DİN BU MU!!?? Bu Din Mi?!?
Sırat Köprüsü Nerededir?
Din ne için vahiy edilmiştir der, şu cevabı veririz insanlara yol göstermek ve daha barış, huzur, mutluluk içinde yaşamalarına nende olmak için öyle mi olmuş, öylemi oluyor, olmuyorsa neden?!?!
Dini inanışımızda sorun var ki ahlak ve adalet inanışımızı ne kişisel hayata, nede toplumsal hayata yansıyamıyoruz?!? Bazı şeyleri kabul etmezsek, nasıl sorunları anlayabiliriz ki?!?
Bunun nedeni nedir derseniz birçok şey söylenebilir, ben bazı şeyler söyleyeceğim, siz bunları doğru kabul edin veya etmeyin ama bu konular üzerine düşünün, araştırın, temel kaynaklara başvurun ki, daha saglıklı bir dini düşünce ve inanış ortaya koyabilelim ne dersiniz?
Nereden başlayayım, kader anlayışından mı, devleti kim yönetecek düşüncesinden mi, (biz TC vatandaşları bunu demokrasi istişaresiyle, seçimle çözdük,) ahlak ve adalet neden bu kadar geri planda kaldı bundan mı?? Amel ile iman, iman ile ahlak ve adalet arasında neden bu kadar ucurum oluştu? Müslüman ülkelerde iç çatışma neden bu kadar fazla? Müslümanları kabul etse batılı devletler Müslüman ülkelerde insan kalırmı!?!? Sorular ve arayacağımız cevaplar mevcut durumun iyi olmadığının delilleridir.. Ama işin kolayı vardır, dış güçler, ajanlar, hainler bizi bu noktaya getirdiler, oh ne yarat, düşünmeye araştırmaya gerek yoktur.. Oysa düşünmezsek düşüncesizlik bize hata yaptırır, neden sonuç ilişkisini kaybederiz, bu yere nasıl geldik hiçbir fikrimiz olmaz…
İslam’ın 5 şartı, imanın altı şartı var, tekrarlamaya gerek var mı? Tekrarlayalım mı? Bence gerek yok zaten tekrarlaya tekrarlaya buraya geldik, buradan bir iki örnek ile başka sorunlarımıza geçelim… Namaz dinin diregidir, nedendir? Namaz iman dairesi için de, duygu, ruh yüklü kılınırsa dinin diregi, alışkanlıklara, ezberlere dayalı bedenen kılınırsa, daha başka bir şey olabilir… Beş vakit namaz ruhu yüksek şekilde kılınırsa bizi disiplinize eder, ahlak ve adalet ölçülerine göre yaşamamıza yardım ederek kötülüklerde korur.. Ya sadece şekliyle kılıyorsak namazın etkisi bizde olmuyorsa, insanlar ve Allah ne düşünür!!! Biz Namazımız üzerine düşünmeliyiz!!!???
Sonra kader anlayışımız bizi selde sürüklenen bir kütük seviyesini indirmişse ki bazıları öyle sunuyor kader anlayışını.. O zaman bu yaşanılanlar kaderimiz mi, Allah mı yazdı, yoksa biz öğrenmemiz gereken bilimi, ilmi öğrenmedik, naddeyi potansiyelini keşfedemedik, çalışmamız gerekenleri çalışmadık, yapmamız gerekenleri yapmadığımızın sonuçlarını mı yaşıyoruz? Ben Allaha iftira atmaktan Allaha ve akla sığınırım, bence bizim bilmemiz gereken bilgileri bilmediğimizden, bilgi üzere yapmamız gerekenleri yapmadığımızdan durumumuz iyi degil, bizden daha kötü durumda olan Müslümanlara üzülüyor, işin kötüsü aradaki sınırlar ve dünyanın mevcut coğrafi, siyasi, ekonomik yapısından kaynaklı ilgilenemiyoruz bile… başka bir sorunda ne derseniz?
