MÜSLÜMANLAR BİLİMDE TEKNOLOJİDE, NEDEN GERİ KALDIK?
Biz Müslümanlar tartışmayı sevmeyiz, oysa tartışma durumumuzu sormak sorgulamak demektir, biz Türklerin geleneğinde tartışmaya benzer aşık atışmaları vardır, bunlar bile bize örnek olmaz… Tartışma konuyu açar, biz kapatmayı severiz, tartıştığımız konularımıza bilimsel gözlüklerle baksak biz bile güleriz, genellikle şunlardır…
Tartışmalarımız genellikle dini konular üzerine, burada da daha çok şekli olur, dini konuların bazıları yoruma acıktır, öylede olmalıdır, çünkü dinimiz İslam bir ırk dini, bir kültürün dini değildir… Herkes Müslüman olabilir, herkes Müslüman olurken kendi kültürü içinden dinin yorumlanacak ayetlerini, peygamberimizin sünnetleri yorumlar… Bu farklılıklara bile bazı Müslümanlar zor tahammül eder, tartışmalar genellikle benim tahrikatim hakikati bulmuş, senin ki tu kaka, benim mezhebim bizi kurtuluşa erdirecek, siz cehennemin dibini boylayacaksınız gibi tartışmalardır… Bu sığ tartışmalar bile Müslümanlar arasında fitneye, fesata, çatışmaya neden olmakta ve birbirimizi Allahuekber, Allahuekber diyerek öldürüyoruz, Tanrı büyüktür de, aynı ülke vatandaşını, aynı dinin mensubu, karşılıklı bir savaş ilan edilmeksizin insanları öldür… Bize bunları bilgisizlik, düşüncesizlik yaptırıyor Allah ıslah etsin, Konumuz bunlar değil, durum bu, konumuz neden bilimsel, tekonolojik, ekonomik geri kaldık? … Bunun üzerine düşünmek gerekmez mi? Buda bu zamanın zamanını bilmek, bilim yapmak, düşünmekle, biz bu zamanı yakalayamazsak, tartışmalarımız birbirimizi kötülemek üzere devam eder… Tarih de düşmanlıklar olmuş olabilir, onları gidermek için çalışacağız, mesela bu işten en çok biz Türkler zarar görmüş olmamıza rağmen, bunu unutmaya çalışacağız…
Örnegin, biz ümmet birliği derken, nasıl orada Lawrıns’ın öneri ve uyarılarına uyan Müslümanlar bizim askerlerimize saldırdılarsa, üstelikte savaşmayan çekilme aşamasında olan askerlerimize bile saldırdılarsa, bize düşman olurken, başka ülkelerin, üstelikte başka din mensubu olan toplumların sömürgesi olmayı tercih ettilerse, bazen bırakın ne haliniz varsa görün demek geliyor insanın içinden… Son olaylarda (Barış Pınarı Operasyonu) yine sömürge zihniyle düşünmeye devam ettikleri görülmektedir…. İşte yaşanmış ve yaşanmakta olan siyasal, ekonomik, uluslararası olaylar, bu olaylar ve sorunlar nedeniyle ümmet birliği biraz zor görünmektedir…
Ümmet birliği hedefi güzel bir hayaldir ama T.C topraklarında ümmet birliği sağlayamayanlar nasıl Orta doğuda, Uzak doğuda, sağlayabilir ki? Her neyse bunları unutacak, enerjimizi tarihin derinliklerinde yaşanmış olaylar nedeniyle çatışmaya harcamamız gerektiğini, bu çatışma, güvensizlik ortamının zararlarını en azında görebilenlerdeniz, düşünebiliyoruz, bunun devam etmemesi için çalışmalıyız… Etmemesi için ne yapmalıyız?
Önce biz kendi içimizde, başka dini yorumları çatışma nedeni yapmayacağız, dinden çıktın, kafir oldun, katlin vaciptir gibi yargılamadan uzak duracağız, kendimiz dinimizi en iyi yaşayacağız, toplumumuza en fazla katkıyı sunacağız… Sonra başka ülkelerde yaşayan Müslümanlarla iyi diplomatik, ekonomik, sosyolojik ilişkiler geliştireceğiz, buradan çıkan enerjiyle, büyük bir dayanışma halkası oluşturacağız olabilir mi, neden olmasın ki… Sonra, belki de hemen…
Ümmet birliği kurulamadı, kurulması da zor görünüyor, o zaman biz döneceğiz kendimize, biz ne yapıyoruz, ya da ne yapmıyoruz? Abbasiler döneminde başlayan, sonra Osmanlı döneminde aynı hızla devam etmeyen bilimsel çalışmaları, Cumhuriyet tekrar başlattı, bazı hükümetler bunun önemini anladı, o alana daha çok kaynak ayırdı, bazı pratik başarılar sağlandı yeter mi yetmez… Bazıları önemsedi, bazıları önemsemedi, aradan neredeyse 100 yıl geçti geldik günümüze… Hala çağı, zamanın içinden okuyup okuyamadığımız da tereddütlerim var!! Bunun nedeni ise….
