DİNİ DÜŞÜNME DE GELİŞME NASIL OLUR?
(Dini Düşüncede Gelişme Yeni İçtihatların Neden Olduğu Düşünsel Gelişmeyle olabilir.)
Dini biz akıl ve düşünce üzerinden anlarız, akıl ve düşünce hangi bilgiyle, kaynakla anlar, Peygamberin getirdiği Kitapla, bu kitap biz Müslümanlar için Kurandır… Şimdi Kuran bizi birçok defa düşünün diye uyarır, birkaç yerde siz anlayasınız diye sade acık yazdık der, buna rağmen dini düşünürler din alanında düşünceyi rafineleştirmeye çalışırken… Bazen aslından uzaklaşmalar, bazen da dinde olmamasına rağmen, serbest olanları da, hatta bir adım daha ileri gidelim kültürel farklılıkların yaşanması gereken alanlarda düşünceler beyan ederek olmayan yasaklar getirilerek, dini düşüncede düşünsel hatlar bazı dini düşüncesi dar kişiler tarafından aşılmıştır, asıl soruna bunlar neden olmaktadır… Öteyandan aradan gecen, 100 asrı aşan zamandan sonra, o günün kültürüne göre iyi olanlar veya kendi kültürüne göre okuyarak iyi düşünce diye üzerinde anlaşılanlar, artık bugün yeterli olmamaktadır… Biz ilk kaynak olarak Kuranın bize bildirdikleri üzere ve daha önce ki yoruma dayalı düşüncelerden de yararlanarak, dini düşünce üzerine düşünerek, günümüz de dini yaşam için yeni düşüncelere ulaşırsak ne olur? Günah mı olur? Dini düşünsel pergelimizin bir ayağı Kuran dairesindeyse, bir ayağı da peygamberin uygulamarındaysa ne günah olur, nede dinde bozulma, asıl bozulma güne hitap etmeyen dini düşüncelerle olmaktadır… Birçok dini düşünür yıllardır dinde güncelleştirme problemleri üzerine yazar çizer, bende bunları takip ederim… Son ses bir siyasetçi, aynı zamanda dini hassasiyetleri yüksek olan Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, beyden geldi… Dini bilgilerimizi güncellememiz gerekir dedi ve tartışma başladı.. Bu güncelleştirme gereği nereden çıktı, her şeyi kendi dar anlayışlarına sığdırmaya çalışırken din adeta bu sahte din adamlarınca işkenceye maruz bırakıldı… Allah şunu dedi, Allah bunu dedi, peygamber şunu dedi, derken kendi yorumlarını Allah ve Peygamberin sözü gibi sunarak Allah’a, Peygambere adeta iftira attılar, dinimizi abartılarla, zorlaştırdılar… Oysaki gerçek din kolaylaştırmayı önermektedir.. Bazı örnekler verirsek bunların yalanlarını daha iyi anlarız…
Vatandaş sorar, efendim ne yapalım? İlk olarak sabah sag yanından kalk, arabana sag yanından bin, işlerin rast gelsin, efendim sag yanımda duvar var, arabamın şoför mahalli sol yanda, hemen yatağını değiştir, sen arabana illede sağdan bin… Efendim o zaman evin düzeni uyumsuz oluyor.. Sen Allah’ın emirlerine mi uymaya çalışıyorsun yoksa evin düzenine mi? Haşa hocam tabiki Allah’ın düzenine… O zaman o yatak değiştirile.. Hele sen bir söyle sizin tuvaletin yönü ne tarafa bakıyor? Tuvalete hangi ayağınla giriyorsun? Hiç fark etmedim efendim… Fark et, fark et sen ne büyük günahlara giriyorsun ve farkında değilsin işte dinden uzaklaşma böyle oluyor… Dön dine, tuvaletinin yönü ne yana, onu söyle bakalım… Adam düşündü, taşındı ve tuvaletinin yönünün caddeye baktığını söyledi… Yön, Yön ne yana sakın kıbleye doğru olmasın, hem namaz dur kıbleye doğru hem de, tuvaletini yapmak için sen ne biçim Müslümansın… Yarından tezi yok git tuvaletinin yönünü değiştir… Aynı hocacık, bir kadının sorununu dinler kocam evde bana sert davranıyor, benim mutluluğumla ilgilenmiyor… Kocandır döverde severde, sen kocana cilveli ol, dövmesin ufak tefek dövmelerinde de deşarj olur, sorun yok sabret… Ama bütün sorunlara neden olan kocam, kumar oynar, hovardalık yapar, çoluğun çocuğun rızkını harcar… Senin kocandır sabret git, Müslüman kadın itaat eden kadındır der… Buna birde kaynak bulur.. Oysa