Ümmet, millet bilinci, ben biri birinin yerine gecen bir şey olmadığını düşünenlerdenim, ben Peygambere inanıyorsam, inananlarla onun ümmetiyim, pekala hem ümmetin hemde milletin ferdi olabilirim miyim? Kendimizden örnek vermeyelim, tarafsız olarak sorunu olayı degerlendiremiyoruz.. Bir Hintli Müslüman Avustralya ya gitti, söz konusu ülkenin vatandaşı oldu, ümmetin bir parçası degil mi? O zaman dönelim kendi ülkemize, bazı fanatiklerin T.C devleti vatandaşı değilmiş gibi davranmasına, dini cemaatler den bazılarının TC devletimizi kafir devlet sayanları varmış, bunlar ümmet ile milleti, millet ile vatandaşlığı karıştıran fitneciler diyerek başka bir soruna aha geçelim mi? Kafamız çok konuda karışık, örnegin devleti kim yönetecek?!
Bu soruya Halife, halife ölürse, bunarsa kim yönetecek? Oğlu, ben buna karşı gelince kafir mi olacağım? O zaman demokrasiyi, din dışı ilan eden cemaadler kendi iç işleyişlerinde şeyh ölünce yerine oğlu geçer mantığını siyaseten uygulamaya kalkarlarsa toplumsal fitne çıkmaz mı? Çıkarsa çıksın biz kendimiz ve içinde yaşadığımız toplumu fitne çıkarma pahasına kurtaracağız diyerek herkesi kafir, herkesi zındık ilan ederek birçok Müslüman toplumda yaşanılan toplumsal çatışmaların kaynagının devleti kim yönetecek ve komşuyu, içinde yaşadığımız toplumu kurtarma operasyonlarından kaynaklı olabilir mi? Her neyse başka bir soruna daha geçelim mi?
Müslümanların iradesi yok sayan yönetimler, din adamlarının yönetim ve dini düşünce konusunda zamanın ve hayatın, gerçeklerinden, insan fıtratını yok sayan durumları topluma, insana dayatmalarına dayalı sorunları nasıl yok sayabiliriz ki? İranda şuanda yaşanılan sorun baş örtme sorunu olmaktan çıktı, irade beyanı soruna dönüştü, ekonomik sorunlarla birleşince, ortaya büyük bir fitne çıktı, bu fitneye vatandaşlar mı, yöneticiler mi nende oluyor orası karışık… Diyelim ki iradeleri, sorunları yok saydık halının altına süpürdük yok oldular mı? Şimdi şu soruyu soralım din bumudur, insanlara zulmetme aracımıdır, insanların mutsuzluğuna rağmen dayatılan bir durummudur? Olmamalıdır? Son sorun sırat köprüsü nerededir?
Sırat köprüsünü kurban kesenler mi geçecektir, şeyhin etegine tutunanlar mı geçecektir? Bana kalırsa sırat köprüsü bu dünyadadır, bizim amel defterimiz kapandığında sırattan geçecegimiz veya geçmeyecegimiz bellidir? O zaman sırat köprüsü nasıl geçilir cevabını vererek devam edelim mi? Sırat köprüsü Fatiha süresinde ki sıratilmüstağim üzere yaşayarak geçilebilir.. Bu ise amel tarlamız olan dünya hayatında Salih amellerle dost doğru yaşayarak(sıratilmüstagim üzere) mümkün olabilecektir.. Yani hayatın içinde yaşarken biz iyi yaptıkca, ahlak üzere yaşadıkca, adalet ile muamele ettikce, merhamet ve hoş görü üzere davranarak insanların mutluluguna, huzuruna, refahına, barışına katkılar sundukca sırat köprüsünden geçebiliriz umuduyla.. Şimdi baştaki soruyu soruyoruz Din Bumu, Din Nedir? Bu konu üzerine düşünmeye davet ederek, iyi düşüneler dilerim…
Din dünya ve ahret hayatında neye neden olmalıdır, neye neden olmaktadır? Sorular ve cevaplar din nedir üzerine bir düşünce inşa ederek bu düşünler üzerine dini anlayış geliştirmek umuduyla.. Selam ve saygılarımla…
Sıtdık fani – vatandasfikri.com – 12.11.2022
|