Ülke olarak, birkaç kalem dışında bütün teknolojik ürünleri üretemiyoruz, ithal ediyoruz, neden? Soru anlaşılması için tekrar soruyorum, neden çağın teknolojisini içeren araç ve gereçler üretemiyoruz? Türkler olarak düşününce durum bu ve iyi değil, Müslümanlar olarak düşününce durum bundan daha da vahimm… Oysa bir örnek dönem var, 10-12 yüz yıllardaki Abbasiler dönemin de bilgiden, bilimden yararlanmada bir zirve dönem yaşamışız, onlarla övünmek yerine, bizde günümüzde bunu yapmalıyız yaşamalıyız… Ama dini ağırlıklı bilimsel eğitim nasıl olur bilmiyorum ama biz, eğitim kurumlarında sadece dini öğretmeye devam etmişiz… Hala günümüzde okullarımızı dini ağırlıklı eğitim veren okul haline getirmeye devam ediyoruz… Üstelikte, daha somut düşünme aşamasında olan, soyut düşünmeye geçemeyen çocuklara, metafizik bilgiler verirsek, onları daha düşünme emeklemesi döneminde düşünsel olarak sakatlamazmıyız? Bu eksikliklerle çocuklarımız, gençlerimiz ülke hayatına girerler ve yeteri katkıyı toplumlarına sunamazlar, dünya hayatına da girer ki ve bu yarışmada da vasat, hatta vasatın altında kalırlar… Dünya eğitim sistemi nasılsa, ona göre çocuklarımızı/gençlerimizi eğitmeliyiz, yoksa PİSA (uluslararası bir ölçme, değerlendirme Sınavı) bura da yaşanan başarısızlıklar bilimsel çalışmalarda yaşanıyor, daha da yaşanacak gözüküyor… Üzülüyoruz… Sonra bütün bunları unutmak için dünyadan elimizi ayağımızı çeker, içimize kapanırız… Öte yandan eğitim eksikliği, bilim, teknoloji eksikliğine, bunlara dayalı ekonomik eksiklikler (Fakirlik) olur, olmaya da devam eder… Ediyor mu ne?
1945 de biten İkinci dünya savaşında yıkılan, kapuz gibi ikiye bölünen Almanya’nın milli geliri kaç dolar bizim kaç dolar, nedeni nedir, bir merak edelim Allah aşkına… 1953 de biten Kore savaşı sonra yine ikiye bölünen G. Kore’nin mili geliri kaç, bizim milli gelirimiz kaç dolar, millet aşkına bir merak edelim ve nedenlerini araştıralım!!! Çin son bilimsel gelişmeleri nasıl başardı, biz Müslümanlar neden başaramıyoruz, Ümmet aşkına merak edelim, bizi yönetenlere, akademisyenlerimize, bilim insanlarımıza soralım…
Nasıl bir aydınlanma olmalı, nasıl bir eğitim olmalı, sadece Kuran ayetlerini okuyarak bilim yapabilir miyiz? Allah’ın yarattığı doğal hayatta ki ayetler olan maddeyi, madeni okumada geri kalırsak, bunların içindeki potansiyeli keşfedemezsek bilimsel olarak geri kalmaz mıyız? İşte bu nedenledir ki zamanı, zamanın bilgisiyle çok yönlü olarak zamanı okumamıza neden olacak bir eğitim sistemi oluşturmalıyız… Bazılarının dediği gibi kaderimiz filan dersek, bende Allah onlara yardım ediyor da bize etmiyor mu derim, o zaman başka bir sorun çıkar…. Buda onlar mı salih kul, biz mi salih kuluz sorunu, bunun cevabı ise… Allah eğitim yolunda, bilim yolunda çalışana yardım eder, biz, çalışacak mıyız, çalışmayacak mıyız, buna vereceğimiz cevaplar bilimsel geriliği aşma kararı veya kararsızlığı olacaktır… Ben çalışmalıyız, çalışalım der, bu vasatlıktan kurtulalım dilerim… Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 8.11.19 – vatandasfikri.com
Kaynak: Dogan Kuban İslam Ülkeleri Neden Geri Kaldı? HBT 189 Sayı
|