itaat etmek için, onun iyi adil, mutluluk veren bir koca olması gerekmez mi, zulme itaat edilir mi? Bak bacım ben senin için bir şey yapamam sen yoldan çıkmışsın böyle giderse alimallah dinden de çıkarsın… Sonra başka bir danışan, hocam cenabetlikle ilgili ne yapmam lazım der… Hala nasıl gusül abdesi alınacak bilmiyormusun? Biliyorum da hocam… Eee ne var, bildiğin gibi yapsana, kafam karışık, siz bana demiştiydiniz ki!! Ne dedimdi, aman ha cenabet filan gezeyim demeyin, bastığın toprak, aldığınız nefes, yediğiniz yemek sizden davacı olur… Evet, dedim, şimdi yine aynısını diyecektim sorun ne anlayamadım, cünüplüğün nasıl giderileceğini biliyorsun… Ben Kuranın o ayetini okudum da sizden farklı diyor… Benden ne farklı diyecek, Kuanı ben bile anlayamıyorum, ben ne diyorsam sen ona uy, sen Kuranı hiç anlayamazsın… Efendim Kuran da Zurruf suresi üç ayeti ne diyor? Ben sana bir şey demiyorum seni Allah islah etsin… Hocacık, Allah’’ın İslah edebilmesi İçin benim Kuranı anlayarak okumam anlamam lazım… Sen Allah’ın gücünü mü sorguluyorsun bak ben sana demiştim sen dinden çıkarsın, çıktın zındık oldun, dinden çıktın git, önce tövbe et ama yetmez, banyo yaptığın yere tuğla koy, o tuğla eriyinceye kadar kendini kırkla, ama hergün, yoksa bu günahtan kurtulamazsın… Efendi hocacık, Tövbe kapısı, ne olacak? Allah merhameti gereği tövbe kapısını hep acık tutardı.. Seni affetmez, sen şirk koştun.. Hocam hocam beni delimi etmeye çalışıyorsun? Hiç İnanmayan adam dine girecek, sen beni dinimden çıkaracaksın.. Hadi oradan edep yahu, İnsaf yahu… Bu tür konuşmalar, sözler hep tanık olduğumuz konuşmalar ve sözlerdir, daha da tuhafları vardır… Her neyse yazıyı kısa kesmek için bunların dini konudaki tıraşlarını kısa keselim… Belki şurada dinimizi anlamakta zorlanabiliriz..
Mühkem, müteşabih ayet ayrımını öğrenelim anlamak için Kitabımızı dilimizden okuyalım, anlayalım anlamadığımız zaman da Diyanet İşleri Başkanlığına Müftülüklere ve ilahiyat fakültelerine başvuralım, Dini düşüncesine Diyanetin ve ilahiyat fakültelerinin önem verdiği dini düşünürleri takip edelim… Kısaca müteşabih ve mükem ayrımına da bakarak yazıya son verelim mi?
Kur'an-ı Kerim'de yer alan çoğu ayetlerin anlamı açıktır, manası herkes tarafından anlaşılabilir olan bu ayetlere MUHKEM ayetler denir… Mesaj da, Anlam da acık, bunlar üzerinde yorum da yapılamaz... Ayrıca manası kapalı, mecaz içerikli, geri planının da bilinmesi gereken ayetlere MÜTEŞABİH denir. Bunlar üzerine mecaz, benzetme, örneklendirme, bir olaydan bahsederken başka bir mesaj verme gibi ayetlerin anlaşılabilmesi için de yoruma yani tefsire ihtiyaç vardır, onlarca tefsir, yüze yakın meal vardır bakar yararlanırız…
Bu basit farka dikkat ettiğimizde dinimizi daha iyi anlarız… Dini Güncelleme aslında Kendilerine, kendileri eliyle verdikleri din adamı ünvanlılarının, yanlışlarıyla dinimizin kirletilmesinin de önüne geçilmesi çalışmasıdır… Siyasi destek çok önemlidir ve vardır… Bizde bunlara itibar etmeyerek bu dini düşünce de ki ıslah çalışmalarına uyanık bir toplumsal zihinle destek vermeliyiz, devletimizin kurumlarına güvenmeli, ilahiyat fakültelerinde ki din adamamı akademisyenleri dinlemeliyiz… Dini düşüncede yapılan yanlışlardan kurtularak böylece dinimizde ki bu ıslah çalışmalarına toplum olarak, da biz de katkı sunmuş oluruz… Dinimizi hurafelerden ve biatlardan kurtarma operasyonu olan dini düşüncede ıslah faaliyetleri artık bir zorunluluk olmuştur, Allah ve akıl, bilgiye dayalı düşünce yardımcımız olsun ve dinimizi daha iyi anlayarak yaşayabilmek dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani – 15.3.18 – vatandasfikri.com
|