MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN SORUNLARI
İnanç Sorunları
Müslüman toplumlara baktığımızda genel olarak sorunlar yaşıyor, yalnız bu sorunları yanlış bir ifadeyle İslam toplumlarının sorunları olarak ele alanları görüyorum, İslam bir toplumsal düzen oldu da bunun yaşanması mı Müslümanlara sorun çıkarıyor, yoksa kendilerine İslam diyenlerin aslında adalet ve ahlaktan uzak yönetim sistemleri içinde yaşattıkları otoriter yönetimler mi Müslümanlara sorun çıkarıyor… İşte bu sorunların kaynağın da ne var dediğimizde ise, ne yok demek, desek daha bir yerinde olacaktır..
İnanç sorunları var, bu inanç sorunları düşünmemek, araştırmamak entelektüel çıkarımlarda bulunamamaktan kaynaklı sorunlar olduğunu söylenebiliriz… Bunun nedeni ise her şeyi bana rağmen, bireye rağmen yapan birileri ben dedim oldu, ben senin yerine de araştırırım aklederim diyenler var… Bu ayet böyle anlaşılacak, bu konuya şöyle yaklaşılacak, siz bilmezsiniz, şu zata uyulacak, akıl edilmeyecek sorgulanmayacak sadece bu zatın veya zatların dediği gibi inanılacak… Her şeyi benim yerime yapan zat benim yerime de inansın, iman etsin olsun bitsin… Bu zatlar hem toplumsal alana, hem kişisel alanlara müdahale edecek, neredeyse kimle evlenileceğine bile, nasıl ibadet edileceğine, hangi adımınla tuvalete girileceğine, konuşurken elini nereye konulacağına, hangi ses tonuyla konuşulacağına vaazlar fetvalar vererek müdahale ediyorlar… İşin daha da kötüsü bunların hepsini inanç alanına sokuyor, şunu yaparsan kafir, şunu yaparsan günahkar, bunu yaparsan sünnet, şunu yaparsan farz diye sıralıyor…
Hele hele bir kadınsanız yandınız, bir de fakirseniz iki defa yandınız, bunlar sizin kaderinizdir denecek, hak aramanızın da önü kapatılacaktır… Kendilerinin Allah’ın emriyle yönetici ve para, mal, mülk sahibi olduklarını iddia edecekler… Böylece de hak aranmasının önüne geçilince yönetenler ve para sahipleri genel olarak güç sahipleri toplumdan mutlak itaat bekleyecekler ve itaat etmeyenleri kafir bile ilan edebilmektedirler… Kafir ilan etmek demek din dışına sürülmek demektir, böyle toplumlarda ise artık sizin ölüm fermanınız onaylandı demektir… Oysa ki inanma, iman etme insanın hür iradesiyledir, bunu en çok kendileri bilir… Oysa ki Kuran ileri gelenlere adaleti farz etmektedir, bu neden es geçilmektedir anlamış değilim… Adalet konusu ayrıca izlenilecektir… İnanç işi irade işidir, ister inanılır, ister inanılmaz, nihai olarak bunun kararını kişi verir, bunun sonucu ise ödül ve cezasını Allah hesap günün de verecektir… Dünyadayken dini konularda, inanç konusunda her alana müdahale ederek ceza vermeleri, inanma ve inanmama özgürlüğünü ve dolayısıylada iradesini ortadan kaldırmaları, Müslüman toplumların en ciddi sorunlarındandır. İrade yoksa sorumluluk da yoktur, irade yoksa seçim de yoktur, seçim yapabilme hakkım yoksa doğru ile yanlış da karışmış demektir… O zaman ben sudan çıkmış balık gibi önce ruhsal, sonra inançsal, sonra tamamen insana dair her alan da (Akıl, Düşünce, İfade edebilme) kişisel olarak ölüyüm demektir. Zaten çok cemaatte de sen şeyhin karşısında meyyit taşında ki ölü gibisin demeleri bundan olsa gerek… Ben ölüysem yaşanılanlardan sorumlu değilim demektir, ama canlıysam da yaşanılanlardan ve yaşadıklarımdan sorumluyum demektir… O zaman ölü olmadığımızı yaşadığımızı kanıtlamak zorundayız, belki de Müslüman ülkelerde ki yaşanılan kaos, kargaşa sen ölüsün diyenlerle, yok ben canlıyım diyenlerin çatışmasından doğmuş olabilir… Ben ölümüyüm, dirimiyim, neye inanmalıyım, neye inanmamalıyım iradesi yoksa orada inanç özgürlüğü yok demektir, inanç özgürlüğü olamayan yerlerde inançtan bahsetme imkanımı varmıdır? Yada kişinin zora dayalı olarak inandığını söyleme zorunda kalması onun iman ettiğinin inandığının göstergesimidir? İşte bu nedenledir ki, dinin nitelikli yaşanması için inanma veya inanmama, inandığını kişisel olarak seçme ve bu uygulamalardan yarın hesap günün de sorumlu tutulabilmenin yolu inanç özgürlüğünden geçmektedir. Bu ise direk kişisel iradeye bağlıdır…
Bu bence birinci sorun inanç alanında yaşanmaktadır, ikinci sorun ne derseniz, siyasal sorunlar, bunlar o kadar inançla iç içe geçmiş ki hangi alan siyasal, hangi alan dini, hangi davranışlar daha önceki kültürel kalıntılarından, Müslümanlara miras kalmıştır… İşte karışıklıklar üzerine düzen kurmak zorlaşmaktadır, Müslüman ülkelerde ki siyasal düzenler neden toplumsal düzene neden olmazlar… adalet ve ahlak üzere yaşamadıklarından olmasın, Ahlak ve Adalet yoksa Müslüman nasıl olunur, inanç nasıl yaşanır üzerine düşünmek üzere, Siyasal sorunlar üzerine düşünmek üzere görüşmek dileğiyle.. Selam ve Sevgilerimle..
Sıtdık Fani – 8.1.17 - vatandasfikri.com
Kaynaklar
1- http://tdk.gov.tr
2- http://www.diyanet.gov.tr/dinikavramlar/
|