HİDAYET - ENANİYET
Hidâyet: Sözcük anlamı "yol göstermek, doğru yola iletmek ve gerçeğe Ulaşmak/ulaştırmak" anlamına gelir. İlâhî öğreti aracılığıyla insanlara iyilik, doğruluk, güzellik yolunu göstermesi, bu yolla hidayete erdirilmesi demektir. Bu anlam da hidayet için de olmak ilahi emirlere uyarak yaşmak demektir. Bunun için sürekli biz dua ederiz, her okuduğumuz dua da bizi hidayete erdirdiklerin den eyle der, biz de bunun için çalışırız…
Enâniyet: Enaniyete geldiğimiz de ise, bencillik anlamına gelen enâniyet kelimesi Arapça "ben" anlamına gelen ene, kelimesi kökünden üretilmiş bir kelime olup, günümüzde ki anlamı ise "insanın yalnız kendisiyle ilgilenmesi, herkesi ve her şeyi kendi çercevesi ve çıkarı için kullanma isteği (egoizm)" "kendini üstün görerek, kendi amacı için her şeyi her kişiyi gerektiğin de kullanmayı, gerektiğinde de zor durumda bırakmayı, gerektiğinde canına bile kastetmeyi düşünen fanatik kimsedir, diyebiliriz…
Yukarıda ki bu iki kelimenin üzerin de durarak bunun insana neler kattığını, neler eksilttiğini düşünemezsek Allah korusun bencil bir tip olur, yaptıklarımızın doğruya mı yanlışa mı, adalete mi, zulmete mi, yaşama mı öldürmeye mi, neden olacagına bakmaz… Çevremize insanların sınıra, hakkına, hukukuna dikkat etmeden bizim düşüncelerimizi dayatırız… Kabul etmeyenleri düşman ilan ederiz…
Hele bunu dinsel tercihler ve dini inanç şekilleri konusun da yaparsak, Allah'ın insanlara verdiği iradeyi yok saymış oluruz… Bizim sınırımız dinin kaynagı olan Kuran'a uygun olarak sadece bilgilendirmektir, bunun ilerisinde ki her durum, her müdahale bizim insanların iradelerine, tercihlerine direk müdahaleye götürür ki…. Enaniyetimizin de göstergesi sayılır ve bu dayatmaları devam ettirirsek şirke bile girebiliriz…
Siyasal tercihler de böyledir, kişi bize göre yanlış, kendine göre doğru bir tercih yapmıştır… Çün ki takdir edersiniz ki, siyasal tercihleri etkileyen onlarca neden vardır… Bana göre siyasal tercihlerin nedeni ekonomik paylaşımken, ona göre kültürel nedenlerle tercih olabilir… Bana göre siyasal tercih siyasal olur, ama öbürüne sosyal nedenler den dolayı da siyasal tercih yapılabilir… Hatta, dinsel nedenlerle bile siyasal tercih yapanlar olduğunu görürüz… Konumuzdan sapmayalım, hayatın hangi alanın da olursa olsun insanlara kendi düşünce ve inançlarımızı dayatırsak bunun adı enaniyet için de olmaktır… Bu durum abartılırsa toplumsal barış ve dünya barışı bozulacaktır… Bunun zıttı olan hidayet ise….
Hidayet olgunlaşmaya, saygıya, mütevazilige bizi götürürken, enaniyet hamlığı, saygısızlığı ve bencillige bizi götürür ki, ne inancımız, ne de kültürümüz bize bunu örgütlemez… Öte yandan toplumsal yaşam için de bu iki kavram, iki insan tipine dönüşür ki, hidayete ermiş kimse ile enaniyet için de olan kimse arasında ki fark çok barizdir… Biri huzura, mutluluğa, iyi ve güzel şeylere neden olurken digeri, huzursuzluğa ve mutsuzluğa yanlışa, Allah korusun savaşa neden olur….
Biz bu iki kavram üzerinden daha çok kendimizi öz eleştiriye tabi tutabiliriz, yani kimseyi hidayet sahibi ve enaniyet için de diye yargılayamayız… İlk önce kendimiz neyiz, nasıl bir davranış içindeyiz ona bakarız… Ancak böylece hidayet sahibi kimseler nasıl davranırsa öyle davranarak, mesajımızı vererek, toplumda hidayet sahibi olmanın avantajlarını yaşayarak/yaşatarak yayarak hem bir toplumsal hizmet etmiş, hem de ilahi emirlere göre yaşamış oluruz düşüncesiyle…
Allah insanlarla birlikte bizi ve ailemizi hidayete erenlerden, enaniyetden uzak duranlardan eylesin, Hidayete eren, yaşayarak toplumsal hayatın için de olan, enaniyete düşmeyenlerden olma dileklerimle selam ve sevgilerimle…
Sıtdık Fani --- Aralık 14 --- www.vatandasfikri.com
|