin ve toplumun rahat edemeyeceği, iyi yaşayamayacağı yerdir. Dinin ilk Kaynağı Kuran’ın hiç “bilenlerle bilmeyenler bir olur mu” ifadesi üzerine düşündüğümüzde, bilmek anlamak, anlamak ise doğal hayata, kişisel hayata, toplumsal hayata anlam vermektir… Bu durum bizi manen de, maddeten de daha iyi noktaya taşıyacaktır, böylece ister yaşadığımız şu dünya da, ister ölümden sonra gideceğimizi düşündüğümüz öteki yaşamda da bize katkılar sunacaktır… Bizde bir yanlış anlama daha yaşadığımızı görüyorum, düşünüyorum! Bununla da yazıyı bitirelim diyorum…
Sanki bu dünya yaşanmayacak kadar yalan, geçici kötü, onun için öbür dünya baki, güzel, bu dünya için şuan da yaşadığımız dünya yaşamını feda edebilir miyiz? Hiçbir öğreti, din bırakın dünyayı feda etmeyi kişi bile feda etmeyi öneremez, böylece öbür dünyayı kazanacağımızı iddia edemez, neden? Ben şuanda iyi yaşayamıyorsam, bunu öbür dünya ile ikame edemem… Bunun için ilk yaşadığım bu dünyaya gerekli anlamları yükler, anlarsam, benim amellerimin oluştuğu bu dünya da, iyi yaşar mutlu olur, mutlu edersem, ahiretteki dünyamın da iyi olacağını düşünebilirim, düşünebiliriz… Dinimizde, kitaptaki ayetlerin dışında da ayet var, onları da okuyun anlayın der… Bu örgütüyle, dünyayı evreni iyi anlamayı önerir, İyi Anlarsak, İyi yaşarız, İyi Yaşarsak İyi Karşılanırız, Karşılanmak Dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 1.2.19 – vatandasfikri.com
Kaynak: Şaban Ali Düzgün - Dini Anlama Kılavuzu – OTTO Yayıncılık
|