|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
ADALET/AHLAK |
ADALET/AHLAK
Adalet öyle bir şeydir ki, neredeyse her isyana karşı bir panzehirdir, isyan olmayan yerler de huzur ve mutluluğun tek adresidir, bu nedenle Adalet den vazgeçmek, toplumsal yapıdan vazgeçmek demektir… Adalet güvenin de adresidir, ister kişi ister devlet olarak adaletten uzaklaştığınız da size karşı güven olamayacaktır. Ahlak da onun ikiz kardeşidir... Bu nedenle toplumsal sistemler ancak adalet/Ahlak üzere inşa edilir… Gerisi hikayedir… Kişi olarak da sevilen ve güvenilen biri olmak istiyorsak adaletli davranarak yaşamalıyız ki çevremiz de karakteri düzgün sevilen ve güvenilen biri olabilelim, sevilen ve güvenilen biri olduğumuz da hayatımızın kolaylaştığını göreceksiniz… Adaletin sözlükte ki anlamına baktığımız da ise şunu görürüz: a) Hak ve hukuka uygunluk, b)Hukuk Kurallarına, töreye uygun olarak kuralları uygulayan devlet kurumları, c) herkese kendine düşeni verme, yani haklıya hakkını suçluya cezasını… Sözlükler bunu diyor ya dinimiz…
Bizim dinimiz İslam Adalet ve Ahlakı en çok öne çıkaran ve ancak böylece hakiki mümin olabilirsiniz mesajını veren bir dindir… Ahlakın/Adaletin kökeni sadece dinmidir dersek, dinsizleri Adalet/Ahlak cemberinin dışın da tutmuş olursunuz ki hem onlara haksızlık hem de toplumsal sorunlara, kişisel sorunlara davetiye… Onlar da Adalet konusun da felsefeden beslenirler ve kendilerine bir Adalet/Ahlak sistemi inşa ederler ve edenleri tarihin her aşamasın da ve günümüz de görüyoruz…Biz bu tartışmaya girmeden dinimiz bu konuda ne diyor? Ben bu yazı da sadece Adaleti işleyecektim baktım bunlar ayrılmaz ikili ve ikisi hep yan yana olmalıdır… Ne ahlaksız adalet, neden adaletsiz ahlak olması çok zor görünüyor… Şimdi bu iki konu da Kuran ne diyor….
“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” ﴾ Nisa -135﴿
Adaletle ilgili Kuran’ın uyarısı, bu uyarıya rağmen nasıl tersine hareket edenler olduğunu, işin daha da acısı bunların imanlı olduklarını söylediklerini görüyoruz, ne diyebiliriz, Allah önce imanlıyım diyen, sonra da tüm Adaletsizleri islah etsin… Amin… Adaletci olma, adaletli davranarak yaşamak dilegiyle.. Hemen Adaletin ikiz kardeşi Ahlaka gecelim…
Ahlak
Ahlaka geldigimiz de ise, aynı dini hassasiyetleri yine görüyoruz, ne yazkki üzücü olan bunların sadece kitabi ilkeler olarak Kuran da kalmasıdır ki, hepimizi rahatsız etmeli ve bu konu üzerine düşünmeli ve nerede hata yapıyoruz diyerek, kendimize gelmeliyiz… Kendimize diyorum çünki adalet ve Ahlak bizim imani ilkelerimizin en temelleridir… Bu temel zayıfsa digerleri de zayıf olacaktır… İlk önce sözlük anlamına sonra, Kuran da ki Ahlak anlayışına bakarak yazımıza devam edelim.. Yalnız Ahlak sadece dinin konusu degildir, felsefi düşüncelerin de üzerin de hassasiyetle durduğunu belirterek devam edelim...
Ahlak: Bir toplum için de kişilerin geleneksel ve kültürel olarak benimsedikleri, gönüllü uydukları veya uymak zorun da oldukları davranış biçimleri diyebiliriz…
Dinimiz İslamında da, aynı Adalet de olduğu gibi Ahlak konusunda da yine aynı hassasiyeti görüyoruz… Biz imanlı olduğunu iddia edenler genellikle ne yapıyoruz diye sorarsanız biz Ahlakı kadın/erkek cinsiyeti üzerine bindirmişiz, bel altı hareketler olarak hayatımızın merkezine yerleştirmişiz… Onun dışında ki bir çok alanda sanki ahlak gereksizmiş gibi bir izlenim ve yargı toplumsal hafızamıza yanlış olarak yerleşmiş… Bu durumda toplum olarak bizi Ahlak ve adaletten uzaklaştırmıştır… Ahlakdan uzaklaşan toplumlar nasıl mı yaşar, bunun örneklerini, Ahlaksızlığın cezasını çekerek sık sık görüyoruz… Bu cezayı sadece ahlaksızlar çekmiyor, hatta daha çok ahlaklılar çekiyor.. Bize iftira atana biz iftirayla cevap veremiyoruz, bize karşı yapılan dedikodulara biz aynısıyla cevap veremiyoruz… Ahlaklı olmak ilkeli olmayı, ilkeli olmak ise bir inanç istemine iman etmeyi veya bir düşünce sistemi için de olmayı gerektiriyor.. Bu nedenle ilkeli insanların ne yapacagı ne yapmayacagı bellidir.. Ahlak da toplumsal hafıza aracılığıyla toplumsal kurallara yüklenmişse, o toplum da Ahlak sorunu en az olur… Yüklenmemişse ne olur, bu sorunun cevabını ben vermek istemiyorum… Şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum, Örnegin, çalışanlarının ücretlerini hak ettikleri şekil de ve zamanında vermeyen kaç patron varsa o kadar Ahlaksız vardır bu alan da… Hep patronlara mı yüklenecegiz derseniz, onların elinde ki imkanlara göre evet, öte yandan şunu ilave edelim… İşini düzgün yapmayan işçi de Ahlaksızdır…
Şimdi bu konuya ilişkin Kuran ne diyor, ona bakalım… Ahlak ve Adalet konusunu önemini büyük harflerle, kişisel hafızamıza ve davranışlarımıza, toplumsal hafızamıza ve kurallarımıza yazalım ki hayatın içinde, bencilliklere kişisel çıkarlara kurban gitmesin.
“Onlar, Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozan, Allah'ın korunmasını emrettiği bağları (iman, akrabalık, beşeri ve ahlâki bütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.” ﴾Bakara - 27﴿
Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin. ﴾Kalem - 4﴿ Bu ayetlerden de analşıldığı gibi, toplumsal hayatın temel dimaiklerinden biri olan Ahlakı ihmal eden toplumlar, bilerek veya bilmayarek toplumsal bağlarını koparan topluluklardan olurlar ve sağlıksız bir toplum olarak, yaşama tutlmaya çalışırlar…
Biz toplum olarak bu iki olguyu hayatımızdan çıkardıkca sorunlu toplum olma yolun da hızla ilerleyecegiz diye düşünüyor bu nedenle toplumsal yaşam için yaşamsal bir öneme sahip Ahlak/Adalet üzere yaşamayı inşaa etmeliyiz, Ahlak/Adalet bizi iyi insan, iyi toplum yapar der,böyle bir toplum olma umuduyla selam ve sevgilerimle..
Sıtdık Fani --- Haziran (Ramazan) 15
Kaynaklar
1- Kuran dan Ögütler
2- DİB Dini kavramlar sözlügü
3- Türkce Sözlük - Dil Dernegi
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|