İslam insanı özgür iradesiyle, iman etmekle etkilemeye başlar, bu etki kiminde ibadet, kiminde ilke, kiminde Akıl, mantık, iman, itikat, sıratilmüstağim üzere, tam anlamıyla kamil iman, takva sahibi olunmasına neden olur… Bizde neye neden oluyor ki?

İlk Önce İmanla Başlayalım, Söz konusu Din İse İman İle Başlanır, İman etmek nedir?

İman: Dinin ortaya koyduğu ilkelere inanma, bir din inancı, kutsal inanç, itikat İslam dinine inanma. Güçlü inanç, Tanrıya, Peygambere, Meleklere, Kitaplara, Ahrete, İrademiz dışındaki Kadere, kısacası dine güçlü bir şekilde inanç duymak, baskı ve zorlama olmadan gönül rızasıyla Müslümanlığı kabul etmektir…

Diyelimki İman ettik ne yapacağız, günde 500 kere suphanallah 500 kere Allah, 500 kere Peygamberimiz H.z Muhammed’e Selatu selam etmek beş vakit namaz kılmak, devamında oruç ve haç ibadetlerini yerine getirmek, yeter mi?

Bana kalırsa Kuran!a ilkesel yaklaşırsak birçok ilkenin yanı sıra iki önemli vaka görürüz, bunlar helak nedenleridir, bunlar mecaz, benzetme olabilir mi, olabilir.. Fakat bu vakalardan ilkeler çıkarmalıyız, birinci vaka, iyilik emredilen zenginlerin, ileri gelenlerin şımarıklık içine düşmeleri helak nedeni.. Bu nedir derseniz? Bir zengin, ileri gelenler var, bir yönetici takım var bunların sorumlulukları var, sorumlulukları nedir adalettir.. Biz adalet deyince sadece mahkemede verilen kararların adilliğini anlarız, oysa ekonomik adalet ne demektir? Tamda bu ayetin bahsettiği konu olsa gerek… Ayeti okuyarak devam edelim “Herhangi bir beldeyi imha etmek istediğimizde oranın lüks içinde yaşayan şımarıklarına iyilikleri emrederiz. Buna rağmen onlar dinlemez, fısk-u fücura devam ederler. Bu sebeple, orası hakkında cezalandırma hükmü kesinleşir. Biz de orayı yerle bir ederiz. İsra 16 “

Bu zengin, ileri gelen, yönetici sınıf yüzünden bir toplum helak oluyor, bunu mecaz anlarsak, gelir dagılımındaki eşitsizlikler yüzünden bir toplum sosyal olarak helak olabilir mi? Olabilir… Yukarıdaki ayete rağmen, Avrupa’nın en eşitsiz gelir dagılımı bizde olsun, yukarıdaki ayetten ekonomik ilke çıkarır ve kendimizi ölçersek Avrupalarılar bizden daha Müslümandır, diyebilirmiyiz? “Türkiye’de ise 2021’de nüfusun en çok kazanan %10’unun yıllık ortalama geliri, en az kazanan %50’lik kesimden 23 kat fazla. Bu durum da Türkiye, Brezilya, Meksika ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte dünyada gelir dağılımının en eşitsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor…” Dilim varmıyor, bunu demeye ama başka din menssupları hatta dinsizler birçok alanda daha iyiler… Başka bir helak ayetine bakalım mı?

“Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi. Ankebût / 39” Karun mal yığmasıyla ünlü, Firavun adaletsizlikleriyle, zulümleriyle ünlü yönetimleri temsil eder, Haman ise bu yönetimlerin yardımcısı veya yöneticileridir… Şimdi Kayıtsız şartsız itaat edilen yönetimler ya Karunlaşır, yada Fıravunlaşır, ya bizi Hamanlar yönetiyorsa tepkisiz mi kalacağız.. İşte bu nednele demokrasi çok güzel bir rejimdir, tüm toplumun istişaresiyle yönetim seçilir, firavunlaşanlar, Karunlaşanlar, hamanlaşanlar seçimlerle helak edilirler…

“İşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helak ettik. Onları helak etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik. Kehf / 59” Zulüm nedir derseniz, adaletsizliktir, zulüm başka nedir derseniz bir insanı iş yerinde, evinde, sokak da mutsuz etmektir de diyebiliriz.. Başka nedir derseniz, ekonomik üretimden hakkına düşlen payı vermemek ve bu pay ile lüks yaşamaktır, zulüm.. Kendimiz söz konusu olursa, zulüm nedir dersek, doğamızı fıtratımızı, temel iç gücülerimizi, temel ihtiyaclarımızı çeşitli bahanelerle yok saymaktırda diyebiliriz… Bunları yok sayarsak kişisel, toplumsal helak olacağımız ifade eder Kuran.. Şimdi Dönelim Kuran ilklerine…

Ahlak nedir, Adalet nedir, Barış Nedir, saadet, mutluluk nedir, refah nedir, huzur nedir, üzerine düşünmek gerekir, bunlar ancak zulümle ortadan kaldırılır, acaba ibadet etmek zulmü ortadan kaldırırmı? Bence kaldırması lazımdır, 50 küsur İslam toplumunu bizim kişisel yaşamımızı incelediğimiz de kaldırıyor mu? Kaldırmıyorsa sorun yok mu? Var..

İslam toplumlarında nende sorun cıkıyor, neden zulüm oluyor? Bana kalırsa Muaviye ile kopuş başlamış, bu kopma siyasal baskılarla İslamı sadece ibadet alanına sıkıştırmış, bu şıkışmayla ibadetler abartıldıkca abartılmış, aman fitne çıkmasın, aman yöneticileri rahatsız etmeyelim, aman yöneticinin zılgıtını yemeyelim derken onların tüm zulümleri görmezden gelinmiş ve hala çok ülkede görmezden geliniyor.. Meşveret, Şura, Eleştiri mekanizmaları yönetimlerce tıkanmış, kol kırılır yen içinde kalır, devletlimiz günahsızdır, Halifemiz, kıralımız velinimetimizdir, çok yaşa, çok yaşa deme dışında her söz yasaklanmış, her eleştiri yok edilmiş, sayılmıştır… Gelinmiş bu noktaya, Sonuç…

Bu gelinen bu noktadır ve yöneticiler dâhil hiç kimse bu sonuçtan memnun değildir… O zaman nerede hata yapıyoruz diye düşünmek gerekir, ben siyasal, yargısal, ekonomik olarak ahlak ve adalet üzere, müzakereyle, uzlaşıyla kişiler ve topluluklar arası barış inşa edememek der.. Bunların acilen inşası için tüm Müslüman toplumların mücadeleye cihada başlaması gereğinin altını çizerek.. Ahlak ve adalet üzere, barış ve mutluluk üzere, canı mutlu, refah için de yaşatmak, bilim ilim üzere düşünerek daha iyi yaşamak amacıyla haydin cihada… Hayrola, Hayır için Çıkılan Yola, Selam ve Saygılarımla..

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk