MÜSLÜMANLARIN AYIP GİZLEMESİ
Müslüman, Müslümanın kabahatini kapatır, söylemi üzerine tekrar, tekrar düşünmememiz gerektiğini düşünerek bu konu üzerine sesli düşünüyorum, bunu yazıya döküyorum ve sizleri de bu konu üzere düşünmeye davet ediyorum… Bu konuda önerisi olduğu rivayet edilen hadislerle düşünmeye başlamayı öneriyorum, buyurun…
“”(Kim, bir Müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve ahirette ayıbını örter. Kişi, arkadaşına yardımcı olduğu müddetçe, Allah da onun yardımcısı olur.) [Müslim]””
Bu hadisi nasıl okumamız lazımdır, bu hadisi şu ayet üzerinden okursak sorun olmayacağını düşünüyorum… “”Ey iman edenler! Adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak Allah için kollayıp gözetleyenler olun! Bir topluluğun çirkinlik ve kötülüğü sizi adaletsiz davranmaya asla itmesin. Adaletli olun! Bu, takvaya/korunup sakınmaya daha uygundur. Allah'tan sakının. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. Maide -8””
Dönelim kabahat gizlemeye örtmeye, ne derseniz deyin, bir dini cemaatin Okulunda cinsel istismar oldu, bunu tüm Müslümanlar kapatmaya çalıştı, ben bundan ciddi rahatsız oldum, aslında bu konuyu o zaman yazmaya karar vermiştim, yaşanmış bir olay üzerine, sıcağı sıcagına kolay kolay yazmamaya çalışıyorum, nedeni kimi aşırı karşı, kimi aşırı savunuyor… Başka bir ayete daha bakarak devam edelim mi? “”Ey iman edenler! Allah'ın ibadet, iyilik ve güzellik alâmeti kıldığı şeylere, çarpışmanın yasak olduğu haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklara, Rablerinden bir lütuf ve rıza niyaz ederek Mescid-i Haram'a gelmiş olanlara saygısızlık etmeyin! İhramdan çıktığınız vakit avlanın. Bir topluluğun, sizi Mescid-i Haram'dan uzak tutmak için sergilediği kötülük, sizi saldırganlık ve düşmanlığa sakın itmesin! Hayırda erginlik/dürüstlük ve takva üzere yardımlaşın! Kötülük/çirkinlik, düşmanlık/saldırganlık üzere yardımlaşmayın. Allah'tan sakının! Kuşkunuz olmasın ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir. Maide -2”” Dini öğretinin/düşüncenin toplumsal ahlaka, adalete, barışa hizmet ettiğini her dini söylem ve eylemle karşılaştığımızda unutmamamız gerekir… Son olarak…
Kabahat, suç gizlendikçe büyür neden, ne ayıplanma, ne kınanma, ne de cezalandırma olmayacağı için adeta görmezden gelen bir örtme söz konusuysa, bu kabahatlere maruz kalanların bir acıdan, istismarına, mağduriyetine ve toplamda adaletsizlige ve zulme maruz kalmasının kapısını aralayan bir din, öğreti olabilir mi? Olmamalı… Şu denmek istemişse eyvallah…
Bir Müslüman bir yeri kirletti mi, sen onu temizleyerek onun kabahatini gizle, bir Müslüman bir yere, kişiyi, topluma zarar mı verdi, sen bunu tanzim ederek o zararı ortadan kaldırarak ayıbı ortadan kaldır denmek istenirse bu makul bir emir, öneri uygulama olabilir… Yoksa yapanın yanına kar kaldığı bir anlayışla işlenen suçların cezasız kaldığı bir toplumda toplumsal düzen nasıl sağlanır, orada barış, huzur, mutluluk nasıl yaşanır… Birinin zarar verdiği toplumun bu zarara karşı duyarsız kaldığı yerde ahlak ve adaletten nasıl bahsedilebilir… Bunlar üzere sizi düşünmeye davet ediyor, bu konuyu din adamlarına tekrar sorarak başka bir görüş varmı diye takip etmeyi öneriyorum… Selam ve Saygılarımla…
Sıtdık Fani – vatandasfikri.com 21.7.19 –
Kaynaklar
1*akıl
2* Kuran
|