OL, ÖL!

OL, DEDİ OLDUK ÖL DİYECEK ÖLECEGİZ!!

Olma, yanı doğmak nasıl bizim elimizde degilse ölmekte bizim elimizde olmamalı, hatta öldürmek de olmamalı kutsal saydığımız her şey insan hayatı kadar kutsal degildir. İnsan hayatının oluş emrine veren yaratıcı, bizim dünyadaki hayatımızı başlatandır. Başlatmış olan bitirecek olandır da, işte tam bu nedende dolayı Allah'ın emri ile dünyaya doğmuş olanları öldürmek Allah'ın sınırlarını aşmaktır diye düşünüyorum, nasıl ki ol dedi olduk başkası öl diyememeli, ölme gününü de tayin eden ölümlülerden biri olmamalıdır.

İlk bakış da ucuk gibi düşünülse de aşağı yukarı bütün dinler, öldürmeyi günah sayar, kurban dışında hayvanların ancak açlıkla karşılaşılması, kendinizi savunma maksatlı durumlar da öldürmeyi meşru sayarlar. Buna rağmen nasıl ekonomik, dinsel gerekcelerle insanları çok rahat öldürüyoruz anlamış degilim, adam evine giriyor, başkasına ait eşyayı çalarken engellenmesi durumunda ev ve eşyanın sahibini öldürüyor. İşte tam bu noktada buna ne ceza verilmelidir sorusu aklımıza geliyor.

İslam dini bu gibi durumlarda, üç yol öneriyor 1- Kısasa kısas öldürün, 2- Diyet(tazminat) alın 3- Sizin için zor olmasına rağmen affedin önerilerinden de anlaşılacağı üzere ölüm karşısında bile affı önermektedir. Dinler bunu derken insanlar ne yapıyor, devlet yasalarıyla insan hayatını korumaya çalışıken, ya kendileri, ya da başkalarının öldürmesini engelleyemiyor sa.

Burada başka bir savaş var, ekonomik kaynakları ve iktidarı ele geçirme ve kaynakları elinde tutuma, iktidar da kalma savaşıdır bu savaş bunun için insan öldürmeye degmez.

Ol diyemeyenin öl deme hakkı yoktur. Fikri Adil

Bunlar insan hayatı kadar önemli degil ve nihayet bizde bunları ölerek kaybetmeyecekmiyiz. Bunlara ulaşmak için binlerce insan öldürdük, ekonomik kaynakları kontrol altına aldık, iktidarı ele geçirdik bir bakmışsınız ki bizde ölmüşüz. İşte bu nedenler için ölmeye de öldürmeye de gerek yoktur.

Yaşadığımız yerlerden bizi sürüp çıkarırlarsa, o zaman direnme, karşı koyma hakkımız vardır. Burada maç hayatta kalmak ve yaşadığımız barınagı, vatanı korumaktır. Bizi öldürmeye çalışanlara karşı,  vatanımızı ele geçirmeye çalışanlara karşı ölmemek ve çıkmamak için savunma maksadını aşmamak kaydıyla savaşılabilir ve öldürülebilir demek zorun da kaldım. Yoksa kendini bilmezlerin bizim yaşama faaliyetimizi yok etme hakları yoktur.

Başta ki düşünceden biraz uzaklaşmamıza rağmen burada bir çelişkiye düştüğümüz sanılmasın, Alla'hın yarattığı canımızı ve bize lütfettiği vatanımızı savunmak, yasaların meşru müdafa olarak kişilere hak verdiği durumlar haricin de insan öldürmeyi Kuran, sebepsiz yere bir insan öldürenin bütün insanları öldürmüş gibi günaha girecegini bize bildirmesi insan hayatının Allah katında ne kadar kutsal sayıldığının işaretidir. Kutsal canımızı kutsal saymamız gereginin altı çizerek, insanlığın öldürmeyi ol, diyene bırakması dilegiyle selem ve sevgiler.

Olanlar olsun,

Ol diyemiyorsak öl de dememeliyiz,

Can veremiyorsak can da almamalıyız.

Can vermeye yetmiyorsa güçümüz,

 Can almamaya da yeltenmemeliyiz.

Nefretlerimizi yok etmeye çevirmemeliyiz,

Sevmek varken, sevgi yaşatacakken, sevmeliyiz.

ÖL demeyi ol diyene bırakmalıyız,

 Ol denilenleri yaşatmaya çalışmalıyız.

OLUŞTURMA HAKKI OLANA, ÖLDÜRME HAKKINI DA BIRAKMALIYIZ. Sıtdık Fani

Sıtdık Fani >> www.vatandasfikri.com.- Pursaklar -Ankara

Yararlanılan kaynaklar

Ahmet İnam - Uyak sohbetleri

Dogu Batı arasında İSLAM –A. İzzetBegoviç