RAHMET EHLİMİYİZ, ZULMET EHLİ Mİ?
Biz Müslümanlar her şeyi Tanrıdan(Allahdan) bekleriz, ben bunu “M. Akif Ersoy’un Talep Nasılsa Netice de Öyle Çıkar” şiirini dinlediğimde anladım… Merhameti, rahmeti Allahtan bekleriz zulmü, zulmeti biz yaparız, bizim gönlümüzde ne doluysa, bizden de dışarı o sızar, biz rahmet/merhamet ehlimiyiz, yoksa zulüm/zulmet ehlimiyiz, bunu hiç kendimize sorduk mu? Herkesi her ortamda çok kolay yargılarken biz bir gün olsun, bir alanda bile kendimizi yargıladık mı? Soruyorum, rahmet/merhamet ehlimiyiz, zulüm/zulmet ehlimi? Üzerine düşünmeye davet ediyorum, yaptıklarımıza bahaneler, gerekçeler üretmek yerine davranışlarımızın kimi mutlu kimi mutsuz ettiğini düşünmenizi/düşünmemizi istiyorum… Rahmet nedirle devam edecek olursak…
Rahmet: Birinin suçunu bağışlama, yarlıgama, merhamet etme denildiği gibi, en çok kullandığımız alan ölülerimiz için kullandığımız alandır… Bunu şu deyimleşmiş cümle ile yaparız, “Allah Rahmet Eylesin” dileklerimiz de çok sık kullanıyoruz rahmet kelimesini… İkinci duyduğumuz alan ise, yağmuru, rahmet diye isimlendirmemiz, rahmet yağıyor derdi, eskilerimiz… Sadece ölülere rahmet dilemek haksızlık değil mi, canlıların rahmete, merhamete, berekete ihtiyacı yok mu? Daha çok olsa gerek! Bunu insanın davranışına aktaracak olursak, biz kişi olarak birlikte yaşadıklarımız karşı nasıl muamele ediyoruz, davranıyoruz, toplamda davranışlarımızdan ortama rahmet, merhamet, saygı, sevgi, mutluluk, güven, huzur, iyilikler ve güzellikler mi sızıyor, rahmet ehlimiyiz, sızan yoksa başka şeyler mi? O başka şeyler nedir?
Acı, Keder, üzüntü, elem, mutsuzluk, zulüm, zulmet mi (karanlık) yaşadığımız ortama adeta kusuyormuyuz, biz nasıl davranıyorsak, aslında oyuz, nasıl davranıyoruz, davranışlarımız sonucu kaç kişi mutlu oldu, kaç kişi mutsuz oldu? İnsanlar sadece ahirette mi mutlu olur, bu dünyada şu anda mutluluklara vesile olmak, ahirette ki mutluluk ödülünü almamıza neden olmasın sakın! Ben bana bakıyorum, çevreme bakıyorum, dünya insanlığına bakıyorum, aşağı yukarı her ortama mutsuzluk saçıyoruz… Mutsuzluk nedir derseniz, insana zulümdür derim… Zulümle devam edelim mi?
Zulüm nedir? Güçlü bir kimsenin yasaya, töreye veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, eziyet, cefa gibi insanın hayatını karartan, hakkının, hukukunun gasp edilerek hayatının karartılarak zulmetler(Karanlıklar) acılar yaşamasıdır diyebiliriz… Biz neyi murat ediyoruz, amacımız nedir?
İnsanları rahmetle, merhametle, hakkına hukukuna riayetle mutlu etmek mi, zalimlikle zulmetmek mi, davranışlarımız amaçlarımıza göre mi, yoksa bencilce mi? Karşılaştığımız, birlikte yaşadığımız her insandan, hatta daha geniş düşünmek gerekirse her candan sorumluyuz… Sorumluluğumuzun bilincine göre yaşamak, canlara saygı duymak dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 11.10.19 – vatandasfikri.com
|