Önce ahlak nedir, bir sorun varsa neden var, biz neyi ahlaksızlık olarak kabul ediyoruz, kişisel alanda ahlak, toplumsal alanda ahlak sorunu nasıl aşılır?

Her toplum fertlerini kendi kültürünün ahlak anlayışına göre egitir, yetiştirir, egitmeye ve yetiştirmeye çalışır… Bazı toplumlar bundan sonuç alır bazıları alamaz nedeni üzerine durmak gerekir… Hala ahlaksızlık sorunu yaşanıyorsa, dünya yolsuzluk sıralamalarında hatırı sayılır bir yere düşmüşsek, bu konu üzerine düşünmek, düşünmek ve önlem almak gerekmez mi?

Ahlaksızlık nedir, dini inançtan dogacak olan davranışlara ters mi davranmaktır? Ahlak bir giyim tarzımıdır, ahlak ile cinsel arasındaki ilişki nedir? Sürekli kadın ve cinsellik üzerinde ahlak inşaa etmeye çalışmak olmasın sakın ahlaki zayıflımız… Acaba gerekli egitimi almış, yetenekli biri var iken sırf kendi partilimiz diye birini bir kamu görevine atarsak ahlaklı mı davranmış oluruz? Bu soruları cogaltabiliriz, ahlakın kaynagı nedir derseniz, insan düşüncesi ve inancı diyebiliriz…. Kısacası zarar vermek, mutsuz etmek, niteliksiz yaşama maruz bırakmak, zulme razı göstermek ahlaksızlıkdır diyebiliriz.. Biraz daha acacak olursak ahlakı felsefi alana da girmek zorundayız, buyurun girelim bakalım….

Ahlak felsefesi nedir sorusuna şöyle cevap vermek mümkündür: Ahlak felsefesi, insan yaşantısındaki değerler, kurallar, yargılar ve temel düşünce, inançlarla ilgilenen; en genel anlamıyla, insan yaşantısının ahlaki boyutunu ele alan ve değerlendiren; insan davranışlarını ve bu davranışların doğru mu, yanlış mı; iyi mi, kötü mü olduğu sorgulayan, iyi olanı amaç edinen felsefe disiplinidir. Ahlak kelimesinin kökenine bakalım mı?

Ahlak, Arapçadan Türkçeye geçen ve Türkçede; bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları anlamına gelen bir kavramdır. Genel anlamda ahlak ise toplum içinde oluşan geleneklerin, değerlerin ve kuralların oluşturduğu; herhangi bir bireyin, herhangi bir grubun ya da bütün toplumun doğru veya yanlış, iyi veya kötü davranışlarını belirleyen, yönlendiren ve şekillendiren sistemsel yapıya verilen addır. Ahlak etik ilişkisine girmeden konuyu tamamlayamayacağız, biz Müslümanların beklide en temel eksikliklerinden biride bu olabilir.. Biz kendimize, yerel bir ahlak inşa edemediğimiz gibi evrensel bir ahlak anlayışıda evrene sunamadık.. Dinimize bakıyoruz, ahlak inşa eden toplumların dinlerine bakıyoruz, bizim dinimizin daha mükem olduğunu, buna rağmen ahlak inşa edemediğimizi görüyoruz… Bunun bir temel nedeni de, Müslümanların yönettiği devletlerin siyasal sistemlerin çok otoriter oldukları için Müslümanların iradesine saygı duymadıkları da olabilir… Oysa modern devlet sistemleri; “Modern hukukta devlet başkanı “çoban”, tebaa da “sürü” değildir. Yetkileri anayasayla sınırlıdır, sadece yürütmenin başıdır, yasamada milletvekillerini tayin edemez, yargıyı etkileyemez. Kuvvetler ayrılığının manası budur” (Taha Akyol - Karar gazetesi 29.3.2023)

Ahlak felsefesi: İnsan, tek başına değil doğa ve toplumla birlikte var olan ve yaşayan varlıktır. “Topluluk ve doğayla olan ilişkiler nasıl olmalıdır?” sorusu, öncelikle ahlaki bir sorudur.

Ahlak, genel olarak insanın bir başka insana, gruba veya canlı ve cansız varlıklara yönelik eylemlerinden ve doğayla olan ilişkilerin den ortaya çıkan, bu ilişkileri düzenlemek amacıyla geliştirilen ilke ve kuralları ifade eder. İster dini olsun, ister felsefi olsun, istersenizde hukuki olsun İnsan veya başka bir varlığa yönelik her tür düzenleme, ahlaki boyut taşımakta olup… Bu kurallar, ilkeler, değerler, huzur, mutluluk ve iyilik sağlama kaygısı içermektedir. Örneğin yalan söylemek, can veya mala zarar vermek; ahlaken, hukuken ve dinen doğru kabul edilmeyen davranış biçimleridir. Bunları din günah, gelenek ayıp, hukuk ise suç sayar, böylece insanlar daha iyi, daha mutlu, daha barışçıl, daha refah seviyesi içinde bir toplumda yaşamayı ister… Son olarak ahlak etik arasındaki farkı anlama cabamızla yazımıza devam edelim..

Ahlak ve ahlak felsefesi (etik) birbirinden farklı kavramlardır. Etik, ahlakı felsefi açıdan inceleyen ve açıklayan felsefi disiplindir. Ahlakın ne olduğunu, ahlakı davranışın nasıl oluştuğunu, iyi ve kötü davranışların nedenini inceler. Yani etik, insan davranışlarının ahlaki özünü ve yapısını inceler. Şimdi bunlara baktık yetmedi diyorsanız başka kaynaklara bakmaya devam edin, kuran Ahlak konusunda ne diyor, peygamberimiz mesela ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim demiş, güzel ahlak nedir? Acaba kamu malını nasıl kullanmayı gerektirir, ihaleleri nasıl yapılmasını gerektirir, hazine kimin malıdır ve nasıl kullanılırsa ahlaki, ekonomik kullanılmış olur? Biz Müslümanlar bu konular üzerine çok az düşünüyoruz, İslamın beş şartının arasına, on şart yaparak barış, huzur, çevre ahlakı, ahlak ve adaleti sokmak zorundayız, bu ahlak ve adalet de genel olarak hükümetleri, yöneticileri, siyasileri, kamu görevlilerini öncelikle bağlamasını maruf(kültür) yaparak, devamında biz Müslüman vatandaşlar da öncelikle hukuk ve ahlak kurallara uymamız gerekir ki.. Müslümanlar olarak Ahlak ve adalet sorunumuzu aşalım daha iyi bir toplumsal yaşama kavuşalım, dilerim, öneririm ve bu amaç için sizlere çalışma sözü veririm… Selam, Saygı ve Sevgilerimle…

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk